6

979 55 6
                                    

Bu koskoca 3 yılda Seyran 2 yıllık üniversite okuyup bir sanat galerisi açmıştı. Ferit ise Almanya da önce küçük bir şirkette ise başlayıp 1 yıl içinde kendi şirketini açacak kadar büyümüştü. Çok fazla çevre edinmişlerdi. Herkes onlara çocuk diye sorarken onlar istemediklerini kariyer yapmak istediklerini söylemişlerdi. Ama aslında gerçekler bambaşkaydı...

F: Seyran kimmiş?

S:F-ferit a-ablam

F: Ne?

Su: Alo Seyran

S: Abla sen nasıl?

Su: Boşver şimdi numaranı nasıl bulduğumu 3 yıldır uğraşıyorum bunun için sonunda buldum. Sana çok önemli şeyler anlatıcam .

S: Abla ben geçmişle alakalı konuşmak istemiyorum lütfen.

Su: Seyran geçmişle alakalı değil. Geleceğinizle alakalı. Şuan babam çağırıyor. Bak akşam seni görüntülü arıycam aç tamam mı?

S: t-tamam

Telefonu kapatır.

F: Seyran noldu? Suna nasıl buldu telefonunu?

S: B-bilmiyorum. Hadi çıkalım arabada anlatıyım

...

Aksam olmuştu artık. Seyran ve Ferit Suna'nın aramasını bekliyorlardı. Seyran hem çok şaşkındı hem çok endişeli hem de bi o kadarda annesiyle ablasını çok özlemişti. Ferit çok şaşkındı . Ve Suna'nın ne diceğini çok merak ediyordu. Bakalım Suna neler söylicekti.

Ve beklenen o telefon geldi. Suna arıyordu...

S: Abla

Su: Seyran çok özledim seni

S: bende. Hemde çok

Su: Seyran çok uzatmicam. Siz kaçtıktan sonra Tarık delirdi. Bizim eve geldi b-babama silah çekti. Babamı vurdu.

S:Ne?

Su: Babam şuan iyi . Neyse sonra Tarık'ı hapse filan attılar. Saffet ağalar da antepe döndüler. H-halis ağ-

F: Dedeme bir şey mi oldu?

Su:Halis ağa kalp krizi geçirdi. Ama durumu şuan gayet iyi. A-ama Orhan bey i-intihar etti.

S: Ne?

Ferit o an donup kaldı. Ne üzülmüştü ne de mutlu olmuştu. Ama eksik hissediyordu.

Su: Bir de ismini anmak istemiyorum ama Pelin siz kaçtıktan bir kaç gün sonra kaza yaptı. Öldü...

Bütün bu olanlardan sonra Seyran ve Ferit ne kadar vicdan azabı çekseler de aslında onların pek suçu yoktu . Bütün suç büyüklerdeydi....

Biraz daha konuştular.

Su: Ee siz naptiniz? Hani benim yeğenim nerde ?

Seyran'ın gözü doldu. Konuşmak istedi ama yapamadı...

F: Suna bizim bir çocuğumuz yok yani istemedik. Seyran üniversitesini okudu şimdi bir sanat galerisi var benim de şirketim. Kariyer yapıyoruz. Öyle bir düşüncemiz yok şuan.

Seyran ve Ferit bu konuda yine aynı şeyi yaptılar. Yalan söyleyip konuyu kapattılar. Çünkü bu onların kanayan yarasıydı. Ve bu yarayı saramadılar, hala kanıyordu...

Suna şaşırmıştı. En azından bir çocukları olduğunu düşünüyordu. Ama konuyu üstelemedi.

Su: Ee İstanbul'a dönmeyi düşünüyor musunuz?

S: Yok Abla. Hem biz dönsek bize neler yaparlar. Biz mutluyuz. Hem o yalıya bir daha girmek mi ?

Düşüncesi bile çok kötüydü.

Su: Off Seyran ya onu mu diyorum. Ee siz zaten bayağı zenginsiniz İstanbul'a gelip kendinize ev tutup burada devam edin işlerinize hem ben seni çok özledim.

F: Yani Suna bu bizim için önemli bir karar bizim oraya gelmemiz? Bilmiyorum Suna. Ama düşünürüz.

Su: Peki o zaman tamam. Benim şimdi işim var. Tekrar ararım. Öpüyorum sizi.

S: bizde ...

Gece olmuştu Seyran ve Ferit yataktalardı. Ama ikiside uyumuyordu, olanları hala hazmedememişlerdi. Yani nasıl hazmedebilirlerdiki?
Yatakta o kadar çok düşündüler ki belki 1 saat belki 2 belki de 3...

Ferit bi anda söze atladı

F: Seyran?

S: Efendim?

F: İstanbul'a dönelim.

S: Ne?
________________________________

Yine ben geldim.
Günde 2 bölüm attım şuan şoktayım.
Sanırım uzun zamandır yazmadığım
için çok özlemişim.
Seyran ve Ferit neden çocuk konusunda bu kadar hassas?
Hepinizi seviyorum 🫂
Sınır 15 oy 20 yorum
Yarına kadar dolarsa yarın gelir
Öptüm🤍

Beginning  and  EndHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin