Yatağımda uzanıp saatlerce tavanı izliyordum. Keremin en son dediklerinden sonra kafam hiç dağılmamıştı. Düşündüğüm şey sürekli aynıydı: Krav maga.
Karışmamak için söz vermiştim, sözümü ilk defa tutamayacaktım.
Keremle saatlerce konuşup en sonunda eve geldim ve uyumayı denedim. Güneş çoktan çıkmış her yeri aydınlatmıştı, keşke zihnim de gökyüzü gibi aydınlanabilseydi.
Telefonumu baş ucumda ki komodinden uzanıp alarak doğruldum, anonim olduğum uygulamayı açarak kişilere baktım. Gözüme çarpan kişinin kendini tanıtmış olduğu kısma baktım. İlgimi çekmişti.
"Gülüyor olmuş olmam içimde bir şeylerin yok olduğu, acı çekmediğim anlamına gelmez. gülerken kısılan gözlerim ağlarken de kısılıyor." Dikkatlice profilini inceledim. Parmağında bazılarının yağmur damlası, bazılarının su, bazılarının ise göz yaşı dediği bir tane vardı. Bence göz yaşıydı, inci tanesi değerinde göz yaşı.
Çevrimiçiydi.
Anonim: Söyle bakalım yaralı; En derin yaran nedir?
Bir kaç dakika sonra görüldü oldu biraz bekledi ve yazmaya başladı.
Türkmen: Yaptıkların yüzünden hayatından çıkan bir kişiye duyulan pişmanlığın özlemi nedir, bilir misin anonim?
En azından pişmandı, bu iyi bir şeydi. Yaşattığının acısını pişmanlık ve özlemle çekiyordu.
Anonim: Ben yarı yolda bırakılmayı, güveninin kırılmasını, gitmek zorunda kalmanın acısını bilirim yaralı. Senin acını bilmem ama hissederim.
Türkmen: Asla hissedemezsin.
Anonim: O halde neden buradayım?
Bir süre çevrimiçi kalıp bekledi. Hislerim acıya giderdi, acısı olanın Menesa'sı olurdu. Gizli kimliğim vardı, Zemheri diye tanınmaz Menesa diye tanınırdım. Birden fazla adım, birden fazla kişiliğim vardı. Herkese farklıydım ama kimseye doğru değildim.
Türkmen: İki yıl sürdü. Huzur bulduğum kolların benden uzaklaşması saatler, bulduğum huzur yıllar sürdü.
Anonim: Gitti, sabredemeyip canının yanmasıyla gitti. Değil mi?
Türkmen: Gitti. Aptallığım ve öküzlüğüm yüzünden gitti. Fazla detaya gerek yok anonim. Erkekler bilirsin ki biraz öküzlerdir. Öküzlüğüme dayanamadı ve gitti.
Her erkek öküz değil ama olanlar illa ki vardı.
Türkmen: En koyan ne oldu biliyor musun?
Anonim: Ne oldu?
Türkmen: Daha ayrılalı iki ay oldu ama şuan bambaşka biriyle bambaşka bir yerde el ele.
İşte bu acıtırdı. Unutulmak en can yakıcı şeydi. Etrafımda ki insanlar tarafından her zaman unutuldum.
Türkmen: Başka biriyle el ele olduğunu gördüm. Oysa daha sadece iki ay olmuştu. Ben biraz da olsa düşünüyor sanmıştım, tamamen unuttuğunu başkasından öğrendim.
Anonim: Unutulmanın hissiyatını bilirim. Seni bu sefer anlıyorum işte. İsyan edesin var, nefret edesin var, kabul edemiyorsun ama kabul etmek zorunda olduğunu da biliyorsun. Öyle değil mi?
Türkmen: Öyle ama ona öğrendiğimi söyleyeceğim. Hatta senden bir şey isteyebilir miyim?
Anonim: İsteyeceğin şeye bağlı. Dinliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZEMHERİ
Ficción General"Dertliler sokağı, her yanı içki, sigara ve feryat kokardı." Adı bile lanetler edilen günden alınmıştı. Ailesinin lanetiydi. Aile içi psikolojik ve fiziksel şiddeti durmadan tadan zemherinin sokaklara kendini atmasıyla yaşanan olayların yanında onu...