2. Bölüm

724 43 9
                                    

Yerden az da olsa doğrulmayı başaran Erza

E.N.D.’e baktı.

“Kimsin sen! Natsu’ya ne yaptın!”

“Siz insanlar gerçekten çok cahil varlıklarsınız. Zeref’in sizi yok edememesine şaşıyorum. Ben Etherious Natsu Dragneel. Bu bedenin gerçek sahibi.”

E.N.D.’in sözleri hepsini şaşırtmıştı. Sonunda Wendy yaptığı büyü ile üstlerinde ki baskıyı kaldırınca ayağa kalkabildiler. Gray sinirli bir gülümseme takınmıştı.

“Teşekkürler, Wendy!”

“Önemli değil Gray-san.”

Şimdi hepsi kendini savunabilirdi. Ama neler döndüğü hakkında en ufak fikirleri yoktu. Lucy daha fazla bekleyemedi.

“Natsu’ya ne yaptın! Seni pislik CANAVAR!”

“Natsu mu? Aptal kız. Hala anlayamadın mı? Gerçek Natsu Dragneel benim. Sizin tanıdığınız Natsu bedenimin kendini koruması için oluşturulan birşeydi. Ve artık mühürlendi. Ben mührü kırmadığım sürece de ortaya çıkmayacak!”

“Yalan söylüyorsun, böyle birşey olamaz!”

“Bu kadar konuşma yeter! Hepinizi öldüreceğim!”

E.N.D. elinde oluşturduğu ateş topunu tek bir hamlede beş katlı apartman boyutuna getirdi ve onu grubun üzerine attı. Saldırı çok büyük bir etki yarattı. Düştüğü yerde oluşturduğu krater inanılmazdı. Şanslı günlerindeydiler ki yanlarında Wendy vardı. Bu saldırıyı atlatmaları onun sayesinde olmuştu. Herkese yaptığı güçlendirme büyüsü sayesinde kıl payı kurtulmuşlardı.

“Demek saldırımdan kurtuldunuz. Gerçekten böcek gibisiniz.”

“Bu sefillere karşı büyü yada lanet kullanmaya bile gerek yok aslında.” Düşünceleri kendine güvenini arttırdı ve belki de gelecekti savaşları etkileceyek kadar büyük bir hata yaptı. Yavaşça yere indi ve kanatlarını ortadan kaldırdı.

“Size karşı gücümü kullanmama bile gerek yok. Hepinizi çıplak ellerimle öldüreceğim.”

Takındığı şeytani gülümseme yüzüne yansıyan ay ışığında çok daha rahatsız edici duruyordu. Sonunda tepesi atan Erza hızla Natsu’nun üzerine atıldı. Hızlı saldırılar yapıyor onu şaşırtmaya çalışıyordu ama pek işe yaradığı da söylenemezdi. Erza harekete geçince Gray de hareketlendi.

“Buz yapımı EXCALIBUR!”

Göz ucuyla Gray’i de kontrol eden E.N.D. Gray’in kılıç darbesini geriye sıçrayarak savuşturdu. Bilerek onu Erza ve kendi arasına sokmuştu. Bu sayede Erza’yı yavaşlatmıştı. Bu anı bekleyen E.N.D. yumruğunu Gray’a doğru indimeye başlamıştı ki eline dolanan Lucy’nin kırbacı ona engel oldu. Aynı anda diğer taraftan Wendy ona saldırıyordu.

“Gökyüzü Ejderi’nin KÜKREMESİ!!!”

E.N.D. darbenin ona yapıldığını sanmış ve boşta ki elini savunma amaçlı kaldırmıştı ama Wendy saldırıyı bilerek E.N.D.’in birkaç metre uzağına yapmış ve etrafı kalın bir dumanın sarmasını sağlamıştı.

Sağ elinideki kırbacın gittiğini ve saldırının da ona vurmadığını, bunun bir tuzak olduğunu anlayan E.N.D. tek bir el hareketiyle tozu dağıttı. Ama etrafta kimse yoktu. Kaçmışlardı. E.N.D. bir anda gülmeye başladı.

“KAÇIN BAKALIM! AMA SIRA SİZE DE GELECEK PERİLER! HAHAHAHAHAH!”

E.N.D.’in sözlerini duyunca hepsinin tüyleri diken diken olmuştu. Uzun bir süre koşup uzaklaştıktan sonra ancak durmaya cesaret edebildiler ve anında yere yığıldılar.

Kimse birşey söyleyemiyordu. Olayların gelişim şekli akla hayale sığmayacak şekilde anormaldi. Hiçbir şey konuşmadan o geceyi orada geçirdiler. Uyandıklarında gün çoktan doğmuştu.

Kalkıp Lonca’ya doğru yola koyuldular. Usta’nın bu olanları öğrenmesi gerekiyordu. Hemen...

E.N.DHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin