1. BÖLÜM

57.8K 1.5K 849
                                    

Selamlarrr💗

İyi okumalar 💃🏻

Başlama tarihi>>>>>>>>>>>>>

Bismillahirrahmanirrahim 🧿

Sonunda bölümü düzenleyebildim ya şükür yarabbim.

Bölüm şarkısı/ Kolpa - Gurur Benim Neyime .

.

~Komşunu sev ama bahçe duvarını yıkma.~

Kaç saattir yürüyorum bilmiyorum ama eve yaklaşmamla zihnimi ele geçirmiş olan düşünceler yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı. Bu iyiydi çünkü biraz daha düşünmeye devam etseydim muhtemelen zihnindeki karmaşadan dolayı her an çığlık atabilirdim. Karmaşayı sevmezdim, hayatımın hiçbir yerinde karmaşa olsun istemezdim. En basitinden kullandığım kablolu kulaklığımın bile düzgün olması gerekirdi çünkü o kabloları bir birinden ayırmak tam bir zaman kaybı olmakla birlikte bazen fazlasıyla sinir bozucu olabiliyordu. Karmaşa da öyleydi. Yorardı beni. Hayır temizlik takıntısı olan ya da planlı biri falan değilim. Aksine çok üşengeç biriydim. Ben sadece yeterince zorlayıcı olan hayatımda birazcık olsun rahat biri olmak istiyordum. Ama malesef bu pek mümkün olamıyordu. Zihnimdeki düşünceler rahatlamama pekte izin vermiyordu. Küçük bahçe kapısından içeri girmemle yüzüme sahte bir gülümse kondurma zahmetine bile girmeden evin kapısına ilerledim. İki katlı müstakil evimizin tek kötü yanı küçük bir bahçesinin olmasıydı. Oysa yeni bir ev arayışına girdiğimiz zaman büyük bahçeli bir ev istediğimi belirtmiştim. Tabi ben isteklerimin ailem için pek bir önemi olmadığını o zamanlarda unutmuştum.
Küçük bahçeyi birkaç büyük adımla aşıp evin kapısına geldiğimde derin bir nefes alrak zile bastım. Kapının açılmasını beklerken etrafta göz gezdirmeye başladım kaldığımız site iki katlı müstakil evlerden oluşuyordu. Ev gerçekten de güzeldi ama bahçe yoktu. Altına oturup kitap okuyacağım bir ağaç olamadıktan sonra ben ne yapayım bu müstakil evi?. Kapının açılmasıyla bahçede olan bakışlarımı yavaşça önüme çevirdim, kapıyı açan annemdi. Sanırım Halime abla yani evin çalışanı dışarıya çıkmış olmalıydı yoksa annem hayatta kapıyı açmak gibi bir şey yapamazdı. Malum kendisi çok meşgul bir iş kadınıydı kapıyı açmakla vakit kaybetmek istemezdi. Değil mi?

Elinde ki telefonla birisiyle konuşuyordu benim geldiğimi görünce kapıyı aralık bırakarak içeri geçmem için kenara doğru çekildi. Ona hafifçe gülümseyip içeriye girdikten sonra ayakkabımı çıkartıp pandufumu giydikten sonra hiçbir şey demeden sağ tarafta bulunan merdivenlere yöneldim.

Basamağa ilk adımı attığım esnada gözüm mutfağa takıldı. Daha doğrusu mutfak masasında oturup işleriyle meşgul olan babama. Muhtemelen dalgınlığından dolayı kapının çalındığını bile fark etmemişti. Annem ve babam tam bir işkolikti günün on altı saatini sadece çalışarak geçirebilirlerdi. Hayır yani hiç mi sıkılmıyorlar? Boğazımı temizlememle babam başını kaldırmış ve bana bakmıştı.

"Kolay gelsin baba." Başka ne diyebilirdim ki? Pek bir sohbetimiz olmazdı. Yan yana olduğumuz zamanlarda bile toplasan on beş dakika koşmazdık bile. Evet çok iyi anlaşıyoruz kendisiyle. Maşallah Allah bozmasın.

"Lidya, kızım hoşgeldin. Gel seninle biraz konuşalım." Önce eli ile işaret ettiği yere ardından yüzüne baktım. İfadesizdi.
Yine ne yaptımda haberim yok benim?
Şey acaba arabasını kaçırıp yaşa dışı araba yarışına katıldığımı mı öğrenmişti?

"Yine ne yaptım?" Bu soruyu sormuştum çünkü babam benimle sadece hata yaptığım zamanlarda konuşurdu. Ah, zamanında sırf bana biraz zaman ayrısın diye yapamadığım şey kalmamıştı.

SEVDA BÜYÜSÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin