5. BÖLÜM

11.7K 726 203
                                    

Selamın aleyküm aleykümselam nasılsınız?

Yeni bölüm sizlerle♡

ARKADAŞLAR LÜTFEN BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!!!

Bölüm şarkısı: Hande Yener / Yasak Aşk

KEYİFLI OKUMALAR...


~Oysa hiç görememiştim gerçekleri.
İnandırdıkları yalanlar bir gerçek,
olamayacak kadar acımasızdı.
Ve bende yalanlara inanacak kadar kör. ~


.
Okuduğum kitaba ara verip oturduğum puftan kalktım. Yaklaşık bir buçuk saattir kitap okuyordum ama buna rağmen kitaptan pek zevk aldığım söylenemezdi yine de kitabı bitirecektim. Kitap biraz kafa karıştırıcı olsada okuyacaktım çünkü okuyacak başka kitap yoktu!!

Buraya okumak için bıraktığım kitaplarımı kuzenlerim almıştı. Tabiki de önce onları arayıp doğduklarına pişman etmiş ardından yeni kitaplar sipariş etmiştim. Bu sefer dünya klasiği ve kendi alanımla ilgili olan kitapları almıştım. Birde artık burda yaşayacağım için masa üstü bilgisayar ve eksik olan bir kaç şeyi tabiki.
Kısacası ben battım arkadaşlar ben fakir oldum. Hemde madır fakir.

Aklıma bu gün yaptığım alışveriş gelince oflaya puflaya odamdan çıktım. Keşke Levent'in kardından yapsaydım alışverişi. Hazır görevdeyken fark etmezdi de. Saçımı çeke çeke mutfağa gelip kahve için su kaynattım. Hazır kahveden başka seçeneğim olmadığı için kahveye dair ne varsa onları da sipariş etmiştim. Türk kahvesini es geçin o evde asla eksik olmazdı.

Kahveyi hazırlayıp tekrar odama geçtiğimde yapacak bir şeyim olmadığı için kitabımı okumaya tekrardan devam ettim.
Yaklaşık on dakika sonra çalan kapıyla ayaklanıp odamdan çıktım. Muhtemelen gelen kişi Makbuştu çünkü bu saate gelecek başka birini tanımıyordum.
Kapıyı açtığımda karşımda tanımadığım bir adamla karşılaşmayı beklemiyordum.

"Buyrun ne için gelmiştiniz?"

Elli yaşlarının sonunda ki adam beni görünce gülümsedi. Samimi bir gülümsemeydi bu.

"Lidya kızım, hoşgelmişsin."

Bu adam kimdi ve beni nereden tanıyordu? Kasabadan biri olabilirdi ama siması hiç tanıdık gelmemişti. Gerçi kimseyi hatırlamıyordum ama olsun. Simalar unutulmazdı sonuçta.

"Kimsiniz?" Çok cana yakındım çok.

Soruma gülümsemiş ve elindeki zarfı uzatmıştı.

"Ben Hasan amca. Hatırlatmadın mı kız beni?"

Sen öyle diyince hatırladım bak amca. Tövbe estağfurullah. Hatırlamıyorum amca gelme üzerime. B12 yok bende, ben daha az önce ne yediğimi hatırlamıyorum. Seni mi hatırlayacağım? İçimdeki münakaşaya son verip uzattığı zarfı elinden alıp kısa bir göz attım. Kahve rengi sıradan bir zarftı işte.

"Hayır çıkartamadım sizi. "

Cevabımla birden cebinden çıkardığı bıyığı yerine takıp gömleğinin cebine asılı olan siyah tahta kalemle yüzünün belli yerlerine noktalar çizdikten sonra da başındaki şapkayı çıkardı.
Eee Hasan amca lan bu?

"Hasan Amca? Güncelleme mi geldi sana? Bu âl ne?"

Daha fazla dayanamayıp gülmeye başladım. Hasan amca o kadar komik duruyordu ki. O da gülememe dayanamayıp bana eşlik etmeye başladı.

"Hasan amca ne çok değişmişsin tanıyamadım seni kusura bakma lütfen."

"Ne kusuru kızım daha karım bile tanıyamıyor beni."

SEVDA BÜYÜSÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin