3. BÖLÜM

16.8K 954 267
                                    

Selamınaleyküm, aleykümselam. Nasılsınız?

Yeni bölüm sizlerle♡

ARKADAŞLAR LÜTFEN BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!!!

KEYİFLI OKUMALAR...

Bölüm Şarkısı: Oğuzhan Koç: Ben Hâlâ Rüyada


~Hayatı sorgulamanın zaman kaybı olduğun anladığımız da yolumuza devam ederiz.. ~

Son satırları da yazdıktan sonra elimdeki mavi kalemi bırakıp günlüğün kapağını kapattım. Düzenli olarak günlük yazan biri değildim sadece monoton hayatımda farklılık gösteren olayları yazardım o kadar.
Mesela başıma ilk defa gelen bir şeyleri ki küçük büyük farketmez yazardım.
Birde günlüğüm de iki renkle yazı yazardım güzel anıları mavi ile kötü anıları gri ile yazardım.
Birinin ismi griyle yazmışsam canımı üç kez yakmış demektir ve o gri asla tekrar mavi olmazdı...
Fakat bir mavi gri olabilirdi birdaha asla mavi olmamak üzeri...

Masamın üzerindeki gereksiz dağınıklığı toplayıp kahve fincanını mutfağa bırakmış ve banyoya geçmiştim.
Saat şu anda gecenin on biriydi ve aşırı derecede uykum vardı. Gün içinde de zaten pek dinlenemeye fırsatım olmamıştı. Kaldığım odayı temizlemiş eşyalarımı valizden boşaltıp yerleştirmiştim. Ondan sonra Makbuşa geçip orda da hem keyif yapmış hemde bulaşık yıkamıştım.
Bu gün benim için baya yorucu bir gün olmuştu ki bu günden itibaren her günüm öyle olacaktı biliyordum. Dün yol yorgunluğu, hasret giderme derken yorulmuştum bu günde dediğim gibi iş yapmaktan.

Önce ağız bakımını yapmış, yüzümü soğuk suyla yıkamış ardından kurulayıp nemlendirici sürmüştüm.
Vücudumun belli yerlerinde olan kararmalara serum sürmüş biraz beklemiş ardından kollarıma ve ayaklarımada nemlendirici sürmüştüm, işte bu kadar.
Zaten gelmeden önce ağda yapmıştım ki düzneli bir ağda rutinim vardı bu sayede zamanla tüylerim seyrelmeye başlamıştı ama yüzüm için aynısını söyleyemezdim. Anasını satayım bıyıklarım bir hafta dolmadan çıkıyordu.
Aynadan son kez kendime bakıp güzel olduğuma kanaat getirdikten sonra banyodan çıkıp odama geçtim.
Evet evet insanlar makyajdan sonra güzel olduğuna kanaat getirir bense yaptığım bakımdan sonra.
Hiç vakit kaybetmeden yatağıma girip gözlerimi kapayıp uykunun huzurlu kollarına bıraktım kendimi.

(...)

Sabah gözlerimi horozların sesiyle açtım demek isterdim ama maalesef gözlerimi dedemin;

"KOĞUŞŞŞ KALK, KALK!!"

demesiyle açmıştım. Keşke sadece açılmakla kalsaydı da bel ağrısı çekmeseydim. Bildiğiniz yataktan bedenimin yarısı düşmüştü. Allahtan refleksle kollarımıla yüzümün yere değmesine engel olmuştum. Ayaklarım yatağın üzerinde gövdemse aşağa doğru sarkıyordu. Yere düşmek yatağın üzerine çıkmaktan daha kolay olduğu için kendimi direk yere attığımda
dedemin kahkaha sesiyle ona doğru döndüm.

"Dedem, gıdığına ekmek bandığım, hurma suratlım. Senin bana garezin mi var be adam?"

Sanki hiçbir şey yapmamış gibi omuzunu bilmem dercesine hareket ettirdikten sonra yanıma gelerek ayağıyla hafif dürttü.

"Kalk Feriha bir gören olacak."

Dedemin söylediğinin aksine kendimi daha çok yaydıktan sonra yatağın üzerinde ki çarşafı çekip üzerime attım. Tamamen çarşafın altına girdiğimde dedeme baktım.

"Dede beni bi sal Allah rızası için bi sal ya!"

Kıkırdadıyıp yatağıma oturdu oysa ben odamdan çıkmasını bekliyordum.

SEVDA BÜYÜSÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin