Tanrıyı anlamıyorum. O insanlar için bu düzeni kurup onlara şans verirken, insanlar hep şikayetçiler, hep daha fazlasını istiyorlar ve hep isyan ediyorlar. Tanrıya küfür ediyorlar. Oysaki gel de bunu tanrıya anlat.
Gelelim bana ben kimim? Hiç biriyim ben. Bu dünyada yüzyıllardır insanlara hizmet eden bir hiçim. İnsan değilim fakat bende her gün her saniye ölmek için yalvaranlardanım. Bu kadar acınası gördüğüm insanların bile ölme hakkı varken onlara yüzyıllardır hizmet eden benim hiç bir hakkım yok. İnsanlar olmasaydı ben yaratılmazdım bile. Ne yaşıyorum ne de ölebiliyorum. Yani bir hiçim.
"Efendim içeri girebilir miyim? İstediğiniz kişilerin lisetesini getirdim."
Sert bir ses tonuyla "gir içeri" dedi ve kapıya baktı.
Azrailin gözlerine bakamayarak "Efendim sizin için hepsini sıraladım. Cennete gidecek olanlar en üsttekiler, cehenneme gidecek olanlar ise en alttakiler."
Azrail en ufak bir detayı bile gözden kaçırmazdı. Ve doslayaları incelerken cehenneme gidecek olanların en üstte olduğunu fark etti. Görevli melek söylediği gibi sıralamamıştı.
"Neden cehenneme gidecek olanlar en üstte?"
"e-efendimiz istiyorsanız hemen sırayı değiştirebilirim."
sert bir ses tonuyla "sana sırayı değiştirmeni söyleyen mi oldu be! Sana bir soru sordum ve cevabını hâlâ alamadım."
Melek korkarak ve panikleyerek "e-efendim bir ton işle uğraşıyorum o yüzden sırasını yanlış yapmışım af edin kesinlikle bir daha böyle bir şey olmayacak."
O sırada azrail içinden üçe kadar sayıyordu. "Bağışlasam mı bağışlamasam mı?"
"Bir"
"Lordum bağışlayın"
"İki"
"Prensimiz affedin"
"Üç"
O ıslık sesi yavaş yavaş kulağına doğru fısıltı şeklinde gelmeye başladı ve melek o kadar çok korkuyordu ki azrailin ona hangi cezayı verdiğini anlamıştı. Cehennemde 3 gün zindan da kalacaktı. Bu cezaya yarım saat bile dayanılamazdı. En acımasız cezaydı bu. Azrailin ona zindan cezası vermesinin asıl sebebi meleğin bu şekilde dikkatsiz davranmasıydı. Eğer ona bu cezayı vermeseydi bir dahakine tekrar aynı hatayı yapardı.
"Lord-"
azrail meleğin lafını bitirmesine izin vermeden onu zinadana kapattırmıştı. Bu melek, Azrailin en sevmediği şeylerden birini yapmıştı: hata yapmıştı. Her gün hata yapan insanlar görmekten bıkan azrail, meleğinde böyle olduğunu görünce elinde olmadan sinirlendi.
Azrail dosyaları incelerken bir yandan da görevli meleğe olan öfkesini dindirmeye çalışıyordu o sırada bir melek izin isteyerek içeri girdi ve lorda bakarak:
"Oooo bugün böyle oturmanın sonuna geldin lordum. Eski bir komutanın ölümü gerçekleşecek ve senin de orda olman gerekiyor. Haber vermemi istemiştin"
"Adam hakkında bilgi ver bana ve bidaha işteyken benimle teklifsiz konuşma! Yoksa seninde mi canın cehennemde zindan cezası çekti?"
Melek lordun önünde eğilerek:
"Bağışlayın lordum bir daha olmayacak" dedi
"Tamam şimdi devam et"
"Adı: park jin-soo
Yaşı: 80
Hastalığı: 4. Evre kötü huylu beyin tümörü"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
FantasyBirisi azrail diğeri doktor. Doktor canla başla hastasını kurtarmaya çalışırken, o bir dokunuşuyla can alabiliyor. Kim bilebilirdi ki azrailin aciz kıldığı bu varlıklardan birine tebessüm edeceğini? Herkes hazırsa ışıklar kapansın sahne azrailin:) "...
