ARAF

3.BÖLÜM-"YASAK"

“Ha-Na nerdesin”

“Burdayım lordum.”

“Hemen bana bilgi ver.”

“Bugün ölmesi gereken biri ölmedi. Ve arafta büyük bir sıkıntıya yol açtı. Listedeki isimler silinmeden bulmamız lazım lordum.”

“Nasıl ölmedi Ha-Na? Ölmesi gereken tüm varlıklar ölmelidir! Bunun nasıl bir felaket olduğunu biliyor musunuz? Bana hemen görevli meleği getir!”

Azrail sinir küpüne dönmüştü. Şuan görevli meleğin açtığı sıkıntı felaketti. Listenin düzeni bozulursa dünyanın da dengesi bozulabilirdi.

“Efendim şey”

“NE HA-NA!”

“Kaçtı.”

“Nasıl kaçtı? Hiç bir melek benim iznim olmadan dünyaya gidemez nasıl gitti? Siz beni delirtmek mi istiyorsunuz? Eğer o meleği bir hafta çekmeden bulmazsan bunlardan seni sorumlu tutarım ve cezayı sen çekersin. Bana hemen onu getir! Görevli melekler dünyada fazla kalamaz ya kötü meleğe dönüşüp insanları zevk için öldürürler ya da 1 ay çekmez arafta da dünyada da yok olurlar. Bunu en iyi sen biliyorsun Ha-Na. Eğer o melek yok olursa ve ölememesi gereken insanları öldürürse, ölmesi gereken insanlar yaşar ve listeden adları silinir. Onu bana getirin! ”

“Peki efendim bulacağım ama sizin de yardımınız gerkecek. Meleklerin konumunu ancak siz görebilir ve duyabilirsiniz. Öbür türlü bulmamız imkânsız efendim. Büyük ihtimalle dünyaya kaçtı.”

Azrail, Ha-Na’ nın üzerine yürüdü.

“imkânsız mı? Ha-Na benden sonra buradaki en yetkili kişi sensin nasıl böyle bir hata yaptın! Sana demedim mi benim karşıma hata ile gelme diye? Şimdi ihtiyarla konuşmak zorunda kalacağım. Bunun cezasını daha sonra çekeceksin! Şimdi ben ihtiyarın yanına gidiyorum. Sende  1 ay boyunca benimle dünyada kalacaksın. ”

“emredersiniz lordum.”

Azrail odasından dışarı çıktı ve tanrının yanına gitmek için görevli melekleri çağırdı.

“ihtiyar odasında mı?”

“Evet lordum. Fakat şuan yaşanan felakete çözüm arıyor.”

“Kapının önünde bekleyin.”

Azrail tanrının odasına girdi.

“ihtiyar yaşananları duymuşsundur. Ha-Na 1 ay boyunca benimle dünyada kalacak. Görevli melek büyük ihtimalle dünyaya kaçtı.”

“Nasıl dünyaya kaçtı? Senin iznin olmadan hiç bir melek dünyaya gidemez. Eğer dediğin gibi dünyaya kaçtıysa ben müdahale edemem evlat. Buna yol açan sensin bu felaketi de sen temizle. Eğer bu felaket çözülmezse sen ve Ha-Na cezalandırılacaksınız. Arafı benden sonra yöneten kişi sizsiniz. Nasıl böyle bir şeye müsade edebildiniz?”

Azrail tanrının karşısında çok küçük düşmüştü. “Bende bilmiyorum nasıl kaçtığını. Ama bulacağım. Şimdi müsadenle yapmam gereken önemli bir iş var.” Dedi.

Azrail tam çıkacakken tanrı şu sözleri söyledi; “Üzülüyorum sana evlat. Oysa sen hata yapmayı sevmezdin. Ne acı! Bu kadar aciz gördüğün ve onları yarattığım için bana kızdığın insanların hata yapmasını sevmezken, senin de hata yapman çok acı evlat! İnsanlarla birlikte sana da can verdim. Ve onlar ilk hatasında bununla yaşamaya alışmaları gerektiğini düşündü. Onlar hata yaparak öğrendi ve öğrendikçe büyüdü, çiçek açtılar. Sen ise ilk hatan da kendini zavallı hissettin. Sen benim filizlenmesini istediğim tohumumsun. Sakın beni hayal kırıklığına uğratma.”