Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir köylü varmış. Ak sakallı, kısa boylu, bir gözü kör, kamburu göze batan pis bir adammış bu. Küçük tahtadan bir evi varmış. Paslanmış eski baltası ile odun kesip satarmış bu adam. Önüne gelen her ağaca birkaç darbe vurup yere devirirmiş, bir ağaç dışında. Bu ağacı oldukça çok severmiş. Hediyeymiş bu ağaç, Sabahın Yıldzı'nın hediyesiymiş. Bu ağaca dokunan her kim olursa olsun baltasının arkası ile ense köküne vurup bayıltırmış. Kollarından tutarak eski kulübesine sürükler ve bodruma indirirmiş. Çizdiği büyük pentaclın ortasına yerleştirip ayaklarını ve ellerini bağlayarak özel tütsüler, mumlar ve otlar yakarmış. Güzel ağacına dokunmaya nasıl cüret ettiğini sorup canını yakarmış. Yüksek sesli dualar, lanetler ve ritüeller ile ağaca dokunan kişinin vücudunda yaralar açar ve kimi zaman canını alırmış. Bu onun için bir önem arz etmezmiş. O, içe ekilmemiş en güzel tohumunu ararmış. Bu ağacın meyvesi yokmuş görmeyene, görene ise en lezzetli günahları sunarmış. Uzanmış en yüksek dala, en güzel günaha. Tuttuğu gibi koparmış bu meyveyi. Saklamış kirli ceketinin içine. Tutmuş şehrin içindeki cehennem ateşi ile yanan çocuğun yolunu.
Minho'nun yolunu.
İçinde biliyordu bu kokuşmuş ihtiyar biricik tohumunun yerini. Dolaştı ve dolaştı. Uzak bir sokak arasında bulunan kitapçıda buldu 17 yaşındaki körpe Minho'yu. Gözlerini dikmiş tek bir kitabı izliyordu. Satanic Bible. Minho bu kitabı önce zihninde sonra çevresinde çokça duyar olmuştu son zamanlarda. Arkasından yaklaşan yaşlı adamı fark etmeyecek kadar dikktali bir şekilde kitabı izliyordu. Yaşlı adam Minho'nun omzuna dokunup 'Al ve oku, aydınlan' dedi. Minho transtan çıkınca adama dönüp bir süre o yaşlı adamı izledi. Üstündeki kahverengi bol ve pis ceket, kemerli büyük ve sivri bir burun ve kasvetli bir hava veren yaşlının gözlerine baktı bir süre. Aklına milyarlarca düşünce dolunca Minho hızlıca kafasını sallayıp yutkundu ve raftaki kitaba uzanıp kollarıyla sardı. Yaşlı adam ona bakarak ince bir tebessüm sundu ve 'Oğul, sen en yüce dağları içine sığdırıp kalemine dökeceksin. Sen şeytanın ta kendisisin.' dedi. Minho 'oğul' kelimesini duyunca aklına babası geldiği için bir süre dağılsa bile adamın gözlerinde farklı bir transa girdiği için önemsemedi ve sadece kafasıyla onaylamakla yetindi. Yaşlı adam ceketine uzandı ve o ağaçtan kopardığı meyveyi çıkardı. Bu meyve öylesine güzel, parlak ve ağız sulandırıcı görünüyordu ki Minho bu meyveden gözlerini çekemedi. Bir elma gibi kırmızı duruyordu ancak bir elmadan daha iştah kabartıcıydı. Adam Minho'nun bakışlarına tebessüm edip meyveyi uzattı ve 'Al oğul bu meyveyi, doyasıya ye. Yeşersin içinde en yüce ağaç. Dökülsün kaleminden en ağır ilim. Yeşert en yüce benliğini içinde.' dedi ve Meyveyi Minho'nun eline verip yavaşça iki gözünün arasına dokundu. Yavaşça ellerini saçlarına çıkarıp okşadı ve kısık bir sesle 'Sabahın Yıldızı'nın ilmi seninle olsun.' dedi. Sakince arkasını dönüp geldiği ormana geri gitti. Minho sadece adamın gidişini izledi ve elindeki meyveye baktı. Kendine geldiğinde hızlıca elindeki kitabı aldı ve koşar adımlarla evine gitti. Hızlıca odasına geçip masasına oturdu ve elindeki meyveye bakmaya başladı. Bir süre sonra yavaşça dudaklarına götürdü ve büyük bir ısırık aldı. Gözlerinde şimşekler çakıyordu sanki. Tadını ala ala yedi bu meyveyi. Tüm zevk sanki vücuduna dolmuştu. Aldığı zevki ve tatminiyet duygusunu açıklayacak kadar konuşma bilmiyor gibi hissediyordu. Sakince önündeki kitabı açtı ve okumaya başladı.
Artık şeytanın tohumu onun ruhundaydı.
-----------------------------
Öncelikle bu bölümde bahsettiğim 'insan öldürme'li ritüeller Satanizm'de yeri olmayan şeyler. Şeytan bizden kimseyi öldürmemizi istemez. Yemeyeceğimiz hiçbir hayvanı öldürmememizi söyler. Yıllar önce haberlere çıkan 'Satanist topluluk kedi kesti' ya da 'Satanist topluluk cinayet işledi' manşetleri tamamen yalandır. Hayvan ve insan kesen topluluklar yüzyıllar boyu olan bir şey ancak Türkiye ve dünya çapında yapılan bu katliamlara 'Satanizm' kılıfı giydirilmesi tamamen yanlıştır. Şeytan için can alınmaz ve Satanizm'de birini öldürmek hoş karşılamaz. Bu kitapta işlediğim ve işleyeceğim (yazarak işlemekten bahsediyorum, konuyu işlemek maksadında) cinayetlerin hepsinin sebebini detaylı bir şekilde anlatacağım. Sizden rica ettiğim şey Minho'nun ve bu yaşlı adamın işediği cinayetlerin şeytan için olmadığını bilmeniz.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
