modern hamlet-II

65 5 19
                                    

tw: kan, şiddet, self-harm.


Minho'nun bakış açısı

Beklemeye devam ediyorum, saat 23.57. Saat tam 00'ı vurduğunda Soobin bu sokaktan geçecek, her Çarşamba yaptığı gibi. Aylardır onları izliyorum, çaldıkları hayatları yaşarken ne kadar mutlular. Hepsinden iğreniyorum. Ellerimle bir şeyleri kavrama gücüm yokken bile gözyaşlarımı silmeye çabaladığım günleri hatırlıyorum, babamın gücü onları silmeye yetmezdi. Normal çocukları öpen ve koruyan anneleri vardı, üstüne üstlük bir de babaları. Benim sadece bir tanecik babam vardı, başka kimsem yoktu. "Annem" kelimesini hiç kullanamadım, hep aşağılık bir hayvan gibi hissettim. Ellerimi tutan, yanaklarımı öpen, saçlarımı seven, bana kızan bir annem hiç olmadı. Uzaktan diğer oğluna yapmasını izledim, hareketlerini ezberledim. Soobin'in saçlarında ellerini gezdirdiği gibi kendi saçlarımı okşadım, onun yanaklarını sevdiği gibi kendi yanaklarımı okşadım ancak hiçbiri sıcak değildi. Soğuk ellerim kendimi ısıtmaya bile yetmezken bir anne sıcaklığını asla veremezdi. Anneliği onlarca kadında aradım ancak hepsi iğrençti. Yaslandığım duvar oldukça soğuktu ve üstüme sadece siyah bir ceket vardı. Ellerimdeki siyah deri eldivenlerle uyumluydu. Yağmur nazlı nazlı yağmakla meşgulken ayaklarımı izledim. İşittiğim ayak sesleriyle biraz daha gölgeye çekilip hızlıca cebimdeki beze eteri döküp Soobin'in biraz daha ilerlemesini bekledim. O önümden geçerken hızlıca arkasına geçip bezi yüzüne bastırdım. Elbette kolay bayılmayacaktı, çırpınmaya devam ederken ondan daha yapılı olduğum için zorlansam bile kontrolü elden bırakmamaya özen gösteriyordum. Onu gölgeye çekerken boğuşmamız devam ediyordu. Hareketlerinin ağırlaşmaya başlaması yaklaşık on dakika sürmüştü, oldukça dayanıklıydı. Bayıldığında fazla vaktim olmadığını biliyordum, Changbin'le çokça kez prova almıştık ve evet arkadaşım hem bu kadar fedakâr hem de bu kadar berbattı. Changbin'i eterle bayıltmak her seferinde yaklaşık altı dakika sürmüştü, bilincinin yerine gelmesi ise yaklaşık beş ila yedi dakikayı buluyordu. Soobin'in bayıldığına emin olduğumda hızlıca yüzüne sert yumruklar geçirip karnını tekmeledim. Gasp görüntüsü vermek zorundaydım. Yüzü iyice dağıldığında karın boşluğuna bastım.  Sokak lambasına ait ışığın yüzüne vurması için biraz geriye çekildim. Işık hafifçe yüzüne vururken anneme ne kadar benzediğini düşündüm. İçimde bir yerlerde garip şeyler hissederken ne yapmam gerektiği konusunda oldukça kararsızdım. Oldukça güzel bir yüzü vardı, ikimizin de dudak yapısı anneme benziyordu ancak onunki yumruklarım yüzünden parçalanmıştı. Aklıma gelenle üzerine doğru eğilip nabzını yokladım. Salak aklım, sence bu kadarıyla biri ölür müydü? Paniklemeye başlarken etrafa bakındım, ileride ufak bir tuğla parçası gözüme ilişirken hızlıca onu kavrayıp yeniden yüzünü incelemeye başladım. Fazla vaktim olmadığından kafasına art arda darbeler indirdiğimde kafasının sol tarafı tamamen ezilmişti. Tuğlayı bir kenara fırlatıp koşarak oradan uzaklaşırken aklıma gelenle yeniden olay yerine döndüm ve tuğlayı elime alarak yeniden uzaklaştım. Changbin'in dairesine vardığımda nefes nefeseydim, büyük bir merakla beni bekliyordu. Olan biteni hızlıca anlattıktan sonra kıyafetlere ve tuğlaya ne yapacağımızı düşünmeye başladık. Aklıma gelen fikirle hızlıca üstümü değiştirip kıyafetleri büyükçe bir torbaya koydum ve hızlıca apartmandan inip arka taraftaki büyük demir varillerin olduğu yere yürüdük. Kıyafetleri torbayla beraber varile sokup gece ısınmak için varilleri yakan bağımlılardan biraz gaz rica ettik. Hızlıca içine döküp cebimdeki kibrit kurusunu çıkardım. Üç tanesini elime alıp yaktıktan sonra varilin içine atıp kalanını da içine döktüm. İyice tutuştuğuna emin olduğumuzda hızlıca oradan ayrıldık ve tuğlayı da ilerideki kanalizasyona attım. Üstümden büyük bir yük kalkmış gibiydi ancak kafam fazlasıyla karışıktı. Kendi evime vardığımda hızlıca duşa adımlamıştım. Üstümekileri savaş verirmişçesine çıkarıp kendimi ılık suyun altına attım ve başımı soğuk mermere hafifçe vurmaya başladım. Sanki kafamda onlarca ses yokmuş gibi iki kulağıma doğru onlarca insan bağırıyor gibi hissediyordum. Bir süre böyle devam ettikten sonra gözümden yaşlar geldiğini anlamam biraz uzun sürmüştü. Derin bir iç çekerek mantığımı kenara bıraktım ve suyun altından çıkarak eski banyo dolabına adımladım. Gıcırdayan kapağı açtıktan sonra tıraş jiletlerinden birini aldım ve gözlerimi ondan ayırmadan yeniden suyun altına adımladım. Kenardaki tabureyi altıma çektikten sonra yavaşça oturdu ve bir süre daha elimdeki keskin metale baktım. Bu babamın ölümünden sonraki ilk seferim değildi. Gözlerimi baldırlarıma çevirdim ve önceki yara izlerimi saydım. Bir yerden sonra saymak zorlaşıyordu. Tahminimce iki yüzü aşmışlardı ancak bu önemsizdi. İşaret ve baş parmağım yardımıyla tuttuğum metali tenimde sürmeye başladım. Başlarda yavaş ilerliyor olsam bile sonrasında nefes almak zorlaştığı için gözlerimi kapattım ve nefesimi tutarak bir saniye bile düşünmeden hızlıca keskin metalle tenimi kesmeye başladım. Canımın yandığını hissetmiyordum. Bu işleme ne kadar devam ettiğimi bilmiyordum ancak şimdilik yeterli olduğunu düşündüğümde derin bir nefes alarak gözlerimi açtım. Çok fazla kan vardı, ellerim ve bacaklarım titriyordu. Elimdeki metali kenara koyrduktan sonra duş başlığına uzandım ve suya akmış kanın bir kısmını götürmeye çalıştım. Suyu yavaşça bacaklarıma tutarken dudaklarımdan yüksek bir inilti döküldü. Kanamanın durması şimdilik biraz zordu bu yüzden hızlıca duştan çıktım ve elime gelen ilk havluyla üstümü kuruladıktan sonra banyodan çıktım. Odamdaki koltuğun üstüne bir tane kuru havlu serdikten sonra nemli havluyu bacaklarımın üstüne koyarak kanı durdurmaya çalıştım. Havlunun her yeri kan olurken canım fazlasıyla yanıyordu. Bir süre böyle bekledikten sonra altıma bol ve kısa bir şort giyerek bacaklarımı serbest bıraktım.  Masamın üstündeki gramafonun üstüne sevdiğim bir klasik müzik plağını taktım ve yatağıma sırt üstü yattıktan sonra gözlerimi tavana diktim. Bugün olanları yeniden gözden geçirmeye ihtiyacım vardı.

Shame/minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin