ters ermiş-kılıç onlusu-kule

122 11 12
                                    

tanrısal bakış açısı

Jisung uyuduktan sonra Minho ayaklandı ve çalışma odasına yöneldi. Saati kontrol etti. Saat 4'e geliyordu. Masasına oturdu ve koyu renkli bir  tahtadan olan çekmecesini açarak gözlüğünü çıkardı, gözlüğünü taktıktan sonra masasının üzerinde duran Matta İncil'inin rastgele bir sayfasını açıp okumaya başladı.

Hirodes, yıldızbilimciler tarafından aldatıldığını anlayınca çok öfkelendi. Onlardan öğrendiği vakti göz önüne alarak Beytlehem ve bütün yöresinde bulunan iki ve iki yaşından küçük erkek çocukların hepsini öldürttü. Böylelikle Peygamber Yeremya aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelmiş oldu:
"Rama'da bir ses duyuldu,
Ağlayış ve acı feryat sesleri!
Çocukları için ağlayan Rahel
Avutulmak istemiyor.
Çünkü onlar yok artık!

(Matta 2:16-2:18)

Minho İncil'i severdi ve canı sıkıldıkça ya da bir şeyler düşünmeye başlasa okurdu. İnandığından değil, sadece sevdiğinden okurdu. Sayfaları tekrardan karıştırdı ve bir sayfa daha açtı. Bu gece İsa ve Meryem'den çok Tanrıyı özlemişti. Küçükken babasının onun elinden tutarak götürdüğü küçük kiliseyi, orada çalan çanları, rahibeleri ve öpülmemiş dudaklardan dökülen ilahileri çok severdi. O zamanlar tanrı onun için önemli biriydi. Her pazar muhakkak günah çıkarmaya giderdi. Kabine girer ve rahibe günahlarını anlatırdı. Tabii o zamanlar ikili ilişkilere pek girmezdi. Yaşı büyüyüp ergenliğe iyice girince bu saçmalıklarla kafasını yormayı pek istemez hâle gelmişti. Biricik babası kırılmasın diye günah çıkarma kabinine girer, rahibelerin ikramlarını alır ve ilahilere güzel sesiyle eşlik ederdi. 

  Yeruşalim, bütün Yahudiye ve Şeria yöresinin halkı ona geliyor, günahlarını itiraf ediyor, onun tarafından Şeria Irmağı'nda vaftiz ediliyordu.

(Matta 3:5)

Bu dizeleri ne zaman okusa aklına babası gelirdi. Babası bu kısmı çok sever ve sürekli tekrar ederdi. Babasının sözü vardı küçük Minho'ya, 'Oğlum, bir gün muhakkak bu ırmağa gideceğiz ve göreceğiz.' derdi. Babası da oğlu gibi zamanla Tanrı ve İsa'yla uzaklaşmadan önceydi bu sözler. İkisi de uzaklaşınca bu söz 'O ırmağa gidip oradaki insanları izlerken seni seveceğim güzel oğlum. Unutma, kimi seversen sev ya da neye inanırsan inan seni daima seveceğim.' derdi. Babasının bu sözleri Minho'nun beyninde dönmeye başlayınca ufaktan gözleri doldu ve kısık bir sesle 'Bende seni hep seveceğim baba.' dedi. Ağlayamayacaktı, babası onun ağlamasını istemezdi çünkü. Gözlerini sildi ve daha çok İncil okumak istemesine rağmen gözlüklerini çıkarıp kenara koydu ve İncil'i kapatıp eski yerine koydu. Sandalyesine yayıldı ve gözlerini kapatıp bir süre dinlendi. Gözlerini açınca odasını inceledi. Masa ve sandalyesinin arkasında olan gömülü kitaplık. Genelde dağınık ve tozlu olurdu. Dini kitaplar, araştırma kitapları, klasikler ve Dünya edebiyatı... Aldığı kitabı geri yerine koymasa bile aradığı zaman bulurdu. Çalışma masasını oldukça severdi. Babasınındı. Eskiden 'Büyüyünce bu masada çalıştığını görüp bolca övüneceğim.' derdi. İki çekmecesi vardı. Alttaki çekmece kilitlenebilirdi, üstteki ise kilitsizdi. Üst rafa gözlüğü, babasının aldığı deri kapaklı defteri, dolma kalemi ve seramik bir kupa bulunurdu. Deri kapaklı defterin sayfaları parşömendi ve değiştirilebilirdi. Şiir ve denemelerini daima bu deftere yazardı, doldukça dolu sayfaları özenle bir dosyaya koyar ve kitaplığında ayırdığı bir bölüme koyardı. Alt çekmecede ise 14 yaşında gittiği bir sahaftan aldığı el yazması eski bir Ayetler Kitabı, Gerçekler Kitap ( Satanizm dininin kutsal kitapları) ve zamanında yaptığı Ege ve Avrupa turunda aldığı eski bir tarot destesi vardı. Tarot gençlik zamanlarından beri ilgisini çekerdi. Kökeninin Türkiye'deki Ege bölgesi, Yunanistan ve İtalya'ya dek dayandığını öğrenince yapacağı seyahate eklemişti bu bölgeleri. İtalya'daki bir antikacıdan almıştı bu desteleri. Antikacıya girmesinin asıl amacı şeytanla iletişime geçmek için eski aromalı mumlar ve el işlemeleri şamdanlık almak olsa da bu desteleri görünce dayanamayıp almıştı. Yunanistan ve Türkiye'den bazı şifalı ve ritüellerde kullanacağı otlar almıştı. Gerçi otlar ve mumlar biteli çok olmuştu. Oturuşunu dikleştirip kilitli çekmeceyi açtı ve tarot destesini çıkarıp rastgele kardı. Desteyi önüne serdi ve rastgele üç kart seçti. Kafasındaki soru yaptığı planla ilgiliydi. Son olanlar kafasını oldukça karıştırıyordu çünkü. Sırayla geçmişi, şimdiki zamanı ve geleceği için birer kart çekti. Sırayla kartları açtı ve anlamlarını düşünerek kafasında basit bir açıklama oluşturdu. Geçmişi için ters ermiş, şimdiki zamanı için ters kılıç onlusu ve geleceği için ters ölüm kartı çıkmıştı. Kartlardan çok ters gelmelerine şaşırmıştı. Ters kartlar genel olarak olumsuzluğa yorulurdu. Ters ermiş kartı duygusallığa işaretti. Karamsarlık, inat, yalnızlık, depresyon ve yön kaybı gibi birçok şeye işaret ederdi. Minho geçmişini gözlerinin önüne getirdi. Çok eskiye gitmedi ve geçirdiği son birkaç ayı düşündü. Şimdiki zaman için çektiği ters kılıç onlusu. Ters kılıç onlusu yanlışlığa işaret ederdi. Kaçınılmaz son, felaketler, yanlış kişiler ve yerler gibi köklü ve geçmişe dayanan şeyleri ifade etse bile ani değişimlere de işaret ederdi. Hızlıca gelecek kartına baktı, ters ölüm kartı. Bu kartın tersi değişime karşı koymayı ifade ettiği gibi tükenmişliğe, hastalığa, yorgunluğa ve durgunluğa da işaret ederdi. Kartları uzunca izledi ve iyice düşünerek kendince bir yorum yapıp kafasındaki soruyu cevapladı. Başlarda keskin sınırlarla çizdiği bu planı zedelenmişti. Sinirine hakim oldu hızlıca desteyi toplayıp eski yerine koydu. Odasından çıkıp mutfağa yöneldi. Tezgahta öylece duran sigarasından bir dal aldı çakmağıyla ucunu yakıp derin bir nefes aldı. Sigarası dudakları arasındayken kahve yapmak için su kaynattı. Hızlıca kahvesini yaptı ve mutfak masasına oturdu. Sigarasının külleri yavaş yavaş dökülürken içtikçe içti ve yeni bir dal daha yaktı. Marlboro Red. Severdi tadını. Yıllar içinde birçok marka sigara ve çeşitli tütünü denemişti ama hiçbirinin tadını bu kadar benimsememişti. Uykusu yoktu bugün. Sigarasını yaktı ve Güneş doğana dek düşünmeye devam etti...

 Sigarasını yaktı ve Güneş doğana dek düşünmeye devam etti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ermiş kartı.

kılıç onlusu kartı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

kılıç onlusu kartı.

kılıç onlusu kartı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

kule kartı.

Shame/minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin