Yürüyordum. Sadece yürüyordum. Nereye gittiğimi bilmeden öylece yürüyordum. 2 gündür Chase Yetimhanesi'nde sivri kulaklarım ve mavi saçlarım görünmesin diye şapkayla dolaşıyordum. Tabii ki bu da dikkat çekmeme neden oluyordu. Bunu onlara açıklayamazdım. Daha kendime bile açıklayamıyordum zaten.
Kafamdaki siyah şapkayı çekiştirdim. Saçlarımı topuz yapmış ve şapkayı da kafama geçirmiştim. Şapka mavi saçlarımı ve sivri kulaklarımı gizliyordu. Son zamanlarda beyaz-açık mavi saçlarım koyulaşmış ve tamamen maviye dönmüştü. Bu da daha belirgin olduğu anlamına geliyordu.
Bu konuda bir şeyler yapmalıydım. Neden bu hale geldiğim konusunda. Ben 9 yaşımdayken ailem bir trafik kazasında ölmüştü. Yani 9 yaşımdan beri yetimhanedeydim. Kazayı çok az hatırlıyordum. Kazadan önceki yaşantımı ise neredeyse hiç hatırlamıyordum. Travma tepkisi diye düşünmüştü çoğu kişi. Bende bu konuda çok kafa yormamıştım.
Şimdi düşününce annem ve babamın yüzünü bile çok az hatırlıyordum. Anılar çok bulanıktı. Bu çok tuhaftı. Sakinleşip kafamı toparlamaya ihtiyacım vardı. Sakin bir yere gitmeliydim.
Düşüncelere öyle dalmıştım ki birine çarptığımı fark ettiğimde o düşünce girdabından ancak çıkabildim. Çarptığım kızın bana cırtlak sesiyle bağırmasıyla onun yüzüne baktım ve en son görmek istediğim birine çarptığımı anladım.
" Bu kadar da şanssız olamam artık. Lütfen bu bir şaka olsun! "
Kız yeşil gözlerini nefretle bana dikti. Kızıla boyadığı saçlarını at kuyruğu yapmıştı. Diplerden siyah saçı görünüyordu. Dip boyası gelmişti ama yine de fazlasıyla güzel ve bakımlıydı. Tabi görünüşe aldanmamak gerekirdi. Kız zorbanın ta kendisiydi.
" Aaa" dedi sahte bir şaşkınlıkla " Sen de mi buradaydın Esty? Yetimhanedekiler dışarı çıkmanıza izin veriyor mu? "
" Elbette veriyor." dedim
" Şapkan biraz demode değil mi?" dedi alaycılıkla " Ayrıca sana pek yakışmamış. İstersen sana eski şapkalarımdan birini hediye edebilirim. "
" Hayır, gerek yok Emily." Sakin kalmaya çalışıyordum.
" Utanma tatlım. Ayrıca saçlarını açık bırak böyle kel gibi görünüyorsun. " dedi kıkırdayarak
" Gitmeliyim" dedim geçmeye çalışarak ama beni durdurdu.
" Acelen ne tatlım? Bugün iyiliğim tuttu. Seni güzelleştireyim. Yoksa erkek senin gibi birine bakar ki? "
Şapkamı tutup çıkarmaya çalıştı. Refleksle bende şapkamı sıkıca tuttum. Çıkarmasına izin veremezdim.
" Çıkar şu lanet şapkayı! Böyle yaparsan asla güzel olamazsın. Yetim bir ucube olmaya devam edersin. "
" BIRAK BENİ! " diye bağırdım sokaktaki birkaç kişi dönüp bize baktı ama sonra tekrar yollarına devam ettiler. Şimdi yine sokakta yalnızdık. Emily aniden beni bıraktı ama ben ona bağırmayı sürdürdüm.
" Rahat bırak beni artık! Ben senin oyuncağın değilim. Bir daha karşıma çıkma! Defol git! "
Sinirlerim iyice bozulmuştu. Susmaktan
çok yorulmuştum ve artık dayanamayıp patladım. Emily lise boyunca benimle dalga geçmiş ve tüm sınıfa rezil etmeye çalışmıştı. Ona göre aptal yetim kızın tekiydim. Bu tepkime şaşırmış olmalıydı. Çünkü konuşmadı. Bir şeyler söyleyeceğini düşündüm ama Emily boş gözlerle bana bakıyordu. İyice odaklanmış haldeydi." Seni rahat bırakacağım." dedi tekdüze bir sesle " Benim oyuncağım değilsin. Bir daha karşına çıkmayacağım. Defolup gidiyorum."
Robot gibi davranıyordu. Gözleri bomboş bakıyordu. Sanki şey gibiydi... Hipnotize olmuş gibi... Emily yavaş adımlarla uzaklaştı ve arkasına bile bakmadı. Ardında ise şok olmuş bir kız bıraktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kozmos Yıldızı
FantasiEstelle çocukken şizofreni teşhisi konulan 17 yaşında bir kızdır. Herkes tarafından dışlanırken hastalığı ile mücadele etmektedir. Artık her şeyin sonuna geldiğini düşündüğü bir anda aslında sonun sadece başlangıç olduğunu fark eder. Öğre...