Sosyete mi?

•iki

Hakyemez Konağı.

Hakyemez konağı her zaman ki gibi bol magazinli bir sabaha uyanmıştı, artık magazin haberleri hakkında konuşmuyorlardı ama bu sefer ki başkaydı.

Narin Hakyemez: Oğlum yine ne bu haberler?

Haktan artık bezmişcesine kendisini koltuğa attı ve başını ovalama başladı, dün alkolü fazla kaçırdığı her halinden aşikardı.

Haktan: Annem, vallahi bu sefer konuşmadım bile! Sadece kıza 2-3 kere baktım.. Zaten kız bana bakmadı bile!

Narin Hanım, oğlunun sonda gösterdiği tepkiye anlam veremese bile 'Tamam, önemi yok' anlamında elini sallamıştı.. Artık o da alışmıştı.

Yağmur: Kız sana bakmadı diye mi üzülüyorsun?

Narin Hanım ve kızı Yağmur, Haktan'dan gelecek cevabı bekliyorlardı, Haktan ise düşündü ve sonra her zamanki açık sözlülügü ile cevap verdi

Haktan: Kız çok dikkat çekiciydi, ben galiba ondan etkilenmiştim ve o bana bakmayınca galiba biraz sinirlendim.

Yağmur ellerini semaya kaldırıp, bağırmaya başladı, Yağmur'un anlık bağırması ile Haktan yerinden sıçramış ve baş parmağını damağına değdirmişti

Yağmur: Allah'ım! Annemle her kandil günleri ettiğimiz dualar demek ki kabul oldu.. Abimin burnu yere sürtüyor!

Haktan: Sen benle uğraşma! Şu son aylarda maçlara gitme, her gidişinde bir magazin haberi oluyor.

Yağmur arkasına yaslandı, başta annesine baktı
Narin Hanım, oğluna hakvermişti.

Yağmur: Yarın Eternal basketbol takımının Galatasaray ile maçı var, gitmeyecek miyim?

Haktan: Yarın voleybola gidelim.

Narin Hanım, çocuklarına umutsuz bakışlar atarken ayağa kalktı ve ikisinin karşına geçip, konuşmaya başladı.

Narin Hanım: Canım çocuklarım, birinizin adı basketbolcu ile anılır maçına gider, diğeri anıldığı kişinin voleybol maçına gitmek ister..  İyi misiniz? Acilen kendinize gelin! Ben derneğe gidiyorum.

Haktan duydukları karşısında, 2. Bir şok geçirmişti..

Haktan: Kız voleybolcu mu?

Yağmur, şok içerisinde abisine baktı, ne diyordu bu? Kız kendi takımları olan Eternal'in alt yapısından çıkmış, takımın kaptanı olmuştu.

Yağmur: Dalga mı geçiyorsun?

• • • • •

Elif, antrenmandan sonra eve gelmiş ve Haktan Hakyemez ile aralarında geçen mesajları okumuştu ve mesajlardan kısa bir süre sonra menajeri onun adına bir yalanlama yazmış ve onu Elif'e göndermişti.

Elif, yalanlama mesajını okurken arkadaşı Yıldız aramış ve akşam ona gelmesini söylemişti ama Elif misafir davetini kabul etmeyip, arkadaşını kendi evine çağırmıştı ve bu sırada ona mesajlardan bahsetmişti.

Yıldız: Elif, şu mesajı atar mısın, sen kesin olayı üsten anlatıyorsundur.

Yıldız, arkadaşını tanıyordu.. Gerçekten de olayı çok üsten tutma anlatmıştı ve WhatsApp girip mesajın screenshot (ss) almıştı ve o sırada beliren bil bildirim

Mesajın ekran görüntüsünü aldınız

Elif: Yıldız, ekran görüntüsü bildirimi gitti.. Aaaaa! REZİLLİK!!

Yıldız: o nasıl oldu? Elif? Hu hu! Hadi at şu ekran görüntüsünü.

Kasap et derdinde, koyun can derdinde.

Sanki Haktan, bu bildirimi bekliyormuş gibi hemen cevap yazmıştı, Elif mi? O bu sırada utançtan ölmek üzereydi.

Elif: Yıldız, bu adam mesaj attı.

Yıldız heyecanla çığlık attı ve aceleyle konuşmaya başladı

Yıldız: Ne attı? Eliiff! Hemen mesajı at!

Elif: Yıldız, bi' dur be! Şurada rezilliğin elli tonunu yaşıyorum.

Haktan Hakyemez: Herhalde dedikodum dönüyor.

_____________________________________________

Hızımı alamadım ama böyle elim alışmışken yazayım dedim.

Sosyeteye yavaş yavaş giriş yapacağız..

Tahmini 400-500 kelimelik bölümler atacağım ve 20 bölümde bu işi bitirmeyi düşünüyorum.

raileena & yildizdesouza 🤍🫀