Belki de O Kadar Kötü Değildir

26 2 2
                                    

  Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum ve bir ses duydum hemen elimde bir enerji topu oluşturdum ve kafamı kaldırıp elimi hızlıca kapıya doğrultum. Fakat karşımda elinde oyuncak ayısı ve pijamalarıyla duran Morgan'ı beklemiyordum.

"ben çok özür dilerim seni korkutmak istemedi, gerçekten özür dilerim. Korkma sana bir şey yapmayacağım sadece seni orada bir anda görüne korktum, gerçekten sana bir şey yapmayacağım. Yanıma gelmek ister misin? İstersen kolyemi çıkarabilirim o olmadan bir şey yapamam, hatta dur bak çıkarttım hadi gel."(LR)

"sen neden ağlıyorsun?"(Morgan)

"şey... çünkü bazı insanlar benim kalbimi kırdı ve bende çok üzüldüm."(LR)

"Peki sarılırsam geçer mi?"(Morgan)

"Tabi ki, hatta şu an en çok ihtiyacım olan şey birinin bana sarılması."(LR)

yavaş ve şüpheyle yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı, yıllar sonra yaşadığım en iyi duyguydu. Kendimi çok rahatlamış hissettim, en sonunda kendimi geri çektim ve küçük kızın güzel yüzüne baktım.

"Söyle bakalım neden buradasın?"(LR)

"Su içmek istedim ama odada su bitmiş o sebeple mutfağa gitmek istedim ama yolu karıştırdım galiba."(M)

"Evet karıştırmışsın, mutfak üst katta. Hadi gel seni götüreyim."(LR)

"Olur."(M)

Yüzünde tatlı bir gülümseme oluştu, o bana bakarken ben de ayağa kalktım ve elinden tutup mutfağa götürdüm. mutfağa geldiğimizde Morgan'ı kucağıma alıp ortada da ki mutfak adasının üstüne oturttum, üst dolapların birinden bir su bardağı aldım ve arıtmadan su doldurdum. Su bardağını Morgan'a uzattığım sırada dikkatli bakışlarla beni izlediğini gördüm.

"Bir sorun mu var tatlım?"(LR)

"Sen hiç göründüğün gibi değilsin."(M)

"Nasıl yani?"(LR)

"Bu gün çok sinirli bakıyordun herkese ama hiç de sinirli değilsin, hatta çok tatlısın."(M)

"İltifatların için çok teşekkür ederim, o senin tatlılığın. Ayrıca bu gün herkese sinirli bakmamın sebebi benim grubu yönetmek zorunda olduğum için, onların gözünü korkutayım ki bana bir şey diyemesinler."(LR)

Son kelimelerimi söylerken güldüm ve Morgan'ın karnını gıdıkladım, o da kıkırdamaya başladı. Su bardağını ona uzattım ve suyunu içmeye başladı, bende yere düşen oyuncak ayısını yerden aldım ve masanın üstüne koydum. Daha sonra boş bardağı alıp bulaşık makinesinin içine koydum, ardından Morgan'ı indirip elinden tutum. tam onu odasına götürüyordum ki birden durdu.

"Şeyy... benim hiç uykum kalmadı Rena, birlikte bir şeyler yapsak olmaz mı?"(Morgan)

"Ama uyuman gerek, yarın yorucu bir gün olacak."(LR)

"Ama benim hiç uykum yok ki."(M)

"Sana hikaye anlatmamı ister misin?"(LR)

"Olur, çok güzel olur."(M)

"Ama hikaye anlattıktan sonra yatacaksın tamam mı küçük hanım?"(LR)

"Tamam, söz veriyorum."(M)

birlikte küçük salona gittik ve ben kendimi kanepeye attım, Morgan ise yüzü bana bakacak şekilde dizlerime yattı. Bana bu kadar çabuk alışması beni oldukça şaşırtmıştı, galiba çocuklar her şeyin iyi tarafından görebilmek için gönderilmişlerdi bizlere. 

"Rena sana bir soru sorabilir miyim?"(M)

"Tabi ki de tatlım, ne soracaksın?"(LR)

"Sen kaç yaşındasın?"(M)

Ay'ın Kayıp GücüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin