1.BÖLÜM

969 33 0
                                    

"Ben gidiyorum anne ,Toprağını öpeyim , sende rüyama gel beni öp

Mutlaka gel anne. Sen rüyama gelmeyince, sol yanımın acısıyla uyanıyorum anne

Sol yanım acıyor anne.İşte tam şurası

Sol yanım... çok acıyor anne.

Seni çok özledim, çok... anne...

(BEDİRHAN GÖKÇE - SOL YANIM ACIYOR ANNE)

Yaşamınızda ne olacağını bilemezsiniz ya da doğdunuz da  ne ile karşılaşacağınızı... Bu fani dünyaya gelirsiniz birçok şey istersiniz bunu da bilemezsiniz;  olacağını, olmayacağını...

Ben de herkes gibi bir çocuktum doğduğumda belki de. Herkes gibiydim fakat sol yanım acırdı her an.İçimdeki  boşluktan çıkan ses neden diye bağırdı sanki. Boşluktan ses çıkar mı demeyin eğer sol yanınız acıyor ise çıkıyor işte. Bu düşüncelerle boğuştuğum yine  günlerden birisi. Zaman kavramını yitirdiğim, dünya yalanını  unuttuğum yerlerden birisi. Annemin yanı. Soğuk ama beni her zaman ısıtan mezar taşı.

Buraya ne zaman gelsem hep böyle olurdu. Hep dalgın hep ıslak olan gözlerle ayrılırdım annemin yanından. Mezar taşından destek alarak kalktım. Son kez duamı edip ayrıldım oradan.Kimlere ait olduğunu bilmediğim mezarlıkların aralarından geçip sonunda caddeye  çıkmıştım. Hemen caddeden karşıya geçip denizin karşısındaki  banklardan birine oturdum.Deniz sakindi. Aynı bugünkü ben gibi. Oturmamla telefonumum çalması bir oldu.Telefonda "her şeyim" yazısını görmemle gözümü kapatıp açtım ve  aramayı cevapladım.

"Helen, kızım neredesin? Erken gelmen gerektiğini sana söylemiştim. Lütfen zorluk çıkartma güzel kızım."

Babam.Evet her şeyim. Şu dünyada ki tek gerçeğim. Bazen arkadaşım, bazen  en sevdiğim oyuncağım. Bazen annem, bazen tüm ailem. Kısacası her şeyim .

"Babacığım  lütfen sakin olur musun? Ve tamam geliyorum annemin yanında olduğumu söylemiştim." Sakin bir sesle cevapladım onu fakat içim çok telaşlıydı. Babam bunu bilerek üstelemedi. Biliyordu istemediğimi.Kim  isterdi ki. Hiç görmediği  bir kere bile aramayan sözde akrabalarıyla görüşmek.Yaptıklarını unutmak. Ben hiç istemedim işte. O, sözde dedem olan varlık benim annemin ölmesine neden olmuşken neden isteyeyim. Beni bırakın, kim ister. Annem canım belki yanımda olsaydı her şeyim  o olurdu. Bilemem,  anne sevgisi ne onu bile bilmezken.

Annemin babası tarafından reddedilmiş. Babamla evlenmesine karşı çıkan babasını karşısına almış.Babası onu dinlemeyip kovarsa yapacak bir şey kalmamış, babamla evlenmiş.Ama ailesini unutamamış .Benim doğumuma iki hafta kala ailesinin yanına gitmiş. Üç yıldır görmediği ailesinin yanına.Tabi sözde dedem olacak adam insanlık yapıp annemi  affetmemiş. Babam der hep" annen çok ağladı kızım onlar için o kadar gözyaşı döktü ki ama değmezlermiş".Evet değmezlermiş çünkü annem öldü ,hep onlar yüzünden. Onlar sebep oldu. O gün annem onlara çok yalvarmış fakat sonuç alamamış, affettirememiş  kendini.  O üzüntüyle oradan ayrılmış. Babama araba çarptığı haberi ulaşmış, babam hemen  koşmuş hastaneye.  Beni kurtarmışlar, annem ölmüş. Annem , canım annem. Şimdi düşünüyorum da   beni o olaydan sonra bile yalnız bırakan şahıslar şimdi neden görüşmek istiyorlar?  Vicdanları şimdi mi hatıra geldi? Anlamıyorum. Ben hiç onlarla görüşmek istemiyorum.Düşünceler kafamın etini yerken babamın sesini daha yeni   algılayabildim.

"Tamam bekliyorum."

Telefonu  sonunda kapatabilmiştim.  Hızlı adımlarla   eve doğru yürümeye başladım.  Kenardan yürürken denizin kokusunu içime çektim. Rahatlamak için iyi gelebilirdi.

On dakika içerisinde sitenin önündeydim.Her an babam   arayabilir endişesiyle hızlı olmaya çalıştım. Apartmanımızın önüne  geldiğimde hızla içeri girdim. Dördüncü kata  çıkmak için merdivenleri kullandım.  Asansörün gelmesini    beklemek ölümdü benim için.

Dairemizin önüne geldim, elimdeki anahtar ile kapıyı açtım içeri girdim. "Baba  ben geldim. "diye seslendim   ve cevap olarak karşımda ki kişiyi beklemiyordum tabi ki...

"Nur ?"  dedim hayretle.Tanıştırayım kendisi biricik kuzenlerimden . Ben hala şaşkınlık içerisindeyken içeriden bir ses duydum.

"Ve de sinem . Hey, kızım nerelerdesin ya biz sen streslisin dedik geldik o kadar."

"Ne saçmalamayın be bir benim için mi­?" ben şaşkınlıkla onlara bakarken nur beni cevapladı.

"Ha canım biz buna  sürpriz diyoruz. Ve sorularının cevabı tek sen için değil tabi ki." gıcıklığında   bu kadarı zaten.

"İnsan moral için evet der." derken onlara doğru koşup sarıldım. Sinem halamın kızı nur ise amcamın kızıydı ve babamdan önce tek dertleştiğim kişilerdi. Benim gibi lisede değillerdi, ikisi de üniversite öğrencisiydiler ve kıskandığım özelliklerinden  bu sadece birisiydi. Sanırsam  annelerinin olmasının ilk kıskandığım olduğunu anlamışsınızdır.

Nur benden ayrılarak "Canımın içi hazırlanman gerek."dedi.  Ben bıkkınca nefesimi dışarı üfledim. Sinem onu onaylayarak "Gitmeden onlar hakkında doğru bir kanıya varamazsın. Ve  bence annen, Irmak teyzede böyle yapmanı istiyor."

"Of neden herkes annemi kullanarak beni vurmak istiyor.Gideceğim annem için o hiç üzülmesin diye. Babam  için gideceğim." sustum her an ağlayabilirdim. Kızlar bana yaklaşarak  sarıldılar. Sinem ayrılarak " Seni seviyoruz" dedi ona tebessüm ederek baktım. "Her zaman arkandayız aldığın  kararlarda hep ama hep. "  dedi Nur onu tamamlayarak.

"Bende sizi seviyorum gıcıklar" diyerek onları cevapladım.Cidden onlar olmasa bu hayat benim için daha da zor olabilirdi.

Gözüm kapı pervazına yaslanmış olan babama takıldı. Tebessüm ederek bakıyordu bize.  "Hadi cimcime bu kadar oyalanma yeter.  Hazırlan seni bekliyorum."

"Neyse biz de kaçalım canım sende hazırlan haberleşiriz.  Lütfen sakin ol." nur gülümseyerek bana bakıyordu. Sinem "Büyüdün artık sen sinirlerini kontrol edersin herhalde. On sekiz yaşındasın büyü bir zahmet. " Sanırsam bu on sekiz yaşında olup büyümüş olmam babam için geçerli değildi.

Moralimi yerine getirmeye çalışıyorlardı. Buna  sadece  gülümseyecektim. "Hadi ya sizde gidin artık ben başımın çaresine bakarım, öpüldünüz."  diyerek onları cevapladım ve odama doğru koştum.

 Kapıyı arkamdan kaparken ne giyeceğimi düşünüyordum. Babam evde  bir akşam yemeği yiyeceğiz demişti, tüm aile olacakmış. Tüm aile kimlerden oluşuyor her ne kadar bilmesem de. Karacan ailesinin çekirdek bir aile olarak beş kişiden olduğunu biliyordum.  Adlarını bilmesem de, üç tane teyzem varmış.  Acaba anneme benziyorlar mı?  Gerçi annemin  fazla fotoğrafı yoktu fakat babamın tasviriyle annem bana o kadar güzel geliyordu ki.

  Peki ben ne giyeceğim. Daha büyük sorun; bugün bitecek mi?   Ya da en iyisi şunu düşünmek ; annem bugünün sonunda bana  kızacak mı?

EYLÜL YAĞMURLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin