🍷5🍷

2.1K 159 115
                                    

Selammm

Nasılsınızz umarım iyisinizdir

Gerçekten okuyan varmı bilmiyorum ama bu fic pek okunmicak gibi duruyor

Yorum yapıp oy verenleri çok çok öpüyorumm

Gelecek bölümlerde olmasını istediğiniz şeyler varsa söyleyin lütfen sizin fikirleriniz benim için çok önemli

Neyse başlayalım o halde

Bu arada yazım hataları yapmış olabilirim affınıza sığınıyorumm

İyi okumalar♡

...

Dudaklarımın üstünde hissettiğim sıcaklıkla gözlerim yerinden çıkarcasına irileşirken dudaklarımdaki baskı yüzünden kafam geriye doğru kaydı.

Hâlâ duraklarımız birleşikti fakat hareket ettirmiyordu.
Sadece temas halindeydi ama bu bile yüzümün cayır cayır yanmasını sağlamıştı.

Tanrım. Deli gibi utanıyordum.

Geri çekildiğinde yüzüme bakıp yüzünün asılması bir oldu.

"A-Acını azaltması içindi Tae. Rahatsız olduysan özür dilerim. "

Rahatsız olmamıştım. Aksine hoşuma gitmişti dudaklarının sıcaklığı.

Cevap vermem gerektiğinin bilincindeydim fakat dona kalmıştım. Değil hareket etmek gözlerimi bile kırpamıyordum.

Kapının açılma sesiyle zor da olsa gözlerimi oraya çevirebilmiştim.
Elinde çantasıyla içeri giren hemşire bize sorgularcasına bakıyordu.

"Ne yapıyorsunuz siz ikiniz burda? "

"Pansuman yaptırmak için gelmiştik fakat yoktunuz bende kendim ilgilendim. "

"Bu çocuk için mi gelmiştin yani? "

"Birincisi onun bi ismi var. İkincisi ne o hasta ayrımı mı yapıyosun? "

"Neden bi fahişeye yardım edeyim ki? "

"Tanrım koskoca okulda hiç mi iyi insan olmaz ya?"

Bu sefer kendi kendine konuştu Jungkook.
Ben ise ikisini izliyordum.

"YARGILAMAKTAN BAŞKA BİŞEY BİLMEZMİSİN SEN!? "

Jungkook sesini yükselttiğinde yerimden sıçradım.

"Saygısız" diye söylendi hemşire sonra da oflayarak söze girdi

"Gitsin eve dinlensin ben bişey yapamam bunun için. "

Buruma dolan keskin mango kokusu sinirlendiğini belli ederken nefesimin daraldığını hissettim.

"Yürü Tae gidelim burda kimseden bize hayır gelmez. "

Başımla onaylayıp kalkmak için hamle yapacağım sırada vücudumdaki morluklar kendini belli etmek istercesine sızladığında iç çektim.
Jungkook canımın acıdığını anlamış olacak ki dikkatlice kucağına aldı ıslak bedenimi.

Hemşire bize şaşırmış gözlerle bakarken utandığım için başımı kucağında olduğum bedenin boynuna yaklaştırdım.
Mangolu feromonları boynuna yaklaşmamla daha da artarken huzurla gözlerimi yumdum.

Gözlerim kapalı olduğu için etrafı göremesemde dışarı çıktığımızı anlamıştım.

Beni arabasının ön koltuğuna bırakıp kendisinde yan tarafıma geçip arabayı çalıştırdı.

"Üşüyormusun? Klimaları açamamı istermisin?"

"Olur"

On beş dakikadır yoldaydık ve ikimizde konuşmuyorduk. Camdan dışarıyı seyrederken sessizliği bozan o oldu.

Pineapple ScentedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin