"Getiriyorlar mı?"Baran sorduğu soruyla komutanına döndü "getiriyorlar getiriyorlar sabaha doğru burada olur!"
"Öldürmekten beter edecem!" Alışveriş yapan kız kardeşine baktı yaşadıkları aklına geldikçe o adamı öldürmek istiyordu "baran öldürmek yok napsak yapalım öldürmek yok sundusa söz verdim!"
Ağzının içinde homurdandı "ya sen bana sormadan neden söz veriyorsun!"Baran sitemle konuştuğunda Yusuf sabır diledi"iyi ki vermişim baran bak kardeşine sence sundus sen gidip başını yaksan durur mu bak bir haline daha duygularını yaşamıyor yüzüne bak bir ifade yok gözlerinin içine bak duygu yok soğuk!"
Baran kardeşine baktı gerçekten de bunları yaşayan biri olarak vermesi gereken tepkiyi vermiyordu "Gece 3'te gidecez işimizi halledip dönecez sabah da sundusu piskiyatriye götürüyoruz bir şekilde duygularını ortaya çıkarması lazım"
Baran kardeşinin sekizinci kıyafeti etiketine baktıktan sonra bıraktığını gördü"eee bak bu kaçıncı bıraktığı kıyafet!"
Sitemle sundusun yanına adımladı elinden sepeti alıp bıraktığı kıyafetleri tek tek sepete koymaya başladı"ya abi napıyorsun?"
"Kardeşime kıyafet alıyorum ben seni uyarmıştım ama dinleyen mi var!"
Eline aldığı kırmız elbiseyi hiç düşünmeden sepete attı eşofmanların yanına geldiğinde sundusa döndü"şimdi sen mi seçiyorsun yoksa ben mi bakmadan alayım?" Tek kaşını kaldırdığında sundus hemen yanına gelip kendisi seçmeye başladı abisine bıraksa tüm mağazayı alırlardı.
Alışveriş bittiğinde hep beraber terastaki kafeye geçmişlerdi.
Etrafıma bakıp önüme dönüp kafe baya kalabalıktı hayatımda ilk defa bir kafeye geliyordum sipariş verdiğimiz dondurmalar geldiğinde tabağıma baktım elime tatlı kaşığını alıp dondurmadan bir kaşık aldım karşımda cilveleşerek dondurma yiyen abime ve nurgüle baktım demek ki insan sevdiğinde dondurmada bile bir şey bulabiliyordu.
Yanımdaki Yusuf'un tabağına baktım neredeyse yarısına gelecekti demek ki dondurmayı seviyordu.
Daha çeyreğini bile yemediğim dondurma tabağına baktım bunlar benim için fazlaydı bile dondurması biten Yusuf'a baktım tabağımı alıp önüne bıraktım yüzüme baktığında "Ben pek dondurma sevmem!"
Ben bir şey sevmiyordum ki tabağı geri önüme itti "olmaz bu senin bitir bu tabağını!"
Geri önüne ittim "ama sevmiyorum ki sevmediğim bir şeyi nasıl bitireyim."
Tekrar önüme tabağı itti "Sen yavaş yavaş ye tadını seveceksin hem dondurma sevilmez mi?"
Kaşlarını çatarak sorduğu soruyla tabağı tekrar önüne ittim "demek ki sevilmiyormuş hadi al!"
Tabağı tekrar bana ittiğinde başka biri tabağı almıştı "yemiyorsanız yemeyin ben yerim" hayretle abime baktım ama ben onu yusuf'a vermiştim boşalan dondurma tabağına bakıp tekrar abime döndüm karnını ovarken gülümsedi "tadı mükemmeldi !"
Ellerimi masada birleştirdim "afiyet olsun abi" diyecek bir söz mü kalmıştı.
Biraz daha oturup kalkıp eve geçtiğimizde gece olmuştu fakat dışarısı insanlarla doluydu ağzım şaşkınlıkla açılmıştı tabi evden her ne kadar geceleri kaçsam da sitenin arkasındaki köpek kulübesinde kalıyordum insanlar köpeğe yaklaşmaya korktukları için orası benim için en güvenli yerdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇAK
AksiAltı üstü babamın beni sattığı adamla evlenmemek için düğünden kaçıp yıllardır görmediğim asker abimin yanına gidecem en fazla ne olabilir ki? Binbaşı Yusuf ve Sundus, asker ve kaçak kız, Birlikte yola çıktılar, hayatın zorluklarına meydan okudular...