"Salak, salak, salak. Ayh yemin ederim salak ya. Zeynepcim seni severim ama çok mu safsın be güzelim ya. Kır şu arabanın camını"
Ayh cinnet geçirecem valla. Can sıkıntısı sonucu karantina kitabına bilmem kaçıncıya başlamıştım.
Ve zeynebin psikoloğu tarafından, yani ilk kaçırılmasını okuyordum.
Bu psikolog bozuntusu kaçarken onurlar da peşlerindeyken iki araba daha ortaya çıkıyor ve zeynebin izini kaybetmelerini sağlıyor.
Hayır yani madem iki araba daha çıktı hangisinde olduğun belli değil. Arka koltuktasın zaten ayağınla camı kırsana yav. Camı kırdığın zaman zaten ayağını dışarı çıkarabileceksin ve onur seni görecek peşinden gelecek.
Hayır yavrum hiç mi akıl edemiyon be ya. Bize de bu kaosu yaşatmazsın yani. Böyle bir kaçırılma söz konusu olsa kesinlikle böyle yapardım yav.
Neyse çok konuştum.
Kitabı kapatıp yerine koydum.
Telefonumu şortumun cebine yerleştirip odamdan çıktım.
Yavaşça merdivenlerden inerken etrafıma bakınıyordum.
Salona girdiğinde erez, barın, boran ve demir abim vardı. Kimisi telefonla uğraşırken kimisi PlayStation oynuyorlardı.
"Diğerleri nerede?" Diye soru attım ortaya.
Telefonla oynayan boranın bakışları bana döndü.
"Ezra, bartu, batur bahçedeler, zimayla oynuyorlar. Kamerde odasında takılıyor. Babamlar, abimler şirkette, annemler de komşuya gitti."
"Eyvallah bro"
"Bizden kardo" diye karşılık vermesiyle güldüm.
Bahçeye bakan cam sürgülü kapıya ilerledim.
Sürgülü kapı zaten açık olduğundan ezralara baktım.
Zimayla oynuyorlardı. Zima beyaz renkte ki köpeğimizdi. Barut abim yurtdışına çıktığında zimayı da götürmüştü. Geldiğinde ise rutin kontroller için veteriner kliniğinde kalmıştı.
Onlara uzaktan tebessüm ettikten sonra yukarı doğru ilerledim.
Canım sıkılıyordu ve kamerle vakit geçirebilirdim.
Odasının önüne geldiğimde kapıyı tıklattım.
İçerden 'gel' sesi duyduğumda içeri girdim.
Kamer makyaj masasında saçlarını tarıyordu. Yeni duş aldığı ıslak saçlarından belliydi.
"Gelsene içeri abla"
İçeri adımladım.
"Napıyorsun güzelim"
"Duş aldım da saçlarımı tarıyorum"
"Gel kurutalım bunları" diyip kurutma makinesine uzandım.
Prize takıp açtım. Yavaş yavaş ellerimle saçlarını kurutmaya başladım.
"Abla saçımı kuruttuktan sonra bakım yapalım mı?"
"Olur kuzum. Hem canım sıkılıyordu eğleniriz biraz"
"Evet evet"
Saçlarını kurutmam bittiğinde tarağı alıp dolaşan yerleri açtım.
Öpücük atıp saçlarını topuz yaptı.
"Sen malzemeleri ayarla bende beş dakka duşa gireyim güzelim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatı Tesbih Yapmışım | Karışan Bebekler
Roman pour Adolescents"Ben Esra Berra Yıldırım. Kusura bakın tanıştığımıza memnun olmadım" Esra sıradan olmayan hayatını hiç bir şeyi umursamayarak yaşıyordu. Ta ki bebeklerin karıştığını öğrenene kadar. Gerçek ailesinin hayatına girmesiyle renkli olan hayatı daha çok ca...