Geçmişte tanıdığın insanlar gelecekte tanımadığın bir geçmiş olmaktan çekinmez.
BÖLÜM/11 "TANIĞIN İNSANI TANIMAK"
Evin terasına çıkarken kendimi evimde hissediyordum, arkamdan gelen ses tanıdıktı ancak yüzü bulanıktı. Arkamdan beline sarıldığında "sakin ol" diye mırıldandı.
Kafamı boyun girintisine koyarken "beni öldürmek istediler" diye mırıldandım, gözlerimden yaşlar akarken beni kendine çevirdi "gözünden akan her yaş için onları mahvedeceğim" göz yaşlarımı silmeye başlarken balkon kapısının arkasında bir çift yeşil gözün bize baktığını görüyordum.
Zıplayarak uyandığımda saat onu on beş geçiyordu, yataktan kalkıp üstüme siyah pantolon ve bir kazak geçirirken rüyamı anlamlandırmaya çalışıyordum. Yeşil gözlerin Leroy'a ait olduğunu biliyordum ama bana sarılan kişinin kesinlikle sesini ilk defa duyuyordum, sabah Dylan ve Leroy'un bakışmasının beni gerdiğini ve biraz fazla taktığımı düşünüyordum.
Kendime gelmeye çalışırken yastığın altına koyduğum silahı çıkarttım ve belime yerleştirdim, şuan bu saçma rüyayla uğraşamazdım. Darell eğer sözünü tutmazsa abimin cesedini yalnız çıkartmak zorunda kalacaktım, yakalanmamam gerektiğini ve gece on ikide oyunun başlayacağını düşünürsek İşim gerçekten zordu.
Kızıl saçlarımı sertçe toplayıp topuz yaparken abimin cesedinin nerede olabileceğini düşünüyordum. Kapı aniden açıldığında korkuyla geri adım attım, kapşonlu adam içeriye hızlıca girerken yanıma geldi ve yazdığı notu elime bıraktı.
Notu açtığımda "bodrum kat sağdan üçüncü oda derin dondurucunun içinde yazısı yutkunmamı sağladı, "nereden duydun abimi arayacağımı?" diye fısıltıya benzer sesimle sorduğunda her zaman ki gibi sustu.
"abimi tanıyor muydun?" diye sorduğumda başını olumlu anlamda salladı ancak benim istediğim sorunun cevabı değildi, "gerçek abimi tanıyor muydun?" diye sorduğumda kahve gözlerinin büyüdüğüne şahit oldum. "abim nerede?" diye sordum bu sefer ancak cevap yoktu, daha fazla dayanamayıp ona bir adım attığımda hızla odada çıktı ve bende arkasından çıkmıştım.
Odadan çıktığımda kapşonlunun salonun sonuna vardığını görmek adımlarımı yavaşlattı. "beni mi arıyordun?" arkamdan gelen sese dönerken karanlıkta görünmese de göz devirdim "Neden seni arayayım Dylan" dediğimde gülümsedi, "özlemişsindir belki çilli" dedi.
"İşim var Dylan" derken bakışlarım saat idi, birkaç dakika sonra Darell büyük salonda olacaktı. "Biliyorum bende o yüzden buradayım, Darell bizi bekliyor." Dediğinde Darell'in ağzında bakla ıslanmadığını da öğrenmiş olmaktaydım, Dylan'ın önüne geçerek salona ilerlemeye başladığımda Dylan yine sessizliği bozmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşin Gölgesi Yoktur
FantasyHikaye, küçük yaşta ailesini kaybeden prensesin amcası tarafından bir laboratuvara hapsedilmesiyle başlar. Bu laboratuvar, prensesin hayatını sonsuza kadar değiştirecek olayların merkezi olur. Orada, prensesin yolu suikastçıyla kesişir. Suikastçı, p...