Mardin Mi ? NEY!!

196 8 0
                                    

Ellerim başımın üzerinde gözlerim kapalı hafifçe esen rüzgarın tadını çıkarıyorum, masmavi deniz ,elimde kitabım ah hayat çok güzel değil mi ta ki beni bu güzel hayalden ayıran sözleri duyana kadar. 'Deniz hanım ne yapıyorsunuz acil hastanız aradı yoldaymış doğumhanenin hazır olması lazım.' Bu sözlerden sonra tatil hayali kurabilir misiniz tabi ki hayır, hızla doğruldum ve koltuğumdan kalktım üstümde ki hırkayı odamda ki askılığa astıktan sonra acile doğru adımladım. Koştum desem daha doğru olur aramızda kalsın.

Ben Deniz bu arada, doktor sananlar varsa değilim arkadaşlar ebeyim, çok bilinmeyen fakat çok sevdiğim canım mesleğim, mesleğimi gerçekten çok seviyorum dünyaya yeni bir can gelmesine yardımcı olmak gerçekten çok güzel bir duygu. Tabi bunlardan bahsederken acilin kapısına vardım yolda doğumhaneye mesaj atmış ve hazırlanmasını söylemiştim. Bir arabanın hızla hastane önüne yanaşmasıyla hızla arabaya doğru ilerledim.

Arka kapı açıldığında tüm doğum sürecini takip ettiğim Esra hanımı gördüm, koluna girdim ve hastane kapısına doğru bağırdım.

'Buraya bir tekerlekli hızlı olun!' Onu oturttuktan sonra doğumhaneye doğru ilerledik. Elini sıkı sıkı tutarken başını geriye yasladım.

'Evet Esra hanımcım bu zamanı konuşmuştuk seninle beraber her ne kadar canının çok acıdığını bilsem de elinden geldiğince rahatlamaya kendini çok sıkmamaya çalış birazdan bebeğine kavuşacaksın.'

Sözlerim Esra'nın biraz gevşemesine yardımcı olduktan sonra hızla doğumhanenin kapısından içeri girdik kocası Kenan bey de kapıdan girmeye çalıştığında onu durdurdum.

'Kenan Bey buradan sonrasında bize güvenin sizi içeri alamam lütfen burada bekleyin.' Beni onaylarken en yakın sandalyeye çökmüştü. Tekerlekli sandalyeyi ilerleterek önlüklerin bulunduğu odaya girdim. Esra hanımın kıyafetlerini çıkarıp önlükleri giymesine yardım ettikten sonra masaya yatırdık. İncelemesini yaptıktan sonra Doktoru çağırdım. Ve başladık...

Dünyaya adımlamıştı küçük melek çıktıktan sonra bütün doğumhaneyi bir sessizlik sardı, ta ki küçük meleğin ağlamasını duyana kadar tüylerim diken diken bebişi annesinin göğsüne yatırdım, gözlerimin yaşartısını kırparak giderdikten sonra bebişi temizlemek adına geri aldım ve hemşireye teslim ettim.

Doğumhaneden çıktıktan sonra dolabımdan telefonumu aldım ve hızla annemi aradım. Açtıktan sonra kocaman gülümsememle konuştum. 'Annem bir melek daha geldi dünyaya.' Annem heyecanıma gülerken sordu.

' Ay canım hayırlı olsun kız mı erkek mi' bir yandan üstümü değiştirirken anneme cevap veriyordum.

' Kız ,anne aynı annesine benziyordu, babası az daha bayılıyordu heyecandan.' Birlikte biraz gülüşüp konuştuktan sonra telefonu kapattım , tam hastaneden çıkacaktım ki hastanenin müdüründen gelen telefonla olduğum yerde durdum. Telefonu açarken tırsmadım değil hani bir şey yaptığım da yok ama müdür sonuçta boru değil yani.

'Alo Aslan Bey merhaba bir sorun mu var tam hastaneden çıkıyordum.'

'Merhaba kızım , sorun yok da seninle konuşmam gereken mühim bir konu var çok uzaklaşmadıysan odama uğrar mısın?'

'Tabi ki Aslan Bey hemen geliyorum.' Allah Allah inşallah bir sıkıntı yoktur yav. Odanın önüne geldim biraz nefes nefese kalmış olabilirim. Toparlandıktan sonra saçımı düzelttim ve kapıyı çaldım gel sesinden sonra içeri adımladım.

'Gel kızım otur şöyle.' baş selamından sonra gösterdiği koltuğa oturdum.

'Buyurun Aslan Bey sizi dinliyorum.' Hafifçe gülümsedikten sonra boğazını temizledi ve konuşmaya başladı.

EBE HANIM VE YÜZBAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin