BİR KAHVALTI MESELESİ

50 9 3
                                    

Sabah uyandım ve güzelce esnedim, yataktan kalktım odama göz gezdirdiğim de ne kadar dağıldığını fark etmiştim.

Telefonumu elime alıp annemlere gece vardığımızı sorun olmadığını belirten bir mesaj attım saate baktığım da on buçuktu,

Yarın son izin günüm dü sonra ki gün ise iş başı yapacaktım, bugünü evi temizlemeye ayırmaya karar verdim çünkü kaç gündür evde yoktum her yerde tozlar uçuşuyordu.

İlk önce kendimi banyoya attım, kısa bir duş alıp çıktım ve eşofmanlarımı giydim. Tam telefonumu nereye koydum diye aranacakken yatağın köşesinden çalmaya başladı,

Elime alıp arayana baktığımda Mert olduğunu gördüm.
Ve cevapladım,

'Alo günaydın Mertciğim.'

'Alo günaydın abla nasılsın hiç arayıp sormuyorsun beni, beni beni Mert'ini.'

Ben sözlerine gülerken arkadan Burak'ın söylenmelerini duyuyordum.

'Ben büyüğünüm oğlum sen arayacan ben mi arayacam.'

'Haklısın abla affet, ben şey dicektim bizimkiler kahvaltıya geliyor da, sen de gelsene hem daha iyi tanırsınız birbirinizi o kadar görüşme fırsatınız olmadı.'

'Siz izinli misiniz ben çalışıyorsunuz sanmıştım.'

'Yok abla yarın başlayacağız izinliyiz bugün.'

'Tamam o zaman gelirim bende birazdan bir ihtiyaç var mı?'

'Sen gel yeter.'

Burak'ın beklemediğim sesinden sonra telefonu Mert geri almış ve bir şeyler söyleyip kapatmıştı tabi ben beynimden vurulmuşa döndüğüm için bir şey anlamamıştım.

Giydiklerimi gözden geçirince fena olmadıklarına karar verdim sonuçta bir kat aşağı ineceğim,

Saçımı dağınık bir topuz yaptım, telefonum ve anahtarımı alıp kapımı çektim, kilitleyip terliklerimi de ayağıma geçirdim ve aşağı kata indim.

Kapıyı Mert ve çok sevdiğim önlüğü açtı, sarılıp hoş geldin hoş buldum faslıyla içeri geçtim, salonda ki büyük masa açılmış ve tam bir türk kahvaltısı kurulmuştu, resmen yok yoktu sofrada gerçekten bir kuş sütü eksikti ki onu da nasıl alalım yani,

'Vay Mertçiğim seni alan yaşadı maşallah ne kadar hamaratsın.'

Mert kıvırta kıvırta elinde reçellerle geldi, masaya yerleştirirken karşılık verdi,

'Öyleyizdir Denizciğim.'

Önümden tekrar geçerken dayanamadım poposuna bir şaplak attım, tabi o sırada içeri giren Burak elindeki menemen ile olduğu yerde kalakaldı,

Onu gören Mert elini ağzına götürüp komik bir poz verdi,

'Eyvah yakalandık Denizciğim.'

Mert'i boş verip Burak'a döndüm,

'Burak açıklayabilirim göründüğü gibi değil gerçekten.'

Sonra durumun saçmalığının farkına vardım,

'Ya bir dakika ne diyoruz biz ya aşkı memnuya döndük ,neyse Burak sen şu menemeni koy masaya başına bir şey gelmeden Mert ile şakalaşıyoruz sadece.'

EBE HANIM VE YÜZBAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin