MARDİN'E DOĞRU

61 7 0
                                    

Yüzbaşıdan ;

Deniz beni eve bıraktıktan sonra babamdan araba anahtarını alıp hızla oturduğumuz kafeye sürdüm.

Arabayı aceleyle kenara çekip kafeden içeriye daldım, gözüm o puştu ararken köşede bir masada yakaladım.

'Selamın aleyküm beyler.'

Beni görünce gülen suratı durgunlaştı.

'Ne istiyorsun hayırdır.'

'Benle kapı önüne kadar gelsene iki dakika bir şey konuşacağım.'

'Sen benim kim olduğumu biliyor musun?'

'Ha şunu diyeydin bende o yüzden geldim, senin nasıl bir şerefsiz olduğunu öğrendiğim için.'

'Kime hakaret ettiğine dikkat et askerim ben.'

'Asıl sen hareketlerine dikkat et silah arkadaşım olacak birinin böyle aklı götünde olması benim için kötü oldu.'

'Yeter ama tutuklayacağım en son onu istiyorsun heralde senin üsteğmen var karşında.'

Dedi ve beni omzumdan itti, o an benim şarteller attı.

'Sen beni tanımıyordun değil mi tanışalım.'

Yumruğumu kaldırdım,

'Kıdemli yüzbaşı Burak Kara.'

Ve yumruğumu çaktım, direk yeri boylarken arkadaşları da ayaklandı hep bir ağızdan,

'Emredin komutanım.'

Derken hazır ola geçmişlerdi, yere üzerine doğru eğildim.

'Bana bak yarın dan sonra ki gün genel ankara komutanlığında sabah beşte beni bekler halde hazır olacaksın eğer gelmezsen gerisini sen düşün, sizde rahat olun.'

Dedikten sonra kafeden hızla ayrıldım, eve vardıktan sonra Yalın'a neden erken ayrıldığımızla ilgili ufak bir açıklama yapıp duş aldım altıma bir şort geçirip uykuya daldım.














Deniz'den;

Nedendir bilinmez bir anda Kemal amcalardan kahvaltı daveti almıştık, Enver işim var diyerekten savcılığa geçerken, Buğlem hanımı da arkadaşının evine bırakmıştık bu kızın sosyal hayatı benden nasıl iyi olabilir aklım almıyor du,

Her neyse sonuç biz üç silahşörler kalmıştık, siyah bol dizimde bir basketçi şortu kısa kollu gri tişörtümü de giyip önünü içime sokmuştum.

Gayet rahat ve şık ,evin önüne geldik ben bunları anlatırken, dün akşam burada olmam dejavu gibi olmuştu şuan, arabayı babam park etti sonunda.

Zile basıp açılınca içeri geçtik ,kucaklanmalar ve hoş geldinler eşliğinde sofraya geçerken yüzbaşıyı görememiştim.

'Deniz kızım sen kapıya yakınsın mutfakta masanın üstünde şeker kalmış onu getirir misin hem kalkmışken bir Burak'ı da kaldırsana oda gelsin kahvaltıya.'

Başımla onayladıktan sonra Fatma teyzenin tarifleriyle üst kata çıktım, sağda ki kapıyı hafif tıklattım ses gelmeyince araladım.

Odaya kısa bir göz gezdirdikten sonra bakışlarım Burakta takılı kaldı, altında bendekiyle aynı şortu ,neden aynı çünkü ben iki yıl önce Enver'den çalmıştım, üstünde ise baklavalarıyla resmen otur bütün gün izleydi.

Neyse daha fazla sapık gibi olmamak için yatağın kenarına oturdum, elimle omzunu sarsacaktım ki elimi omzuna koymamla Burak'ı üstümde eli boğazımda bulmam bir oldu.

EBE HANIM VE YÜZBAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin