ÇARDAK KAFE

53 6 2
                                    

Sabah uzun zaman sonra çok enerjik uyanmıştım, yatağımı ve odamı toparladıktan sonra hızlı bir kahvaltı ettim,

Üzerimi dün gece düşündüğüm şekilde giydikten sonra yarın işe başlarken hastaneye vermem lazım olan ve tabiki benim çoktan yapmış olmam gereken bakım planlarının dosyasını da yanıma aldım,

Bir Türk olarak atalarıma ihanet etmemiş ve her zaman ki gibi işimi son güne bırakmıştım ,bir alkış alayım teşekkürler teşekkürler.

Her neyse ne yapıyordum heh bakım planlarını da yanıma alıp kendimi kapıya atıyorumdum, son kontrollerimi de aklımdan geçirdikten sonra kapımı çekip Allah'ın hakkı üçtür diyerekten üç kere kilitledim ve binadan ayrıldım.

Otoparkta ki arabama binip çalıştırdım, lojmandan çıkarken nöbetteki askerlere kolay gelsin diledim ve Eylem'in gönderdiği konuma doğru sürdüm.

Kafenin önüne geldiğim de şansıma tam önünde ki yer boşalıyordu hemen oraya arabamı çekip çantam ile aşağı indim, arabayı da kilitlediğimden emin olduktan sonra dışardan bir alıcı gözüyle inceledim kafeyi.

Dışı tahta işemelerle ve canlı çiçekler ile süslenmiş çok hoş bir çiçekçi gibi dururken içeri adımladığımda oldukça etkilenmiştim doğrusu,

İçeriside dışı gibi tahta mobilyalar ile dizayn edilmiş  sol tarafında ki duvar kısımı kitaplıklar ile kütüphaneye benzetilmişti, bir çalışma köşesi gibi şu anda da ders çalışan ve bilgisayar ile uğraşan bir kaç kişi bulunuyordu.

Sağ tarafı ise butik bir pastane gibi önde ki dolabında hepsi birbirinden güzel duran tatlılarını sergiliyordu, arka kısmında tebeşirle yazılmış menüsü bulunuyordu.

Başımı karşıma çevirdiğimde ise arka tarafında ki bahçeye açılan cam bir kapı bulunuyordu dışarısı da burdan gördüğüm kadarıyla benzer tahta masaların yanında ayakta kullanmak için olan kokteyl masalar ve bir köşe bardan oluşuyordu.

Daha çok akşamları kalabalıklaşacak olan gençler arasında popüler olan taraf bahçe olmalıydı tahminlerimce ,bütün bu farklı köşelerine rağmen bütün olarak güzel bir harmonisi vardı kafenin,

Kafede ki gözümü kasa tarafına çevirince müşterileriyle ilgilenen Eylem'i gördüm yanına adımladım aynı bir müşteri gibi sıra bana geldiğinde kim olduğuma  dikkat etmeden klasik karşılamayı aldım.

'Çardak kafeye hoş geldiniz efendim ne alırsınız?'

'Ben bir tane Eylem istiyorum bu bol şekerli tatlı olanından.'

Sözlerimle kaşları çatılıp gözleri kasadan bana çevrildiğinde kim olduğumu anladıktan sonra ki şaşırma hali çok tatlıydı.

'Ayy hoş geldin canım neden haber vermiyorsun aklımı aldın tuzluğu atacaktım az daha kafana.'

'Hoş buldum şekerim diğerleri geldi mi?'

'Evet geldiler bahçe tarafındalar sen geç ben şu müşterilerin de siparişini alayım geliyorum hemen yanınıza.'

'Tamam canım sen işine bak rahat ol.'

Eylem'e öpücük gönderdikten sonra cam kapıyı ittirip bahçeye çıktım bir göz gezdirdiğim de sol taraftaki köşe koltuk kısmında oturduklarını gördüm ve hızlı bir şekilde yanlarına adımladım.

'Merhabalar gençler.'

Geldiğimi gören Gökçe ayaklandı kısa bir sarılma ile selamlaştık aynı şekilde Zeynep abla ile de selamlaştıktan sonra bende yanlarında ki yerimi aldım.

EBE HANIM VE YÜZBAŞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin