↣ 1.7

52 5 0
                                    

Spor salonunun olduğu kısıma doğru yürüdüğümüzde takip ettiğim kızın adımları durmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Spor salonunun olduğu kısıma doğru yürüdüğümüzde takip ettiğim kızın adımları durmuştu. Etrafı hızla bir kolaçan edip tekrar yanıma doğru geldi.

"Şey, Tzuyu bugün beni aradı."

Çekingen bakışlarıyla konuşmasına ara verince devam et dercesine başımı salladım. "Gece Hangover'da takılacağını söyledi. Bilmek istersin diye düşündüm." Yüzümde beliren keyifli gülümsemeyle başımı salladım. "Merak etme, sevgilin onu aldattığını öğrenmeyecek." İsmini hatırlamadığım ama işime yarayan kız minnetle eğilip teşekkürler ederken küçümseyen bakışlarımı üstünden aldım ve arkamı dönüp okul binasına doğru ilerledim.

Bu gerçekten de işime yarayacak bir bilgiydi. Bu gece ki rotam belli olmuştu. Tatlı Tzuyu, avucuma düşmüştü.

"Derse geç kalacaksın Lisa çabuk!" Koluma giren Rosé'nin yönlendirmesiyle adımlarına yetişmeye çalışarak peşinden sürüklendim. Sonunda geç kalmadan sınıfa girdiğimizde nerdeyse herkes yerleşmişti bile. Rosé'ye yerime geçerken büyük bir öpücük attıktan sonra Taehyung'un dikkatli bakışlarının merceği altına alınmıştım. "Kimdi o kız?" Bir işler çevirdiğimi anlamış olmasına şaşırmak istesem de yapamamıştım. Beni çözdüğünü anlayalı çok oluyordu.

"Arkadaşımın arkadaşı. Neden sordun?" Kaşları kalkarken ifadesiz suratımla istifimi bozmadan ona bakıyordum. "Arkadaşının arkadaşıyla ne işin vardı?" Burnumdan sıkıntıyla nefes verip başımı yana doğru eğip yüzüne baktım. "Sorguna devam edecek misin yoksa dersi mi dinleyeyim?" Fizik öğretmenimiz çoktan derse başlamıştı bile ve biz biraz daha böyle konuşmaya devam edersek güzel bir uyarı alabilirdik.

Yüzündeki sahte tebessümle başını onaylamaz şekilde salladı. "Lütfen, dersinden geri kalmanı istemem." Eliyle tahtayı işaret etmesiyle gülümsememi durdurmaya çalışarak tahtaya döndüm. Yememişti, tabiki.

-

"Ne demek bugün partiye gelemiyorum?" Telefonun öbür ucundaki hayal kırıklığı dolu ses olayı fazla dramatize edeceğini anlamama yetmişti. Derin bir nefes verip askıdaki elbiselerimi yatağıma doğru atıp göz gezdirmeye çalıştım bir yandan da kulağımdaki telefon düşmesin diye omzumla destek oluyordum.

"Gelemiyorum demek işte Rosé. Gerçekten önemli bir işim olmasaydı iptal etmezdim. Söz telafi edeceğim." Ayakkabılarımın olduğu bölüme doğru yönelirken telefonunun arkasında oluşan ufak bir hışırtıdan sonra bu sefer daha sinirli bir ses ulaşmıştı kulaklarıma. "Senin için hazırladığım partiye gelmeyeceğini söyleme bana yenge." Suga'nın yeterince öfkeli sesiyle gözlerimi yumup tanrıdan yardım istercesine birkaç saniye yukarı doğru yalvardıktan sonra sonunda bulduğum sesimle devam ettim.

Daha ayakkabı bile seçememiştim.

"Yoongi, ciddiyim önemli bir konu. Yoksa bu ince düşüncen için oldukça minnettarım. Telafi edeceğimden şüphen olmasın." Bu sefer uzaktan gelen bir sesle telefon tekrar el değiştirmişti. "E biz saatlerdir boşuna mı bu evi hazırlıyoruz aptal sarışın." Jisoo bile işin içindeyse, tanrının yardım çığlıklarıma pek de cevap vermediği açıktı. Ağlamklı ifademle klasik bantlı bir topukluyu elime alıp giyinme odasından kendi odama geçtim.

Throne Wars | Taelice + Jacklisa Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin