Bir tarafta aşık olduğu adam Jackson Wang, diğer taraf da düşmanı olan Kim Taehyung.
↬ "Bazen yalanlar, gerçeklerden daha inandırıcıdır."
[ kim taehyung x lalisa manoban x jackson wang ]
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Okulun binasından içeri girmiş sınıfların olduğu kata çıkmıştık hemen. Çünkü asıl şov bahçede değil sınıfımızda başlıyordu. Kral ve kraliçenin de olduğu sınıfımızda. Ders başlayalı birkaç dakika oluyordu. Koridorlar da sadece tek tük öğrenci kalmıştı onların da meraklı bakışları bizim üzerimizdeydi. Bunun verdiği özgüvenle adımlarımı daha sert attım. Bu bakışlar artık hep üzerimizde olacaktı. Tekrar mercek altına tutulacaktım ama bu kez ezilmek için değil övülmek için, kıskanılmak için.
Alaycı bir sırıtış belirdi suratımda. Diğer sınıflardan daha ayrı ve özel bir bölümde olan sınıfa vardığımda. Ayrımcılık bu okulların altın kuralıydı. Para her kapının anahtarıydı. Tüm öğrencileri zengin ve hafif popüleritye sahip olan bir okul olsada burası, en iyiler daima en iyilerdi. Bu yüzden diğer iyilerden daha ayrı daha özel bir tutum ile karşı karşıya bırakılırdı.
"Ee Bambam, sınıfın bize hazır mı bir bakalım." Dedim yüzümdeki alaycı sırıtış silinmeden. Bambam ve Jackson da tıpkı benim gibiydi. Birlikteyken duygularımızı saklamaktan çekinmezdik ama söz konusu insanların bakışları olunca tamamen düz duvar olurduk.
"Bunu öğrenmenin tek bir yolu var." Diye mırıldanan Bambam bizden önce sınıfın kapısını açtı. O önde biz arkasında içeri girdik. Anında bakışlar bize dönmüştü bunun üzerine. Birçoğunu verdiğim büyük partilerden tanıyordum diğerlerini ise sosyal medya ya da magazin haberlerinden sima olarak biliyordum.
Bakışlarımı sınıfta gezdirmek gibi bir amacım yoktu. Sadece sınıfa kendimizi tanıtıp arka sıralara geçecektik ama içimdeki bir dürtü buna engel oldu. Ben de gayri ihtiyari Bakışlarımı üzerimde olan bakışlara çevirdim. Ve gözde çiftin olduğu sırada tuttum. Tahtın sahibi olduğu öyle belliydi ki, kararmış gözleri, dalgalı alnına dökülen siyah saçları, birkaç düğmesi açık okul gömleği ve günaha davet eden dudakları. Herkesin aksine bakışları bedenimde değil direkt gözlerimdeydi. Öyle alaycı bir ifade vardı ki yüzünde, ister istemez öfkelenmiştim.
Sonra dikkatimi tamamen üstüne çeken dudakları aralandı. Ben bir şey söylemesi için beklerken o sadece dudaklarını yaladı ve yanındaki sevgilisine döndü. Hah, aklın sıra benimle mi oynuyorsun Kim Taehung?
Bakışları, hareketleri, tavrı ve güzelliği. O kadar güzel bir yüzü vardı ki bir insanın mükemmel olamayacağını kanıtlamak ister gibi kötü bir karaktere sahipti. Bakışlarımı üstünden çektim. Sen siyahsan ben de kara olabilirim Taehyung. Sahte krala şimdiden duyduğum büyük öfke kraliçemize odaklanmamı engelledi. Ben de daha fazla ayakta durmak istemediğim için sınıfa ismim ve soy ismimi duyurup en arka sıralardan birine oturdum. Jackson'da benim gibi isim ve soy ismini söyleyip yanıma oturdu. Bambam bizden önce de bu sınıfta olduğu için zaten bir yeri vardı ve sınıfa girdiğimiz zaman geçip oturmuştu. Çocuğun adı yanlış hatırlamıyorsam Jungkook'du. Sürekli aynı ortamlarda bulunsak da bir türlü ismini hafızamda tam oturtamıyordum.
