Chapter 4

14 2 14
                                    

"Anna'nın evinin önündeyiz,iki dakika aşağıya inebilir misin?"

Ne olmuştu?

Ben balkonda otururken Anna'nın uyumasını bilircesine mesaj atmıştı Andrés. Bir dakika,önündeyiz mi? Yanında kim vardı?

Kesinlikle Kevin olduğuna emindim şu an.

Girişe ilerleyerek geldiğimde çıkardığım ceketimi üzerime geçirdikten sonra anahtarı alarak hızla aşağıya indim.

Elinde elektronik sigarasıyla bekleyen Andrés,tam da tahmin ettiğim gibi Kevin ile beraber araba içinde bekliyordu.

Şeytan diyor git Kevin'in kapısını açıp yüzüne sağlam bir yumruk patlat- neyse.

Sakin olmalısın Casey. İkisi de senin yakın arkadaşın. Katil olamazsın değil mi?

Elbette.

Kapının önünde gelmelerini beklerken Andrés'in camı açmasıyla bütün büyü bozuldu.

"Casi,gelsene."

Dişlerimi sıktım ve yüzüme samimi olduğunu düşündüğüm ama samimi olmayan bir gülümseme takındıktan sonra sesimi yükselttim.

"Ne yüzle yanında bunu getiriyorsun? Bir de sırıtıyor!"

Kevin araba içinde saçma salak hareketlerine devam ederken -galiba sarhoştu ve bunu anlamam uzun sürmedi- Andrés arabadan inerek yanıma geldi.

"Aralarında olan şeyi ikimiz de biliyoruz belli ki. Bunu ikimiz çözmeliyiz biliyorsun değil mi?"

"Başkasını seviyormuş ve Anna'yı istemediğini söylemiş. Nasıl çözeceğiz anlamadım?"

Yüzünü ekşitti ve Kevin'i kontrol ettikten sonra tekrar bana döndü.

"Ne?"

"Evet doğru duydun,kız sevgililer gününe özel masa hazırlamış evinde. Sonra Kevin'i çağırmak için aramış ama ben seni sevmiyorum başkası var demiş."

"Hayır öyle bir şey yok. Beni tamamen duymadı bile!"

Arabadan çıkıp sokak ortasında bağıran Kevin'in sesini kesmesini adeta emrederken balkona çıkan Anna'yı gördük. Andrés kolumu kavradı ve kulağıma "İşte şimdi sıçtık bence." gibisinden birkaç bir şey fısıldadı.

"Senin burada ne işin var yüzsüz!"

"Anna lütfen dinle beni!"

"Git buradan,yüzünü görmek istemiyorum!"

"Ben sana orada başka biri var derken gelemem yanımda başka biri var anlamında söyledim. Neden anlamak istemiyorsun? Ben seni deliler gibi seviyorum anlasana kızım!"

Andrés ile olanları köşeden izlerken Kevin'in sarhoş olmasından kaynaklı hıçkırması ve Anna'nın ışık hızında kapıdan çıkarak Kevin'e sarılması akıl alır nitelikte değildi.

"Özür dilerim sana yanlış anlaşıldığım için."

Anna sarhoş Kevin'in kolları arasında huzuru bulmuşken Andrés ile omuz omuza yaslanarak bir kez daha gururlu anne ve baba moduna girdik.

Nihayet olay çözüldüğüne göre eve çıkıp 4 arkadaş eğlenebilirdik. Tam o anda sokağın başında hiç unutamayacağım bir yansıma gördüm. Bu Jack miydi? Emin olmak için gözlerimi kıstım ve kendimi tekrar o yöne odakladım.

"Casi? Hadi gelmiyor musun yukarıya?"

"Sen git gelicem. Ufak bir işim var."

Andrés yukarı çıktıktan sonra gördüğüm karaltı bana daha çok yaklaştı. Devamında ben de birkaç adım attım ve tam da tahmin ettiğim gibi..Oydu. Jack Harlow. Lanet olası karizmasından terör estiren Jack Harlow.

Dilemma Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin