"Bugün nasıl geçti günün?"
"Her zamanki gibi bol kaoslu ve yorucu."
"Gurur duyuyorum seninle."
Gözlerindeki bakışlarına vurulmamam elde değildi,üstelik karşımda bu kadar yakışıklı dururken.
Beni soyut düşüncelerden kurtararak elini uzattı. "Bu hanımefendi bu dansı bana lütfeder mi?"
Sanki yüzyıllardır ona aitmişim gibi,hiçbir şeyi görmeden bütün benliğimle kendimi ona bıraktım.
Belime yerleştirdiği sol eli ve elimi kavradığı sağ eli vücudumla birleşip benlik oluşturmuştu adeta. Narince hareket edişlerimiz,gözlerini benden ayırmayışı..
Ortam kalabalığında seslerimiz havaya karıştı. Şehrin göbeğinde parlak ışık manzaralı yol eşliğinde yemeğimizi yedikten sonra hayatın onunla daha da anlamlandığını hissettim. Tanışalı 1 yılı geçeli çok olmuştu,ne çabuk geçtiğini anlamasam da artık %100 emindim. Bu adam çocuklarımın babası olabilirdi.
Eve vardığımızda topuklu ayakkabılarımı fırlattım,çantamı bilmediğim yere savurdum. Bu geceyi onu kendimde hissetmekle kapatmak istedim. Vücudumdaki sıcaklığı anlamlandıramamıştım.
Ellerimi omzuna yapıştırdım,dudaklarımız ortamın loşluğu ve soğukluğundan arınarak birleşti.
Vücudumun içerisi ürperti ve kelebek hissiyle dolduğunda elleriyle beni yatağa yavaşça bırakışına şahit oldum. Gözleri bir vampirin gözleriymiş gibiydi ama ince davranışları adeta bir meleği andırıyordu. Öpüşleri oda içinde yankılanıyor,bu sesleri işittikçe daha çok sıcak hissiyle kavruluyordum.
Ürpertilerim devam ederken kıyafetlerim ellerinin arasında parçalanıp yok olmaya başladığında ben de ellerimle saçlarında gezmeye başladım.
Yoğun parfüm kokusu burnumdan içeri girdikçe başım dönüyor,delirecek gibi oluyor,kendimi ona daha çok itiyordum.
Aklımda çalan 21C/Delta şarkısını durduramıyordum. İlk zamanlar önyargıyla yaklaştığım sesi şu an hayatımın melodisi olmuştu. Bu ikilemden asla çıkamayacaktım.
Ellerini belimde sabitleyerek kendisini bana ittiğinde başımdan ayaklarıma kadar yanma hissini durduramazken nefessiz kalacağımı tahmin etmemiştim.
İnlemelerimi daha çok duymak istediğini işitmiştim az önce.
Ellerini ellerime geçirdi ve intikam alırcasına yüzüme baktı.
Bacaklarımın arasındaki tuhaf sızıya hala bir anlam yükleyememiştim;zevk verdiği kadar yakıyordu da. Ellerini vücudumda aşağı yukarı hareket ettirmesiyle cazibemi kullanmak istiyordu,belliydi.
Vücut hatlarımın yanlarından ellerini son kez geçirip beni,yüzüm içeriye ay ışığının yansıdığı pencereye dönecek şekilde çevirdi. Birkaç kez daha hareketlerini sürdürdü sonrasında içimde akan sıcak bir şey ile inanılmaz derecede rahatladım.Vuruşları canımı yaksa da her ileri gidişinde zevk almıştım. Sınırları aşıp bu geceyi dorukta bitirmemiz gerekiyordu,öyle de olmuştu.
Ay ışığının ardında, yatak ve nefes seslerimiz havaya karışıp doruğa ulaşana ve nefesimiz kesilene kadar sevişmiştik.
_____________________________________Sabah yüzüme yansıyan güneş beni uyutmamıştı. Sol tarafımda omzuma yaslanmış Jack'i yakaladı gözüm. Ardından telefonuma gelen bildirim sesiyle bütün sessizlik bozulmuştu. Kalkarak telefona yöneldim.
Kevin ve Anna'dan +10 yeni mesaj,Andrés'ten +45 cevapsız arama,şube müdürlüğünden ise +5 e-posta vardı.
Mükemmeldim gerçekten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilemma
FanficAntikacıda başlayan bir aşkın aldatmaya dönüşmesi.. Gözlerime baktı,son defa bakarcasına. Sonra elindeki kelepçeler ile bileklerinden tuttum. Kapıdan çıkıyorduk ki duraksadı. Söyleyeceği kelimeleri seçmeye çalışıyordu anlaşılan. Ondan önce ben davra...