Saçımdan yüzüme doğru inen eli hissettim ama gözlerimi açıp bakmak o kadar zor geliyordu ki kim olduğunu kestiremiyordum.
Beni uyandırmak için omzumdan sarstı. "Casey uyan artık güzelim. Tamı tamına 4 saattir uyuyorsun!"Yavaşça gözlerimi araladığımda karşımda Anna'nın gözlerini kırpıştırarak beni izlediğini gördüm. Her şeyi anlamış gibi bakmıştı gözlerime. Yan tarafımda bulunan komodin üzerinden sabah Andrés ile bebeği öğrendiğimiz ultrason fotoğrafını uzattı bana. "Bunu buldum. Hamile misin?"
Doğrularak yatak başlığına doğru yaslandım.
"Evet."
"Babası Andrés mi?"
"Ne?"
"Birkaç saat önce seni aradı. Ben açtım uyuyor dedim o zaman oradaysan iyi değil onunla ilgilen diye. Nedenini sordum o sırada da bu ultrason görüntüsünü bulmuştum. Benden sakladığın bir şey varsa hemen söyle dedim. Sonra da dayanamayıp söyledi zaten."
Ayılmak için yüzümü ellerimle sıvazladım. "İnanmıyorum Andrés ya,bi de kendisi saklayalım demişti!"
"Ne ara yaptınız kızım?"
Andrésle olduğumu düşünmesi gerçekten deli etmişti beni. Hormonlarım bebeğin varlığını öğrendiğimden beri zaten altüst olmuştu,bu konu hakkında her şeyin Andrés'e bağlanması da her şeyi altüst ediyordu.
"YA HAYIR! Yani ev- hayır. Anna bak, lütfen soru sorma gerçekten kafam allak bullak!"
"Hayır içine kapanmak yok,bana her şeyi en başından anlatıyorsun! Tam şu anda!"
Gözlerim dolarken genzime kadar gelen kusma dürtüsüyle banyoya koştum. Midemin tamamen boş olduğuna emin olduktan hemen sonra lavaboda elime yüzüme su çarptım ve kendime baktım.
Hak etmiş miydim bunları?
Yanaklarımdaki yaşların ardında elmacık kemiklerimin altındaki kırmızı benekleri fark ettim. Her kustuğumda yüzüm bu beneklerle kaplanırdı,çocukluğumdaki gibi.
Ayna yansımasına gözlerimi odakladığımda muhtemelen 8 ay sonra hayatımı süsleyecek olan varlığın teyzesini gördüm.
"Sen çok iyi bir anne olacaksın."
Çenem titredi. Arkamdan gelip sarıldığında dünyanın en iyi arkadaşına sahipmişim gibi hissettim,zaten öyleydi.
"İyi misin birtanem?"
"Midemin üstünde biri oturuyormuş gibi hissediyorum."
Benden ayrılıp elini uzattığında elini tutarak peşinden gittim.
"Tamam o zaman nane limon iyi gelir sana."
"Teşekkür ederim."
Dolaptan aldığı limonları yuvarlak şekilde dilimledi,naneleri de saplarından güzelce ayırarak suyun içine kaynamaya bıraktı. Sonra loş ışıklı mutfağımda,masada karşıma oturdu.
Gözlerinde kaldığımız konuyu tekrar sormak istediğini gördüm.
"Bebek Jack'ten. Olanları biliyorsun işte. O gün Yüksek Kurul Başkanımız kapının önündeydi,ne yapacağımı bilemedim. O tutuklanmadan önceki gece oldu ne olduysa.."
"Ah be güzelim.."
Geriye kalan sey umudum ve gözyaşlarımdı.
"Her şeyinden emindim,öyle güzel bakıyordu ki bazen dünyanın en güzel kadını benmişim gibi hissediyordum. Son 1 yılda beni çok değiştirdi,özellikle fevriliğimi..Meğer intikamının bir parçasıymış hepsi.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dilemma
FanfictionAntikacıda başlayan bir aşkın aldatmaya dönüşmesi.. Gözlerime baktı,son defa bakarcasına. Sonra elindeki kelepçeler ile bileklerinden tuttum. Kapıdan çıkıyorduk ki duraksadı. Söyleyeceği kelimeleri seçmeye çalışıyordu anlaşılan. Ondan önce ben davra...