11: Bazı Hayranlar"Geldik."
Sert bir frenle durduğunda saatine bakıyordu. "Güvenliklerden geçip yolcu kapısı alımına yetişmek için beş dakikadan az bir zamanımız var."
Düşüncelerim bir balon gibi patladı ve yok oldu, geriye yalnızca içinde bulunduğum an kaldı.
"Koş!" diye bağırır bağırmaz arabadan indim ve havalimanının girişine koşturdum.
Sabah saatlerinde daha sakin olan yolcu girişi tamamen boş değildi, önümde bekleyen ve sakin bir şekilde kemerini çıkarmakla meşgul olan birkaç kişi vardı. Adamlardan biri dikkatle çantasını cihazdan geçirirken önüne atladım.
"Çok affedersiniz, sırayı bekleyecek bir saniyem bile yok. Geçebilir miyim?"
Adam yüksek sesim ve heyecanla açılmış iri gözlerime baktığında kedi yavrusu bakışımı atıp masumca gülümsedim.
"Çok acelem var."
"Lütfen, buyrun."
Kibar bir şekilde geri çekildiğinde delice koşturarak güvenlikten geçtim, üzerimdeki hiçbir şey ötmedi diye sevinirken güvenlik önüme çıktı ve kaşlarını kaldırdı.
"Hanımefendi, kemeriniz cihaza."
İyi ki acelem vardı! Telaşla az evvel sırasını ödünç aldığım insanların arasına döndüğümde Polat'ın sakin ve kontrollü bir şekilde güvenlikten geçiş yaptığını gördüm. Ben hızlı bir şekilde kemeri çıkarmış, cihazdan geçecek kutuya koyarken arkamdan bir ses duyuldu.
"Hanımefendi, affedersiniz. Sizin... Şey olma ihtimaliniz var mı?"
Geriye dönüp adama baktığımda az önce sırasını bana veren, bunu yaparken yüzümü son derece dikkatli inceleyen o kişi olduğunu gördüm.
"Papatya," diyecek gibi oldu ancak hemen sözünü kestim.
"Neden bahsediyorsunuz? Tanışmıyoruz. Çok acelem var, iyi günler."
Koşturarak güvenlikten geçtiğimde Polat dikkatle benim olduğum yöne bakıyordu, adama odaklandığını gördüm. Beni tanıyıp tanımadıklarını anlamaya çalışıyordu.
"Koş çabuk," diye fısıldadım yanına gittiğim an. "Kaçalım."
"Seninle mi konuştu?"
"Tanımak üzere!" diye direttim kolundan tutunup gövdesinin arkasına saklanırken.
Koşturmaya başladığımızı görünce bir anlık reflekse geriye döndü.
"Paris'ten özel tasarımla sipariş ettiğin kemerini unuttun."
Bu uzun şeyi nasıl olup da aklında tutabilmişti bu adam?
"Ay sen de! Boş ver, giden gitti. Şu kadını bulalım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Papatya Şarkısı
Storie d'amoreBazı papatyalar siz yapraklarını koparmadan önce son şarkılarını söyler. Işıltılı bir hayatın, ünlü şarkıcı Papatya Parlar'ın dünyası...