Military Wound'YoonMin

2

  Altımdaki şortu ve pantolonu bir çırpıda sıyırdığında iki elini de direkt kalçalarıma atıp sıkarken yüzüme eğildi. Sırtıma göğsünü yaslayıp "On onbir senedir cinseliğin c'sini yaşamamış bir yarbay olarak cezanın bu olduğuna karar verdim" çekildiğinde alaycı bir tavırla "Bence sende bu anı bekliyordun, boxer yok altında. Doğruyu söyle birine özel mi giyindin?" hayatımda kimse olmadığı için hızlıca "Hayır" dedim.

.•*Smut Bölüm*•.

  Arkamdaki yarbay pantolonunu sıyırdı ve iki elimle kalçamı tutup iki yana ayırdı. Deliğimde hissettiğim penisiyle mırıldandım. Hayatımda ilk defa sevişecektim ve bunun nasıl olduğunu hep merak etmiştim.

  Deliğime baskı uygulasa da hala içime girmemesine şaşırmıştım, beni hafifçe dikelterek dizlerim üzerinde durmamı sağladı ama yüzüm hala yere yaslıydı. Hala kalçamda duran iki elinden birini deliğime götürdü, iki parmağıyla etrafında halka çizdi içimde hissettiğimle sesli bir nefes verdim.

  İçimdeki soğuk yüzük parmağını hareket ettirirken mırıldanıyordum, bir süre sonra parmağını çekip tekrar kalçamı tuttu. Baş parmağıyla iki yana çekerek gördüğü deliğimde hissettiğim sıvının tükürük olduğuna emindim. Bir elini tekrar çekti ve deliğimde yine aynı baskıyı hissetmiştim.

  Bildiğin eliyle ittirmesine rağmen kayıyordu, yanaklarım arasında gidiş gelişini hissediyordum. İç çamaşırımı çıkarmamakta ısrarcıydı, tüm bunların arasında bir de iç çamaşırımın ipini tutuyordu.

  En sonunda içime girmişti, ama sadece başının içimde olduğumdan emindim. "Ne zorsun... hiç mastürbasyonda mı yapmadın küçük?" dediğinde deliğimin onu zorladığını fark etmiştim ama yapabilecek bir şeyim yoktu.

"Sana kötü bir haberim var, ne kadar kötü durumda olduğun beni ilgilendirmeyecek" biraz daha içime girdiğinde ise acıyla inledim. Git gel yaptığında ise yerlere vuruyordum acıyla, tamamını içine yolladığında gözlerimin dolduğunu anlamıştım.

  Kalçamı bir yandan yoğururken bir yandan da hızlanıyordu, deliğimden kan geldiğini iç bacağıma süzülen sıcak sıvıdan anlamıştım. İçimde gitgele devam ederken acıdan ağlayıp inleyerek durması için yalvarıyordum. Ondan kurtulmak için yerde sürünmeye çalışsamda o da benimle geliyordu.

  Masaya geldiğimde ise hızlıca masadan demir kelepçeleri çıkartıp ellerimi bağladı, artık sürünmekte zorluyordu beni. Aynı çekmeceden bir tasma çıkartıp boynuma taktı, bunları yaparken hala daha gitgele devam edebiliyordu.

  Beni boynumdaki zincirden tutup yön vererek pencereye gitmeye zorladı, beni boynumdan çekerek yavaşça dikeltirken diğer eliyle kalçama vuruyordu. Onun inlemeleri fazlasıyla hoştu ama canımı fazlasıyla yakıyordu, benim zevk almamı gerçekten hiç mi hiç önemsemiyordu. Zaten önemsese en azından deliğimi genişletirdi önce.

  Ağlamaya devam ediyorken "Yarbay Min lütfen durun! Yalvarıyordum durun!" diye bağırıyordum inlemelerim arasında. O ise sadece zevkli mırıltılar çıkartıyordu. Bedenlerimizin çarpışma sesleri de odayı dolduruyordu.

  En sonunda içimdeki sıvıyla çekilir sandım ama o daha beter devam ediyordu, tasmamı bırakıp yüzümü yere bastırırken daha da hızlandı. Diğer eliyle kalçama vurmaya devam ediyordu.

"Fazla kanıyorsun küçük" dediğinde gözlerimi bedenlerimize götürmeye çalıştığımda yerde karışmış beyaz ve kırmızı sıvıları gördüm. Gözlerimi kapatıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ederken hala bacaklarında duran pantolonunun kemerini çıkarttı kalçama vurduğu eliyle.