0.4

671 32 10
                                    

Dememe kalmadan beni öpmüştü.

Alper beni öpmüştü.

Neden, nasıl öpmüştü.

Sadece dudaklarını dudaklarıma bastırmıştı. Ne o karşılık veriyordu, ne ben.

Artık müzik de kesilmişti.

İnsanlar müziğin kesildiklerini anladığı için, direkt bize, yani piste bakmışlardı.

O, beni öptüğü için duruyordu, ben şaşkınlıktan.

Hemen kendime gelip aniden çekildim ve ellerimle dudaklarımı oyarcasına, dudaklarımı sildim.

Dudaklarımı sildikten sonra Alper'i omuzlarından sinirle ittirdim. O da afalladığı için geriye doğru hafifçe gitti.

"Ne yapıyorsun sen Alper! İyi misin! Kafan yerinde mi senin! Aptal mısın!" Alper üzülmüş bir tavırla kafasını eğdi.

"Eğme kafanı! Cevap versene! Yaparken bir şey yok, bitince suskunsun, öyle mi!" Kafamı insanlara doğru çevirdim. Herkes bize bakıyordu. Gözlerim annemi aradı. Annem en az benim kadar şaşkınca, ve pişman olmuşcasına bakıyordu. Babam sinirden kızarmıştı. Ablama bakmak için gezindi gözlerim. Ablamı bulunca onun da Alp abiyle şaşkın şaşkın baktığını gördüm.

İlk hareket eden Alp abi oldu. Yanımıza geldi ve Alper'i kolundan kavrayıp dışarı çıktı. Ben öylece pistin ortasında duruyordum.

Hemen lavoboya gitmek istedim. Yürüdüm lavobonun olduğu tarafa doğru, hatırladığım kadarınca. Çünkü, sanki kendimde değildim. Lavoboyu ararken Alper ve abilerinin konuştuğunu gördüm. Kulak misafiri olsam ne olurdu sanki?

Merakına yenik düşme Dicle.

Ve ben maalesef merakıma yenik düştüm.

Oy vermeyi unutmayın. 🫰

Düğüm |  Yarı texting (tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin