0.9

381 18 5
                                    

"Benimle gel." Demişti. Onun peşinden yürüdüm. Audi marka bir arabaya bindi. O arabayı çalıştırırken, ben de arka koltuğa oturdum.

Şimdi, tanımadığım bir yabancıyla, nereye gittiğimi bilmeden gidiyordum. Araba'ya çok kötü bir his hâkimdi. Bunu anlayabiliyordum. Bu kötü his dağılsın diye havadan sudan konuşmaya başladım.

Aynen, bayağı havadan sudan.

"Nasılsın?" Diye saçma bir soru sordum. Adam sırıttı.

"Bu soruyu duymayalı çok uzun zaman oldu. İyiyim, ya sen?"

"Ben sanırım değilim." Kaşları havalandı.

"Neden?"

"Son 2 gündür iyi şeyler olmuyor."

"Bana anlatabilirsin."

"Dün ablamın düğünü vardı, iyi hoş otururken, bir anda arkamda eniştemin kardeşi Alper belirdi. Annem çağırmıştı..."

"Anne Alper neden burada?"

"Kızım, ikiniz de büyüklerinizin şahiti olarak onların yanında olun."

"Ee Şengül teyze tam olarak ne yapıp onların yanında olacağız acaba sorması ayıp?"

"Dans ederek yavrum, ne olacak sanki?"

"İşte böyle bir konuşma oldu. Ve biz Alper'le mecburen dans ettik. Alper böyle şeyleri bildiği için bana nasıl yapılacağını öğretti..."

"Alper ben nasıl yapıldığını bilmiyorum bunun, hani sen gitmiştin kursuna, bana öğretsene."

"Tabii bak şimdi sen elini omzuma koy, ben de elimi beline koyacağım. Sonra-"

"Ne? Elini niye belime koyuyon?"

"Ya kızım hemen sinirlenmesene! Annen bakıyor. Sadece 5 dakika dayan, ben de isteyerek tutuyorum belini sanki."

"Ya bak tamam, ama sadece 5 dakika. Şimdi ben elimi omzuna koydum, sen de elini belime koydun. Ee sonra ne yapacağız?"

"Sonra havada ellerimizi tutacağız."

"Tamam." Ellerimizi de tuttuktan sonra Alper müziğin ritmiyle sallanarak dans etmeye başladı. Ben de ona ayak uydurmaya çalışıyordum

"İşte sonra biz böyle dans ederken bende kendimi kaptırmışım. Sonra bi baktım pistte sadece biz varız, oysa ben herkes var sanıyordum..."

"Biz ne zamandır böyle dans ediyoruz?" Dedi Alper.

"Yaklaşık 4-5 dakika oldu." Bunları konuşurken hâlâ dans ediyorduk.

"Alper bence dans etmeyi bırakalım. Ne dersin?"

"Bence bırakmayalım ya, sen ne dersin?"

"Alper ne diyorsun sen?"

Dememe kalmadan beni öpmüştü.

"İşte beni öptü. Ben neye uğradığımı şaşırdım tabii. Sonra eniştem Alper'i aldı ve götürdü. İşte sonra bir şeyler oldu ve ben arka masalarda otururken sen geldin." Dişlerini sıkıyordu.

"O Alper'i öldüreceğim." Dişlerini birbirine kenetlediği için dediği boğuk bir sesle çıkmıştı.

"Efendim, duyamadım?" Diye sorduğumda ise beni yanıtsız bıraktı. Ben de kafamı cama yasladım.

Yaklaşık 10 dakika sonra konuştu;

"Geldik." İşte işin heyecanlı kısımlarından birindeydik.

Oy vermeyi unutmayın.

Arkadaşlar artık günde 2 bölüm değil, 1 bölüm atacağım.

Düğüm |  Yarı texting (tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin