0.6

562 28 3
                                    

Dicle

Gitmişlerdi. Ali abi Alper'i götürmüştü, ve sanırım birazdan Alp abiye yakalanacaktım.

Ya tam da zamanıydı Alper'in aşk itirafı için.

"Dicle, kardeşim ne yapıyorsun sen burda?"

Evet, yakalandım.

"Alp abi, ben lavoboya gidecektim ama, şaşkınlıktan yolları karıştırdım. Kendimde değil gibiyim."

"Ah Dicle ah, bak. Alper'in yaptığının hiç affedilir bir yanı yok, bence. Senden tek isteğim, sadece şu anlık bu olanları unutup düğünümü yapmak. Ben o Alper'e sonra iyi bir ders vereceğim, ama şimdi olmaz. Hadi beni geçtim, ablanı düşün. Ne kadar üzülmüştür şimdi. Hadi gel gidelim benim güzel kardeşim." Elini bir abi tavırıyla omzuma attı.

Düğün salonuna geldiğimizde ben hemen en arka masaların oraya gidip, rastgele bir sandalyeye oturdum. Ve Alper'e bitmeyen hesabımı sormak için mesaj yazdım.

Siz: Alper, nereden başlasam bilemiyorum. Neden?

Alper: İnan ben de neden yaptığımı henüz tam olarak bilmiyorum Dicle.

Siz: Hadi beni geçtim, misafirleri, ablamı falan onları da geçtim. Ama abinin düğünüydü bu Alper.

Alper: Haklısın.

Siz: Abini hiç mi umursamadın? O da en az benim kadar üzülmüştür bu duruma. Adamın düğünü sonuçta.

Alper: Dicle bak, nereden bakarsan bak, sen dağlar kadar haklısın. Gerçekten neden yaptım bilmiyorum.

Siz: Peki, öyle olsun Alper.

(Görüldü)

Canım sıkıldığı için sosyal medyada gezinmeye başladım. Sıkıcı videolara bakarken masamdaki bir sandalyenin daha çekiş sesini duydum.

"Merhaba Deniz. Görüşmeyeli uzun zaman oldu."

Oy vermeyi unutmayın. 🌸

Düğüm |  Yarı texting (tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin