yukarıdaki şarkıyla bölümü okursanız daha zevkli olacaktır ♡︎
⋆♱✮♱⋆
İlahi bakış açısı...
Siyah saçlı genç anahtarıyla sessizce kapıyı açtı. Saat gece yarısını çoktan geçmişti, güzeller güzeli eşi büyük olasılıkla çoktan uyumuştu.
Port Mafia'nın yıllık bar gecelerinden birine gitmişti. Gittiği o geceye her zaman lanet etti.
Kapıyı sessizce kapadı. Yere çöktü. Kusmasına ramak kalmıştı ve nefes almakta zorlanıyordu.
Ne bok yemişti az önce? Karısı onu evde beklerken çalışanı ile sevişmişti.
İğrenç hissediyordu. Alkollüydü ikisi de. Sonrasını zaten hatırlayamıyordu bir türlü. Gin kendisini ve o sarışın kadını o halde bulmasaydı ayılamayacaktı zaten. Gin ikisinin kafasına da birer el ateş etmemek için zor tutmuştu kendini. Daha sonrasında da abisini ayıltıp onu evine, karısının yanına bırakmıştı zaten.
Ağlaması daha yeni durmuştu. Bok gibi hissediyordu kendini, aşık olduğu kadını aldatmıştı, utanç ve pişmanlıktan başka bir şey hissedemiyordu. Kusacak gibiydi, aynı zamanda zar zor nefes aldığından göğüs kafesinin yandığını hissediyordu.
Lavaboya gitti önce. Kusmaya çalıştı ama kusamadı. Bu daha da çok midesini bulandırdı. Alkolden dolayı kusmak istemiyordu zaten. Kendinden iğrendiğinden istiyordu deli gibi kusmak.
Astım spreyini bulup sıkmaya başladı, ciğerlerindeki yanma hissi azalsın diye. Ama bu yanma hissi de hiç geçmeyecek gibiydi.
En sonunda yatak odasına girdi, kapıyı açmak bile işkenceydi. Tahmin ettiği gibi eşi uyuyordu. Zifiri karanlıkta bile eşinin nefes alıp verme sesleri onu huzurlu hissettiriyordu.
Yatağa oturdu, gömleğinin düğmelerini açarken eşinin sesiyle donakaldı.
" Ryūnosuke...?"
Kızıl saçlı genç kadının uykulu sesi eşinin kulaklarının doldururken, eşinin göğsündeki o yanma hissi daha da artıyordu.
" Benim canım."
Genç kadın yataklarının baş ucundaki çekmecenin üzerinden telefonunu aldı, bu sefer telefonunun ışığı odayı doldururken o konuştu.
" Saat iki. Bar nasıldı?"
Ryūnosuke titrek sesini bastırmak için uğraşırken büyük bir çaba gösterdi, ne diyecekti ki?
"Karıcığım, benim yanımda çalışan Ichiyo Higuchi'yi hatırlıyor musun? Sen evde uyurken ben onunla sevişiyordum" mu diyecekti?" İyiydi."
Zar zor çıkan sesiyle konuşurken eli ayağına dolanmıştı. Gömleğinin düğmelerini bile açamıyordu.
Lucy endişelenmeye başlamıştı. Yataktan biraz doğrularak eşinin boynuna bir öpücük kondurdu.
" Ryūnosuke her şey yolunda mı?"
Genç adam zar zor arkasına dönerek, zifiri karanlıkta bile yeşil gözlerinin parladığı karısına baktı.
" Evet, sadece sarhoşum."
Karısı daha bir şey diyemeden, onu hafifçe yatağa yatırdı ve üzerine eğilip burnuna, yanaklarına dudaklarına bir sürü öpücük bırakmaya başladı. Lucy huylansa bile hâlâ endişeliydi. Çünkü bu öpücükler belli bir şekilde hüzün doluydu. Endişeliydi kocası için.
Ryūnosuke son olarak karısının boynuna öpücükler bırakırken Lucy onu durdurdu.
" Ryūnosuke iyi olduğuna emin misin?"
Değilim diye iç geçirdi Ryūnosuke. Değilim çünkü seni aldattım.
Ryūnosuke bu sözleri duyunca dayanamayarak karısının boynuna gömülüp ağlamaya başladı. Lucy bir anda boynuna değen göz yaşlarıyla şaşırmıştı.
" Ryūnosuke?"
Ryūnosuke'nin bütün ağırlığı kendisinin üzerinde olduğundan, Lucy'nin canı acıyordu. Hastaneden yeni çıkmıştı çünkü. Ama aldırmadı buna. Onun yerine eşinin simsiyah saçlarını okşamaya başladı büyük bir sevgiyle.
" Ne oldu sevgilim? Niye ağlıyorsun?"
Ryūnosuke titrek bir nefes verdi daha çok eşinin boynuna gömüldü ve kendini hafifçe sağa doğru atıp yatağa uzandı, ama kafasını eşinin boynundan bir an bile çekmedi.
" Sadece her şey çok üst üste geldi. Hamile olman, düşük yapman, kavgalarımız, ve şimdi de sarhoşum."
Sarhoşum ve seni aldattım karıcığım.
Lucy elini kocasının saçlarından bir an bile çekmedi. Saçlarına bir sürü öpücükler kondurdu eşinin ve sarıldı ona. Biliyordu çünkü, eşinin ihtiyacı vardı buna.
⋆♱✮♱⋆_______