Gözlerimden yaşlar usulca yanağımdan kayıp üstümü ıslatıyordu.
Yaşlarla dolan gözümle ellerimi cama dayadım ve tekrar"duygu" dedim.Yıllarca ağzıma kilit vurulmuştu,susmuştum.Ama artık kendime bile söyleyemez,ağzımı kendimleyken bile açamaz olmuştum.
Duygu'nun gözleri yaşlarla dolmuş ve suratında buruk bir gülümseme vardı.
Öylece birbirimize bakarken Duygu dayanamadı ve " Tuana" diye bağırdı.Baş parmağımı dudaklarımın üzerine indirip'sus' işareti yapmıştım ama o yinede beni dinlememişti.Hızla perdeyi çekmiştim.
Ama babam birinin bana seslendiğini duymuş olacak ki hızla odamın kapısını açmıştı.Karanlıkta o beni seçemezken ben onu ilk andan beri görmüştüm.
Yine öfke doluydu pınarları.
Adımları karanlık oda da yankılanırken konuştu" kim o?" Dedi.
Ne diyecektim şimdi?
Ellerim tedirginlikle titrerken hızla ellerimi yumruk yapıp bu hissiyatın geçmesini bekledim ve hızla hareket eden göz bebeklerini babamın gözbebeklerinin üzerinde durdurup,konuştum." anlamadım,kimden bahsediyorsun baba?" Dedim.Babam kaşlarını çattı,düşünür gibi.
Ne olur,ne olur inan.
" nasıl yani,kimse sana seslenmedi mi?"
Dedi,şüphe dolu sesiyle.Derin bir nefes aldım ve inandırıcı olması için" ah,baba İçeceği biraz fazla kaçırmış olmalısı-" dememe izin vermeden dişlerini sıkarak sinirle konuştu " sen bana ne demeye çalışıyorsun? Alkolikmiyim ben!"
Tamda öylesin,Ne dediğini,ne duyduğunu bile anlayamayacak kadar,bana bile inanacak kadar sarhoşsun!
Rahatsızca gülümsedim ve " baba,beni yanlış anlama lütfen.Yorgunsun ondan olmalı" dedim.Kaşları yavaş yavaş düzelirken bana son kez baktı ve kapıdan çıkıp gitti.
Derin ve titrek bir nefesi serbest bırakırken hızla perdeyi çekip bahçeye baktım ama kimse yoktu.Duygu yoktu,sanki az önce hiç onu görmemiş gibi.
Özlemle dolan gözlerimi sildim ve kuzenimle bile rahatça görüşemediğimin acısını içime hapis ederek yatağa ilerledim.
Daha ne kadar uyuyacaktım acılarımın geçmesi için?
Bence bir ömür boyu uyusamda,rahatlığa erişemiyecektim.
Kafamı yastığa koydum ve kafamın içindeki sesleri ile tekrar uykuyu selamladım.
🪽
Geceler çığ olup yağıyordu üstüme,o kadar hissizleşmiştiki duygularım,körelmişti.Acı çekiyordum.Acizliğimi iliklerime kadar yaşıyordum.Bağırmak,susmak istemiyordum ben artık ama acılarımı kime bağıracaktım.
Dağa? Taşa? Duvarlara?
Kime,neye ve neden bağıracaktım ki.
Kime hesap soracaktım ben?
Anneme? Babama?Babaannem'e? Anneannem 'e?
Kücük bir gülümseme oluştu,öyle acı dolu bir gülümseme...
Kafamı ellimdeki tostan kaldırdım ve iştahım kaçtığı için yanımda miyavlayan kediye parçalayıp vermeye başladım.O affiyetle yerken ben onun,yumuşak ve siyah tüylerini okşadım.
O kadar dalmıştımki tüylerini sevmeye kedinin elimin altından kaçıp gittiğini son anda fark ettmiştim.Şaşkınca arkasından bakarken o ise bir kasabın önünde otturmuş ettlere bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUSKUN
Teen FictionGözümden bir yaş amansızca aktı.Babam o göz yaşımı gördüğü gibi suratıma sert bir tokat attı.Suratım sol omuzuma doğru düştü.Canım yanıyordu.Çenemden aşağıya doğru süzülen sıcak sıvı gözyaşım değil kanımdı.Dudağımı patlatmıştı.Gözlerimi sımsıkı yumd...