13

3.3K 129 10
                                    

Selaaam ve de keyifli okumalar💖

Yıldız şoför koltuğundayken Ecevit arkaya oturmayı kabul etmediğinden Aysel arkaya oturmuş Ecevit'in koltuğu arkaya itilmiş rahatça oturması sağlanmıştı.

Ecevit arkaya da oturur bacaklarını bir güzel uzatırdı ama Yıldız'ın şoförlüğünün hatırladığı gibi olmasından korkmuştu.

Ama şimdi görüyordu ki Yıldız bayağı iyi kullanıyor İstanbul trafiğine çok iyi ayak uyuduruyordu.

"Yıldız."

"Efendim Ecevit?"

"Sen benden sonra bayağı pratik yapmışsın anlaşılan?" Sesi sorar gibi çıkmıştı Ecevit'in.

"Evet bayağı hem de. Gerçekten öğrenmek istiyordum ama öyle çat pat kullanarak olmazdı. En son iki ay önce yine kullandım hatta."

"Kimin arabasını kullandın sen?"

"Kursun."

"Hangi kursun?"

"Bizim mahalledeki kursun işte. Gidip özel ders istedim hem de her ay mutlaka kullandım birkaç saat bile olsa. İyi de oldu."

"Anladım." dedi Ecevit.

Gönlü buna bile kırılmıştı. Oysa o Yıldız'la daha bir sürü ders yapmak istemişti. Ya da en azından kurstan ders alacaksa bile kendi arabasını kullansın isterdi. Yıldız'ın inadına kızmak istiyor kızamıyordu. Geçmişini bildiğinden tepkisini olağan karşılıyordu artık.

Günü yaşamak lazımdı. Geçmişe keşke deyip durmak insana pek bir şey katmazdı, tecrübeyle sabitti.

"Geldiiik." Diyen Yıldız'la daldığı uzun düşüncelerden ancak zamanına dönebildi Ecevit. Hava çoktan kararmıştı. Çıkış işlemleriydi doktorun son kontrolüydü derken akşam etmişlerdi. Yıldız'ın park ettiği arabadan indiğinde balkonlarda, kapı önlerinde onlara bakan komşuları yanlarına gelmişti.

Herkes geçmiş olsun dileklerini sunarken Ecevit içinden Aysel'in burada olmasına şükrediyordu. Milletin diline şu an bile düşecekleri kesindi bir de yalnız olsalar lafın ardı arkası kesilmezdi.

"Bekle acele etme Ecevit." diye seslenen Aysel'le durmak zorunda kaldı. Oysa o bu kadın kalabalığından bir an evvel kaçmak istiyordu.

"Anahtar sende miydi Aysel?"

"Bende bende bekle geldim."

"Hadi."

Yanındaki kadınların iki ayağını bir pabuca soktuğunu bilse de pek sabırlı olamıyordu bazı zamanlarda. İçeri girdiklerinde camları açmış hemen evi havalandırmışlardı. Apartmanda asansör olmadığından merdiven çıkmak biraz zorlamıştı Ecevit'i.

4 katlı bu apartmanın en üst katında bir başına yaşıyor öyle yuvarlanıp gidiyordu. Kiraya da vermek istemiyordu. Alışmıştı böyle yalnız sessiz olmasına etrafının.

"Ecevit yatak odanda mı uzanırsın yoksa koltuğa yatak mı yapalım sana?"

"Ne yatması Yıldız? İyiyim ben tüm gün yatamam ya. Yarın işin başına dönerim Allah'ın izniyle."

"Sen iyi misin? Ameliyat olalı daha 24 saat olmadı. Yaran enfeksiyon kaparsa uğraş dur sonra. Dinlen ki hemen iyileş."

"Oturarak dinlenebilir miyim Yıldız izin var mı buna?"

"Sen laf mı dokunduruyorsun bana? Seni düşünende kabahat."

Aysel bu gidişatı biliyordu. Yıldız sonuna kadar keçilik edecek Ecevit'in sabrı yeterse tatlıya bağlayacaklar yetmezse çatışıp duracaklardı.

PROZACHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin