"Abi, Mingyu kapıda seni bekliyor. Jeonghan diye biriyle mi ilgiliymiş neymiş. Alayım mı içeri?"
Seungcheol sedire uzanmış nargilesinden çekip üflerken "Gelsin." dedi.
Wonwoo çağırmak üzere kapıya yöneldiğinde duraksayıp geri döndü ve
"Abi." dedi eğik başı ile aşağıdan bakarken."Ne var Wonwoo?"
"Abi Mingyu iyi adamdır. Hüsamettin dayı severdi."
"Tamam, çık dışarı."
Wonwoo önünde birleştirdiği ellerini salıp dışarı çıktıktan birkaç saniye sonra Mingyu gelmişti.
Seungcheol istifini bozmadan nargilesini üflemeye devam ediyordu. Mingyu ellerini önünde birleştirdi.
"Gel bakalım." dedi Seungcheol.
Mingyu başını eğerek sedire oturmaya geldiğinde Seungcheol bacaklarını yere indirdi.
"Wonwoo!"
Wonwoo kapıda belirdiğinde "Çay getir bakayım bize." diye emretti.
"Tamam abi."
Seungcheol elini Mingyu'nun omzuna sertçe koyup sıvazladı. "Bak koçum. Seni severim, babamın emaneti sayılırsın."
Mingyu başını sallarken Seungcheol gelen çayı Mingyu'nun önüne koyarak sözüne devam etti. "Bu sevgiyi başkalarının veya kendi sevdiklerinin lehine kullanacaksan önce bana sormalısın." diyerek elini göğsüne vurdu. Mingyu mahçup olarak başını eğerken "Özür dilerim abi." dedi.
Seungcheol kollarını iki yana açarak "Yahu!" dedi. "Niye özür diliyorsun, istediğin gibi herkese ver numaramı. Özür dilemek olur mu hiç?"
"Abi ben sizi yıllardır tanırım, siz beni ne kadar bilmeseniz de babamla sizin babanız ahbap sayılır. Hep mazlumun yanında olmuştur, bize de çok yardımı dokundu. Jeonghan da yardıma ihtiyacım var dedi. Yoksa verir miyim numaranı abi?"
Seungcheol gözlerini yumarak büzüştürdüğü dudaklarıyla başını salladı, "Anladım koçum, sıkma canını. Şaka yapıyordum." dedi omzuna pat patlarken.
Yüzündeki tebessümün yerini ciddi bir ifade alırken
"Bak, bundan sonra bana sormadan bir iş yaptığını görmeyeyim. Sevmem böyle şeyleri." diyerek tekrardan gülmüştü."Tamam abi."
"Şimdi söyle bakalım, Jeonghan'la ilgili ne diyeceksin?"
Mingyu boğazını temizledi. "Abi bu çocuk, bilirsin... Artık tanıyorsun da kim olduğunu. Biraz deli dolu, tez canlıdır. Yerinde duramıyor, erkek peşinde koşuyor, öyle birisi. Biraz da güzel şimdi, yalan yok."
"Anladık lan devam et."
"Abi, buna hamamda biri yamuk yapmış. Benden yardım istedi."
Seungcheol kaşlarını kaldırarak dinledikten sonra alayla gülüp, "Yine nasıl bir numara çeviriyor bakalım." dedi çenesini kaşırken.
"Joshua vardı ya, hani hamamda yeni çalışmaya başlayan çocuk. Psikopat çıktı Cheol baba."
Seungcheol, Joshua'nın adını duyunca kaldırdığı kaşlarıyla elindeki nargilesini bırakıp dikkat kesildi, "Ne yapmış?"
"Abi... O sıradan biri değil. Otel ve hamamların en iyi masörlerinden. Hamamlarda çok çalışmış. Woozi'nin adamı diyorlar."
"Woozi demek ha..." Seungcheol gözlerini kısarak yerdeki halının desenlerine dalmıştı. Woozi ülkenin turizm otelcilik sektöründeki en güçlü mafyalarından biriydi. Tüm ipler onun elindeydi. Ünlü iş adamı görünümünün arkasında tam bir psikopattı. Adamları da kendisi gibi psikopatın önde gideniydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hamam // JEONGCHEOL
FanfictionJeonghan bir gün hamama gider ve hamamda iri yapılı, kaslı, kelli felli, yakışıklı bir kabadayıya kesilir. Başlangıç: 2023, 12 Ağustos. Bitiş: 2023, 1 Ekim. #1 - jeongcheol #1 - hamam #1 - cheolhan #1 - jeonghan