Hamam // JEONGCHEOL

Jeonghan'ı seviyorum

Woozi masasında bacak bacak üstüne atar vaziyette otururken Seungcheol girdi içeriye. Ayaklarını indirip saygıyla ayağa kalktı. Ardından Wonwoo ve Joshua da geldiğinde gözleri Joshua'ya kaydı. Gözündeki saygı ifadesi ona bakınca sinirli bir hal almıştı. Sonra açık kalan kapıya baktığında çekinerek giren Jeonghan'ı görünce gözleri tekrardan Seungcheol'e çevrildi.

Seungcheol saygıyla eğildikten sonra Woozi "Hoş geldin hyung. Geç otur." dedi. Seungcheol "Eyvallah." diyerek koltuğa oturdu.

Woozi "Hangi rüzgar attı seni?" diye sorarken Wonwoo'nun yanındaki Joshua'ya bir de Jeonghan'a bakıyordu. Jeonghan'ın üzerindeki cekete, Seungcheol'ün üzerindeki gömleğe ve ardından yine Jeonghan'ın altındaki peştemale baktı ve ardından yine Seungcheol'e durumu açıklaması için cevap bekleyen gözlerle baktı.

Seungcheol sözlerine boğazını temizleyerek başladı, "Woozi, bölgemde hamam açmana izin verdim. Karşılığında bana destek de oldun eyvallah. Fakat göz kulak olması için yolladığın adam bölgemde racon kesiyor, ne iş?"

Seungcheol bacak bacak üstüne atıp geriye yaslandığında Woozi "Hyung, seni severim. Nihayetinde büyüğümsün, sana saygı duyarım. Bu it herifi benim yolladığımı kim söyledi?" dedi.

Seungcheol önünde birleştirdiği ellerine bakarak başını eğdi. Ardından başını kaldırarak "Kendisi söyledi. Jeonghan'ı karısı yapıp kellemi alacakmış, bundan haberin var mıydı?" diye sordu.

Woozi kısık gözleriyle Joshua'yı süzerken ayağa kalktı. Joshua'nın önüne gelip "Oğlum ben sana ayak altında dolaşma demedim mi lan?" dedi sakince.

Joshua başını önüne eğip mahçup bir şekilde ellerini birleştirerek "Özür dilerim efendim." dedi. "Sana iş veriyoruz, sen eline yüzüne bulaştırıyorsun!"

"Efendim, bağışlayın." Joshua git gide olduğu yerde sinerken sözlerine şöyle devam etti: "Jeonghan bana iş attı, ben de karşılık verdim. Seungcheol o sırada benim kemiğimi çatlattı... Karşılıksız kalsın istemedim."

Woozi bir eli belindeyken diğer elini çenesinde gezdiriyordu, elini çenesinden çekip hışımla sağ tarafına döndü. Sonra yeniden Joshua'ya dönüp bir tokap patlattı. "Sana çalıştığın yerde millete asılma demedim mi?!" dedi. Joshua acıyan çenesini tutarken Woozi dişlerini sıkarak, "Hem de hyungun sevgilisi ulan." dedi utançla.

Jeonghan duyduğu sevgili kelimesiyle dudakları kıvrılırken Seungcheol'e bakış atıyordu.

"Hyung, kusura bakma. Ben onun kulağını çekerim. Gerekirse bir daha kimseye asılamayacak hale getiririm."

Seungcheol "Eyvallah Woozi, lütfen adamlarını seçerken dikkatli ol. Bölgemde huzursuzluk istemem." dedi.

Woozi, Joshua'nın saçlarını yolmak ister gibi elini kaldırıp havada boşluğu kavrayarak yumruğunu sıltıktan sonra sinirle üzerindeki ceketi silkti. "Rezil ettin beni piç herif..."

"Hoshi!" Yüksek sesle sağ kolu Hoshi'yi çağırdığında Hoshi hemen içeriye girmişti ardından Hoshi'ye "Şunun yüzünü mü çizersin, malını mı kesersin, hadım mı edersin bilmem, gözüm görmesin." dediğinde Jeonghan'ın gözleri büyüdü. "Durun!" dedi.

"Ben Seungcheol'ün sevgilisi değilim. Onu ben ayarttım." dedi. Seungcheol kaşlarını çatarak Jeonghan'a baktı. Odadaki diğer herkes şaşkın gözlerle Jeonghan'a bakıyordu. Jeonghan utançla başını eğdi.

Woozi dudaklarını sinirle yalarken sakinleşmek için gözlerini kapattı. Derin bir nefes verip, "Madem sen ayarttın, ne diye bizi oyalıyorsun lan!" dedi. "Hoshi, bu ikisini de al gözümün önünden!"

Hoshi silahını belinden çıkarıp ikisini önüne aldığında Seungcheol "Bekle!" diye bağırdığında Hoshi duraksamamıştı. Woozi durmasını söyleyince durmuştu. Seungcheol "Jeonghan ne derse onu yapın, Joshua'yı salın. Jeonghan'ı seviyorum." dedi.

"Yalnız köpeğinizi sıkı bağlayın ki benim topraklarımda gezmesin."

Woozi neye şaşıracağını bilemiyordu artık. Jeonghan anın şokundaydı, Wonwoo desen o da şoktaydı.

Woozi, Seungcheol'ün dediğini dinleyip "Tamam." dedi. "Senin hatrına yapacağım."

Ardından Joshua'nın sol kaburgasının üstüne parmağıyla bastığında Joshua acıyla inleyerek eğildiğinde bir yumruk da kendisi vurmuştu. Joshua'nın nefesi kesilirken gözleri büyüdü.

Seungcheol, Jeonghan'la birlikte odadan çıkarken Woozi, Joshua'ya "Uzun bir süre gözüme gözükme." demişti.

"Yeteneğin olmasaydı bir saniye yaşatmazdım seni burada. Ben gelmeni söyleyene kadar Japonya'da kalacaksın. Eğer Cheol'e bir daha bulaşırsan ve beni rezil edecek bir şey yaparsan o zaman yaşatmam seni."

Kapının dışında Jeonghan hayal dünyasına dalıp gitmişken Seungcheol'ün omzuna sarılıyordu.

"Seviyor musun beni gerçekten?" diye sordu, ona iyice sokuldu, Seungcheol başını çevirip umursamazca yürürken...

_

Başım ağrıyo yazamıyom

Wonwoo'nun sıfad:
Abi sen şimdi gay mi oldun