erkek isteme

278 29 55
                                    

Jeonghan, Seungcheol'ün yanına taşınalı yaklaşık iki hafta geçmişti. Jeonghan artık ortamın rahatlığına öyle alışmıştı ki şu anda avluda şortla ve Seungcheol'ün gömleğiyle dolaşması bundandı. Fakat bazı konularda pek de rahat olduğu söylenemezdi...

Banyodan çıktığında sevgilisinin kokusunun sindiği gömleği üstüne geçirmiş ve elindeki havluyla saçlarını kurularken Seungcheol'ün yanına gitmişti.

Pencereyi açtığında dışarıdan hafif bir rüzgar sabahın serinliğiyle çarpmıştı yüzüne. Azalan nem oranı nedeniyle yanaklarının ve dudaklarının kuruduğunu hissetti. Başını yavaşça soluna çevirdi, Cheol hala uyuyordu. Çok erken bir saatti, bu nedenle uyuyordu, ve kesinlikle heyecanlı bir gece geçirmemişlerdi, hatta Jeonghan geldiğinden beri tam olarak birlikte olamamışlardı. İçinden atamadığı arzu ile dolmuş ve bıkmıştı Jeonghan. Bu süre zarfında kendisini sigaraya vermişti. Günde beş, on, derken bir paket bitirir olmuştu.

Komodinin üstündeki çakmağı ve sigara paketinden bir sigara aldı. Kuruyan dudaklarının arasına koydu, derin bir iç çekişle sigarasını yaktı. Serin havayla beraber dumanı içine çekince boğazının acımasından rahatsız olarak yüzünü buruşturdu. Artık o bile zevk vermiyordu, içindeki arzuyu dindirmeye yetmiyordu. Çok susamıştı, hem suya hem Cheol'e...

Rahatsız olarak sigarasını kül tablasında sertçe ezdi. Ellerini cebine katıp sigara kokan ağzını umursamadan halen uykudaki Seungcheol'ün dudaklarına bastırdı dudaklarını.

Birlikte olamayışlarının sebebi hem evde bir başkasının, Wonwoo'nun, yaşıyor olması hem de eve sürekli birilerinin gelmesiydi, sürekli Seungcheol'ün işinin çıkması da cabası. Artık bu durumdan fazlasıyla sıkılmıştı. Bu yüzden sabahın beşinde uyanmıştı.

Seungcheol dudaklarındaki baskıyla uyandığında Jeonghan bacaklarını Seungcheol'ün bedeninin iki yanına koyarak dizlerinin üstüne çöktü. Parmaklarını sevgilisinin parmaklarına kenetledi.

"Sigara kokuyorsun..."

Seungcheol uykulu bir şekilde söylediğinde Jeonghan bunu umursamadan öpmeye devam etti. Uzun zamanın birikimiyle bastırdı kendisini altındaki bedene. Seungcheol uykulu bir şekilde, saatin kaç olduğundan habersiz, otomatik olarak öpüşlere karşılık veriyordu.

Jeonghan'ın saçlarını, belini okşamak istiyordu fakat onun parmaklarının parmaklarına sıkıca kenetlenişi sebebiyle hareket edemiyordu.

Seungcheol, yüzüne Jeonghan'ın saçından düşen birkaç damla su ile biraz daha uyanarak kendisine yumulan Jeonghan'ı aniden kaldırıp kendi yerine yatırmak istese de bu ona daha heyecan verici geldiğinden bırakıp yalnızca onun yapmasına müsaade etti.

Jeonghan öpmeyi bırakıp nazikçe Seungcheol'ün yanaklarını tuttu. "Uyandın mı?"

"Hmhm. İki kişi."

Jeonghan utanmazsa sırıttı, bu hissi bir süredir yaşamadığından zevkle gülüyordu.

Seungcheol ise bu gülüşleri görmeyeli uzun bir süre geçirmişti. Duyduğu özlemin artık içinden taştığını hissederek sonunda Jeonghan'ı çevirip altına aldı.

"Sessizce halledelim."

"Sessiz olmaktan çok sıkıldım..."

Seungcheol'ün kakülleri Jeonghan'ın alnını yumuşakça gıdıklarken başını yukarı kaldırıp alnına düşen saçlara ulaşarak kokusunu çekti içine. Mis gibi hacı şakir kokuyordu. Bu kokunun hayatının merkezi haline gelebileceğini kim bilebilirdi ki?

"Biraz daha sabret." dedi sessizce Seungcheol.

"Sanki evde küçücük oğlan var..." diyordu Jeonghan gözlerini devirerek.

Hamam // JEONGCHEOLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin