Hamam // JEONGCHEOL

kıskançlık, pişmanlık ve bir adet itaatkar köpek

"Denize mi?"

"Yaz çıkmadan gitmeyelim mi?"

Birlikte olmalarının üzerinden henüz bir gün geçmesine rağmen Seungcheol denize gitme fikriyle yanıp tutuşuyordu.

"Olur da bu halde mi?"

Jeonghan halen yattığı yerden kalkmakta zorluk çekiyordu, belindeki sızı düne göre hafiflemişti fakat bu halde yüzebilmesi pek mümkün olmayacaktı.

Seungcheol üzgün bir surat ifadesi ile "Olmaz mı? Çok mu acıyor?" diye sordu.

"Soruyor musun bi de amk? Böyle yüzemem, bir masöre ihtiyacım var."

"Ben yapayım masaj?"

"Senin elin çok ağır şimdi bir yerimi kırarsın."

"Neren acıyor söyle?"

Jeonghan ona tek kaşını kaldırarak küçümser bakışlar attı. "Götüm, bacaklarım, belim, memem, daha sayayım mı aşkım?"

Seungcheol kaşlarını çattı. "Masöre oralarını mı elleteceksin?!"

"Joshua yapmıştı. Çok rahatlamıştım."

Seungcheol, Joshua adını duyunca siniri katlanarak gözlerini kapayıp burnundan soludu, "Beni katil ettireceksin sen değil mi?" dedi.

Jeonghan muzipçe gülüp sevgilisinin omzuna başını yasladı. "Kıskanıyor musun?"

"Benimle dalga mı geçiyorsun? Ne demek Joshua oralarını eller?!!"

Seungcheol sinirle söylediğinde Jeonghan başını kaldırıp "Şaka yaptım, vallaha şaka. Sadece sırtıma masaj yapt-"

"Dünyanın en iyi masörü olsa bile dokunamaz sana! BİR DE JOSHUA DİYORSUN, BENİM DÜŞMANIM LAN O!"

Jeonghan çekingence parmağını ısırıyordu. Bu kadar kıskanacağını düşünmemişti oysa. Yorganın içine girip yavaşça aşağı kaydı.

O sırada Seungcheol pantolonunu giyip çekmecedeki silahını alıp beline soktu. Jeonghan silahı görünce bir çığlık atarak "ŞAKA YAPTIM ELİNİ KANA BULAMA AŞKIM!" diye bağırdı.

Seungcheol onu duymazdan gelip kapıyı çarparak odadan çıktı.

"Nereye gidiyorsun!!?"

Jeonghan hızla kalkıp sevgilisinin peşinden koştu. Seungcheol'ün ceketini giydiğini görünce hemen koluna yapıştı. "Vurmaya mı gidiyorsun, lan şaka yaptım yemin ederim. O konu kapandı hem. Başına bela alacaksın." diye yalvarıyordu.

Seungcheol kolundaki Jeonghan'ı silkeleyerek arabasına binmeye gitti.

"YA NEREYE BEKLE!"

Jeonghan yetişmeye çalışırken bacaklarının titremesiyle yere düşmüştü.

"Sakın evden çıkma, yarım saate gelirim."

Seungcheol arabasına atlayıp hızlı bir şekilde Wonwoo'yu aradı. Ona Joshua'nın nerede olduğunu bulmasını söylemişti. Arabasını kendi bölgesindeki hamama sürdü. Oradaki çalışanlara Joshua'yı gelirse asla içeri almamalarını emretmişti. O sırada telefonuna Jeonghan'dan gelen yirmi cevapsız çağrının hiçbirini cevaplamamıştı. Sinirli bir şekilde hamamın içinde ve dışında volta atıyordu. Wonwoo'yla birlikte Joshua'yla Jeonghan'ı bastıkları saunaya girip olanları hatırlayınca sinirle bağırmıştı. Saunadakiler ise korkarak kaçmışlardı oradan.

Biraz durup sakinleşmeye başlayınca dışarı çıkıp oturdu. Telefonu durmadan çalıyordu. Biraz sonra Wonwoo'nun aramasını görünce cevapladı.