Sezen Aksu & Küçüğüm
Kaan Boşnak & Bırakma kendini
11.BÖLÜM~ VERYANSINSektirdiğim taşı izlerken dudaklarımda tebessümün kırık izleri vardı. İnsanların derin çukurlar kazarak beni boğmaya çalıştığı her bataklıkta ben taş sektiriyordum. Su bir süre sonra dalga dalga gezindi. Dalgalar ayakuçlarıma gelene kadar yüzleştim onlarla. İhanetin, aşağılanmanın, yalnızlığın oluşturduğu bataklığın dalgalarıyla yüzleştirdim kendimi. Ben artık başımı yere eğip kaçmıyordum. Karşı karşıya geliyor olması gerekenleri yapıyordum.
Dalgın bakışlarımı filmli camdan uzaklaştırarak çenemin altındaki elimi kucağıma indirdim. Bu sırada Yağız'ı inceledim. Arka koltukta oturduğum için onu rahatça görebiliyordum. Bir süre hareket etmeden öylece bekledi. Bir ara eli kontağa kaydı ama vazgeçti. Derin bir nefes alarak bana doğru döndü.
"Sen şimdi benim aradığım kadın olduğunu mu söylüyorsun?" Yüzünden hiçbir ifade yoktu. Bu yüzden ne hissettiğini ne düşündüğünü kestiremiyorum.
"Evet bendim," dedim sesim bile titremeden. Artık hiçbir şeyden çekinmiyor ve korkmuyordum.
"Ama Bade..."
Derhal sözünü kestim. "Ne düşündüğün umurumda bile değil. Yeter ki ne düşündüğünü bana söyleme," Bastırarak tekrarladım. "Gerçekten umurumda değil." Evet, bir yandan umurumda değildi ama diğer yandan elbette önemsiyordum. Ama Yağız'ın bu konu hakkında ne düşüneceğini az çok bildiğim için ondan bir cevap duymak istemiyordum.
"Peki Bade." Bu duruma biraz öfkelenmişti. Araba hızla kalkış yaparak son sürat yolda ilerledi. Emniyet kemerimi takarak koltuğa usulca yaslandım. Gözlerimi kapatarak öylece yolculuğun son bulmasını bekledim.
Araba acilin önünde durunca şaşkın bir halde Yağız'a baktım.
"Neden geldik buraya?" Söylediklerim onu acillik etmiş olamazdı herhalde.
Emniyet kemerini çıkartırken hiç cevap vermedi. Belli ki bana kızmıştı. Arabadan indikten bir kaç dakika sonra benim kapımı açtı. "İn hadi."
"İyi de neden?"
"Bade ayaklarının halini görmüyor olamazsın değil mi?" Onun sitemi üzerine koltukta doğrularak ayaklarıma baktım. Kurumuş kan lekeleriyle kaplıydı. Cam kırıkları üzerinde öfkeyle yürürken olmuştu.
"Ben gayet iyiyim."
"Sana nasıl olduğunu sormadım," Başını yukarıya kaldırıp tekrar bana baktı. "İn arabadan dedim."
"Ayaklarımda hiçbir şey yok suyla temizlerim olur biter." Artık bende sinirlenmeye başlamıştım. Ama Yağız benden daha çok öfkeli görünüyordu. Bilhassa da söylemek isteyip de söyleyemedikleri için öfke doluydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HERKESTE ONU ARAMAK
Novela JuvenilBir kelebeğin ömrü kadar kısaydı geçirdikleri vakit. Peki ya unutmaları, o ne kadar sürecekti? Adam sevecek kadın bilmeyecek, adam her bedende kadını arayacak kadın hissetmeyecekti. Herkeste onu arayacaktı. Sevdiği kadınla her gün karşılaştığı hald...