Dudaklarımı öyle öpüyordu ki buna öpme diyemezdim. Resmen beni sömürüyordu.
Alt dudağımı her ısırarak çektiğinde kendimden geçiyordum. Zevkten dudağını sertçe ısırdığımda hırıltısı dudaklarımın arasına karıştı.
Bir eli başımın arkasında bir eli ise...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yüzbaşım: Üstünü baştan aşağı çilek yapınca kıyafetlerini çıkarıp, beni Efsuncum gibi giydirir misin, diye sordu
Yüzbaşım: Yardımın lazım İstanbullu HELPP
Siz: noaşubcoıhvfow
Siz: Yerim ben onun suratını ama yaa çok tatlıı
Siz: Eğer istersen gelebilirim hem Çiğdem'e hediye almıştım onu veririm.
Yüzbaşım: Lütfen gel
Yazdığı mesajla heyecanlansam da kendimi sakinleştirmem zor olmadı.
Eminim öyledir Efsun
SUSSANA KIZIM!
Allah'ım sabır.
Dün öylesine gezdiğim alışveriş merkezinde karşıma çıkan tulumu görünce hemen Çiğdem'e almak istemiştim, tabi onun yanına bu kadar erken gideceğimi bilmiyordum.
Üzerimi güzelce giyip hafif bir makyajdan sonra hediyenin olduğu kutuyu da alıp üst kata çıktım.
Hadi üzerine bir şeyler giydin de adam içindekileri görse kalpten gider
Aman canım içimi nereden görecek sende
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Efsun'un içine giydikleri)
Çaldığım kapıyı üstü çıplak açan Çiğdem'e kahkaha attığım sırada "Hoş geldin Efsuncum ama ilk önce beni koruman lazım."
Ara sıra bazı harfleri söyleyememesi onu ısırmam için başka bir sebepti.
"Kız nereye gidiyon öyle cıbıldak gel çabuk buraya küçük kaçak seni."
Cihan dan önce gelen sesiyle gülmemeye çalışıp o sıra Çiğdemi kucağıma alıp kapıyı arkamdan kapattım.
Fısıldayarak "Baban neye kızdı bu kadar bebeğim?" sorduğumda bir eliyle dudaklarının üzerini örtüp güldüğünü göstermemeye çalıştı.
"Babam bana gülünce onu da öyle yaptım. Koru beni Efsuncum valla çok gıdıklıyor beni."
Dedikleriyle daha dayanamayıp "O gıdıklıyor ama ben ısırcam güzelim." deyip kolundan onu acıtmayacak şekilde ısırdım.
Gülmeye başlayınca bu sefer yanaklarından ısırıp sonrada kocaman öptüm.
"Yerim kızım seni, tek lokmada ham yaparım. Niye bu kadar tatlısın sen bakayım?"
O sırada tesadüfen arkaya kayan gözlerimle Cihan'ı kapıya yaslanmış, elleri cebinde bizi izlerken gördüm.
Lan sen ne ara geldin?
Kendini çabucak toparlayıp "Hoş geldin İstanbullu." deyince bende aynı şekilde karşılık verdim.
"Hoş buldum yüzbaşım."
Ardından "Bende tam yemek hazırlayacaktım, gitme birlikte yeriz." demesiyle tabi benim iç ses coştu.
ALLAHHHHH OĞLUM SEN AŞIKSIN HEH
Abart knk az oldu bu az daha abart
Çiğdem kucağımdan indiğinde "Zahmet olmasın sana öyle bir anda geldim, başka zaman da olur." dememle kaşlarını çatıp "Sen ne diyon?" der gibi bakınca sustum.
"Bir daha duyarsam fena olur." deyip mutfağa doğru ilerledi.
Ay sıcak mı oldu ne? Bu adam kaç derecede yakıyor bu klimayı?
"Babacım hadi gel üzerini değiştirelim." deyip Çiğdemle mutfaktan çıkınca hemen araya girdim.
"Sen işlerini hallet ben Çiğdeme yardım ederim." dediğimde minnetle gülümseyip mutfağa geri döndü.
O sıra Çiğdem'in elimi tutmasıyla sanki içimde bir şeyler değişti. Değişen şeyin bir tarifi yoktu ama güzeldi işte. Çok güzel.
"Bebeğim ilk önce saçlarını yapalım sonra sana aldığım hediyeyi vereyim ne dersin?" söylediklerimle kocaman açılan gözleri beni daha da mutlu etti.
"Efsuncum ya bayılırım hediyelere sen bir tanesin." sanki büyümüşte küçülmüş gibiydi.
Seni harbiden yerim ben heh
Önce ıslak olan saçlarını tarayıp ardından kuruttum. Belli ki ben gelmeden önce yıkanmıştı.
Kendiliğinden şekillenen sarı saçlarına bir öpücük kondurup ardından hediye kutusunu açıp içindeki tulum ve kazağı çıkarıp ona gösterdim.
Ellerini birbirine çarpıp "Çok güzell" diye şakıyınca seslice gülüp kıyafetleri giymesine yardım ettim.
Kendi tokalarından bir tanesini eline alıp bana uzatınca gülümseyip onu da güzelce saçına taktığımda tam olmuştu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Kız ne güzel oldun sen öyle."
Saçlarını savurup içeri gitmeden önce "Allah vergisi Efsuncum naparsın" demesiyle önce bir kalsam da sonradan gülüşlerimi durduramadım.
"Kız sen nereden öğreniyorsun o lafları gel buraya kaçma." dememle Cihan'ın arkasına saklanıp "Ben aslında burada yokum tamam mı baba?" deyince bu sefer Cihan kahkaha atmaya başladı.
Öyle gülme be zalımın oğlu düştüm kaldıranım yok.
"Evettt hadi bakalım şimdi yemek vakti." deyip Çiğdem'i sandalyesine oturtturduğun da bir kez daha anladım ki o çok güzel bir babaydı.
Aklımda bir planlar var akıllara zarar
okumayanlar bin pişman
ama onlarında tek eksiği bu kitabı henüz hiç paylaşmadım kim görürse okuyor.
