FORMULOVE | JK

F'3

16 Mart Cumartesi, 2019
[Avustralya Grand Prix'i Sıralama Turları]

🏁

.

"Biraz sakinleşmeyi denemek ister misin Rox?"

Matthew elindeki sandviçini yemeye çalışırken başında öldürücü bakışlarını gördüğü her noktaya yönelten arkadaşını uyarma gereği duymuştu. Çünkü Rox, şu anda elindeki sandviçini alıp paramparça edecekmiş gibi bakıyordu kendisine. Boş midesini doldurmaya çalışan Matthew kesinlikle bu durumdan rahatsız olmuştu.

"Sus Matt."

Hazır cevap bir konumda bekleyen Rox elindeki dosyanın kenarlarına tırnaklarını geçirirken Matthew'a karşılık vermişti. Bunun üzerine Matthew sandalyesini çevirdi ve Rox'u göremeyeceği bir şekilde karavanın dışındaki manzarayı izlemeye başladı. Dışarısı artık bir klasik hâline gelen kalabalıkla tıka basa doluydu. Dünkü kalabalığa göre bugünkü kalabalık çok daha fazlaydı ve yarın bugünden de kalabalık olacaktı.
Yarın bu sezonun ilk puanlama maçı olacaktı.

"Hayır anlamıyorum..." Matthew Rox'tan kaçınmak adına yüzünü başka yöne dönmüş olsa da yerinde duramayan Rox bir elini beline yerleştirerek aynı öfkeli yüz ifadesi ile Matthew'un önüne geçmiş ve Matthew'un az önceki dediklerini hiç duymamış gibi yakınmaya devam etmişti. "...beş dakika gecikmenin ardından tabakhaneye bok mu yetiştirecekti de bir dakika bekleyemedi?"

Matthew bıkkınlıkla derin bir iç çekti ve önündeki kolasından pipetle birkaç yudum aldı.

"Sinir oluyorum böyle egosu zekasından bir karış havada olanlara. Dört tekere binip aşırı hız yapınca dünyanın en önemli kişisi falan mı oluyor da bu hakkı kendinde buluyor? Ona güzelce durumu izah ediyorum, adamdan iyilikle rica ediyorum göt kafalı herifin yaptığına bak! Hizbandut gibi korumasını dikti önüme!"

Matthew öfkeden deliye dönen ve yüzü kıpkırmızı olan arkadaşını her kelimesinden sonra başını sallıyor ve onaylıyordu ancak kulakları ona tamamen kapalıydı. Zihnini başka şeylerle meşgul etmeye çalışıyordu çünkü Rox sinirlendiği zaman ağzı çok pis oluyordu. Matthew hayatında hiç duymadığı küfürleri Rox sayesinde öğrenmişti ve buna devam da ediyordu. Rox'la çalıştığı süre boyunca buna alışması gerekmişti.

"Sikerler böyle işi!"

Matthew yine aynı monotonlukla başını sallayıp önündeki kolasından yudumlar almaya devam etti. Gözleri dışarıdaki pilotlarda geziniyordu. Avustralya'nın yakıcı güneşinin altında röportaj yapan birden fazla pilot vardı. Kimisi yanlarına gelen hayranları ile konuşup imza verirken kimisi de önündeki muhabirlerle röportaj yapıyordu. Matthew o an yapması gereken işi istemsizce bir kez daha hatırladığında yediği lokması boğazında kalacak gibi olmuştu.
Bugün Haas'ın yeni ve genç pilotu ile röportaj yapması gereken kişi kendisiydi. Dün ekip lideri Rox'un başarısızlığından dolayı Rox'a güzelce kaydığı için bugün o görev kendisine verilmişti ve Matthew kendisini hiç buna hazır hissetmiyordu.
Üstelik bugün sıralama turları vardı ve sonucu şu an için belirsiz bir sıralamadan sonra JK ile röportaj yapma konusunda fazlasıyla çekingendi. Dün sadece antrenman olmasına rağmen kendisini büyük bir özenle azarlamıştı. Üstelik yaşça kendisinden küçük olmasına rağmen.
Bunun üzerine Matthew sıkıntıyla ofladı. Kenarda köşede okuduğu bilgi aklına geldiğinde inanamaz bir şekilde başını iki yana sallamıştı.
Asyalıların saygı konusunda çok titiz oldukları koca bir yalandan ibaret diye düşündü. Çünkü JK Güney Kore'den çıkan ilk pilot olmasına rağmen fazlasıyla saygısız ve kabaydı.