Bölüm-10

88 8 11
                                    

Selamlarr
Bu fice geri döndümm 🥳
Bu fici baya ihmal ettim biliyorum. Ama uzun zamandır nasıl devam edeceğimi bilemediğim için ve konu bulamadığım için kısa bir mola vermiştim ve diğer ficlerime odaklanmıştım. Daha sonralarda bazı kişisel nedenlerden dolayı Wattpad'e hiç girememeye başlamıştım. Ama sonradan diğer ficlere geri döndüm vee şimdi buna da geri dönüyorumm

Şimdii daha fazla uzatmadan fice geçelimm

***

Aradan birkaç hafta geçmişti. Yoongi ve Hoseok birbirleri ile daha da yakınlaşmışlardı. İkisi de mutluydular.

Ama Hoseok'un bilmediği bir şey vardı..

Yoongi, eski zorba arkadaşları tarafından tehtid ediliyor, ve tekrar aralarına katılmasını, ve okulun 'eziklerini' ile uğraşmasına devam etmesini istiyorlardı. Ama Yoongi onları duymazdan geliyor ve sadece Hoseok ile mutlu olmasına odaklanıyordu.

Yine her zamanki gibi bir gündü. Hoseok okula bu sefer daha erken gelmişti. Ama Yoongi'yi etrafta görmemişti. Belki de bugün geç kalacaktır diye düşünüp yerine oturdu ve onu beklemeye başladı.

...

İlk üç ders bitmişti bile. Ama Yoongi hâlâ ortalıklarda görünmüyordu. Hoseok onun için çok endişeleniyordu. Ya başına bir şey geldiyse? Belki de sadece hasta olmuştur.. Ama neden hiç Hoseok'a haber vermemişti?

Teneffüste, Hoseok her zamanki gibi sırasında uyurken yanına biri gelip onu dürttü. Hoseok uykusunun bölünmesi ile kaşlarını çatarak başını kaldırdı ve karşısında yüzü yaralar ve kanlar içinde olan Yoongi'yi gördü. O an paniğe kapıldı ve bağırdı. "Ne oldu sana?!" Yoongi sakince gülümsedi. "Ben iyiyim, endişelenme." Ama Hoseok Yoongi'nin sözlerine inanmamıştı. "İyiyim de ne demek? Şu haline bak! Ne oldu sana?"

Yoongi Hoseok'u sakinleştirmek adına saçlarını okşadı. "Seni birlikte zorbaladığım arkadaşlarımı hatırlıyor musun? Bu sabah beni okulun arka bahçesinde sıkıştırdılar ve tartıştık. Daha sonra beni dövdüler. Ben de karşılık verince kavga büyüdü. En sonunda yorulup beni bıraktılar. Onlardan güçlü çıktım sanırım, haha..."

Hoseok'un gözleri, Yoongi'nin bu sözleri karşısında dehşet ile büyümüştü. Korkmuş bir sesle konuşmaya başladı. "Ne diyorsun.. Bu gerçek olamaz.. Nasıl oldu bu?" Yoongi iç çekti. "Uzun zamandır beni bu konuda tehtid ediyorlardı zaten."

Hoseok bu duyduklarına daha da şaşırmıştı. "Neden bana hiç söylemedin?" Yoongi sakin sesini koruyarak cevap verdi. "Çünkü seni endişelendirmek istemedim. Ne kadar panik yapacağını tahmin ediyordum."

Hoseok Yoongi'nin koluna vurdu. "Yine de bana haber vermeliydin, birlikte bir çözüm bulabilirdik!" Yoongi acı ile kolunu tuttu. "Ah! Kolum!" Hoseok'un yüzü hemen kızgın bir ifadeden endişeli bir ifadeye dönüştü. "Çok özür dilerim.. Çok mu sert vurdum...?" Yoongi kısa bir süre kolunu ovuşturduktan sonra konuştu. "Hayır, sen sert vurmadın... O piçler beni çok fena dövdü, bu yüzden her yerim ağrıyor..."

Hoseok'un yüzü daha da endişelendi. "Oh, olamaz... Hadi gel, revire gidelim..." Hoseok Yoongi'nin kolunu nazikçe tuttu ve ayağa kalkmasına yardım etti. Yoongi de ayağa kalktı ve birlikte sınıftan çıktılar.

...

Revire geldiklerinde Hoseok kapıyı çaldı ve içeri önden girdi. "Müsait misiniz?" Hemşire uğraştığı evraklardan başını kaldırıp Hoseok'a baktı. "Evet, sorun ne? Yine mi dayak yedin? Uzun zamandır yanıma gelmiyorsun, bir an öldün sandım." Dalaga geçer gibi hafifçe gülümsedi.

Hoseok'un morali bütün bu laflara çok bozulmuştu ama ciddiliğini korumaya çalıştı. "Hayır, efendim. Ben değil, Yoongi dayak yedi." Daha sonra Hoseok Yoongi'nin içeri girmesine yardımcı oldu. Ayakta bile zor duruyor gibi görünüyordu.

Hemşire Yoongi'nin bu hâlini görünce çok şaşırdı. "İnanamıyorum! Hoseok, sakın bana onu dövdüğünü söyleme!" Dalga geçer gibi tekrar gülmeye başladı.

Yoongi de buna sinir olmuştu ama konuşacak ve Hoseok'u savunacak gücü yoktu.

Hemşire Yoongi'yi sedyeye yatırdı ve yaralarına pansuman yapmaya başladı. Hoseok da onları uzaktan izliyordu. Hemşire her pamuğu değdirdiğinde Yoongi'nin iniltilerinin çoğaldığını görünce kulağına fısıldadı. "Hoseok da, sen onu her gün dövdüğünde bana gelip bu şekilde acı çekiyordu. Umarım onu şimdi anlamışsındır.."

Yoongi daha fazla dayanamadı ve sinirle bağırdı. "Onu seviyorum! Her şeyden daha çok seviyorum! Ona bütün bu acıları yaşattım, evet, ve şimdi bedelini ödüyorum."

Hemşire bu duyduğu sözlere şaşırmıştı. Yıllardır birbirlerine düşman olan bu iki genç adamın şimdi bir ilişkileri olduğunu öğreniyordu. Yine de büyük bir tepki vermeden yaptığı işe devam etti.

Bir süre sonra Yoongi'nin tedavisi bitti ve hemşire kendi masasına oturdu. Hoseok Yoongi'nin sedyeden kalkmasına yardım etti ve birlikte hemşirenin ofisinden çıktılar.

...

Sınıfa geri geldiklerinde, Bayan Lee onlara öfkeyle baktı. "Jung ve Min... Neden dersime geç kaldınız?!" Hoseok başını eğdi. Yoongi de Bayan Lee'ye cevap verdi. "Küçük bir kaza oldu, efendim... Affedin..." Bayan Lee cetvelini masasına vurdu. "Zaten yok yazıldınız.. Şimdi geçin yerinize!" Hoseok Yoongi'ye yardım ederek arka sıraya götürdü ve birlikte oturdular.

Bayan Lee derse devam ederken Yoongi Hoseok'a fısıldadı. "Teşekkür ederim..." Hoseok, Yoongi'ye döndü ve fısıldadı. "Ne için?"

Yoongi hafifçe gülümsedi. "Her şey için... İyi ki varsın, Hoba'm..."

***

Evett
Geri geldimm

Bu fici özlediniz mii
İtiraf edeyim, ben de özledim 😄

Sonraki bölüm için bu kadar bekletmeyeceğim, merak etmeyin

Yeni bölüm gelene kadar sevgiyle kalın 💜

The School Diary | SOPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin