PEKİ, YA BİZ?

18-YOL AYRIMI

Vee finale son 1 bölüm yakında tamamlarsam atarım beklemede kalın.

"Kızım, ev düzenli mi, değilse de düzelt." Dedi, Aslı cümlesini bin defa yinelerken, "Evet anne yaptım, siz gittikten sonra süpürdüm evi, düzenli mi diye baktım yani sıkıntı yapma sen." Dedim, kızı yüne annesini tatmin etmek için. Genç kız yine annesinin sözüne göz devirse de dediğini yapmıştı telefonu kapatıp. Heyecanlıydı bugün biraz genç kız çünkü sevgilisi ilk kez gece yatıya kalmaya geliyordu. Annesini, babasını zar zor ikna etmişti bunun için.

Yastıkları birbirine vurdu geri yerine koydu, masanın örtüsünü düzeltti, perdeyi azcık oynattı, salonun ışıklarını bir kere yakıp söndürdü. Koridorun en ucunda ki odaya, odasına gitti. Yatağına baktı. Kardeşinin yatağı bozuk olmamasına rağmen yine düzeltti, halıyı ayağıyla yerinden oynattı ve şeklini beğenmedi eski haline yine getirdi.

Bunların hepsini heyecandan yapıyordu, gelen sevgilisiydi. Tanıyordu onu birlikteliklerin neredeyse iki yılı bulacaktı. Lidya eve birkaç defa daha gelmişti ama hiç gece yatıya kalmamıştı. Tabii ki aynı heyecanı Lidya'da taşıyordu. O da Yezda'nın sevdiği parfümünü sıkmıştı saçını çok sık düzleştirmezdi ama Yezda için düzleştirmişti.

Makyaj yapmayı bilirdi, hatta Leyla'ya da o öğretmişti, ama arada yapardı. Makyaj malzemesinin çoğunu kardeşinden kullanıyordu. Ve Yezda'nın yanına gelirken makyaj yapmıştı. Lidya'da babasından izin alırken zorlanmıştı, babasıyla çok yakın değildi bu yüzden isteklerini abisine söylerdi. Ama bu isteğini söylediğinde abisinin kabul etmeyeceğini bildiğinden babasına söylemişti. Babası ilk başta kabul etmemişti, bunu beklediği için birkaç defa ısrar etti ve ağlayıp babasına kabul ettirdi.

Üstüne bol olan toz pembe renginde tüylü bir kazak giymişti, altınaysa açık mavi bir pantolon giydi ve artık hazırdı. Gece yatıya kalacağı için yanına pijamalarını da aldı. Yatıya gideceği eve bu kadar süslenip gitmesi absürttü ama canı istemişti. Havanın kararmasına az bir vakit kalmıştı. Abisi söylenmeye başlamadan odasından çıktı bir an evvel. Elinde çantasıyla ayakkabısını giymeye çalıştı ama zorlanıyordu.

"Niye bu kadar süslendin? Evde parti mi vereceksiniz hayırdır?" Dedi Levent, Lidya'nın sırtına yasladığı ama sürekli düşen çantasını tutarken. "Arkadaşımın yanına gidiyorum abi kaç defa söyleyeceğim." Söylendi Lidya, beş kelimesinden yedisi bu soru olan abisine.

"Parti falanda yok ben süslenmek istedim sadece. A-aaa ben sana mı hesap vereceğim?" Dedi, asansör bozuk olduğu için merdivenlerden iniyorlardı 3. Kattan. "Eee başka Lidya Hanım, ben olmasam Yezda'nın yanına gidemiyordun," kaşlarını kaldırarak gözlerini kırptı bilmiş edayla Levent. "Çıkıp söyleyeyim mi babama?"

Keyifleri yerinde bir şekilde evlerinden çıktılar ve arabaya bindiler. Lidya Yezdaya mesaj attı; "Geliyorum sevgilim, yanına."

Yezda üstünü giyinmişti, o da hazırdı fakat hazır olduğu kadar heyecanlıydı. Ailesi dayısının yanındaydı. Evde tekti ve annesi sürekli Yezdaya 'Lidya kızım eve geldi mi?' diyordu. Yüzünden inmeyen o gülümsemesiyle evi turluyordu yine. Gözü, kulağı kapıdaydı ve o anda mesaj geldi; "Geliyorum sevgilim,yanına." Kalbi daha da hızlandı, yüzünde ki gülümseme tüm vücuduna yayıldı.

Ellerinden terler boşandı ama girişe oturdu öylece kapıya baktı, Lidya gelene kadar.

...

Lidya gelmişti ve iki genç aşık salona oturmuş öylece açık televizyonu seyrediyorlardı. Yezda'nın elinde kırmızı bir karanfil vardı, Lidya'nın getirdiği. Hava kararmıştı ama saat daha erkendi biraz oturmak istemişlerdi. "Aç mısın, yemek var bir şeyler koyayım?" Gözlerinde ki manyetik alanı kuran Yezdanın ses telleriydi.