Tetikleyici psikolojik olaylar, şiddet ve yaralama durumları gerçekleşmiştir. Etkilenecek kişilerin okumamasını tavsiye ediyorum.
■●■●■
Bir gün her şey çok geç kalmış olduğunda, Louis'nin bana anlatacakları:
+LOUIS+
Tek istediğim şey Harry, ağlamaktı...
Yatağımın üzerinde, ellerim arasında Chubby'yi tutarken, yatak ve duvar arasındaki o küçücük boşluğa sığınarak korku içinde atan kalbimi sakin tutmak için çabalıyordum. Vücudum -kalın bir hırkam olmasına rağmen- korkudan titriyor, dişlerim de ek olarak tıkırdıyordu. Çenemi sıkıca kenetleyip yumduğum gözlerimle sert bir yutkunma geçirdim.
Normalde hücrede geçmek bilmeyen dakikalar, ara vaktine yaklaştığımda ne olacağını bildiğimden dolayı epey hızlı geçiyor ve bu hızlılık içinde asla güzel duygular duyumsamıyordum. Ah, Harry... Oysa hücreden çıkıp senin yanına gelmek istediğim her dakika öyle heyecanla geçerdi ki, vakit bir türlü bitmek bilmezdi!
Senin bileğinden alıp bileğime taktığın saate baktım. Sen karşı hücrede olmana rağmen senden kalan en büyük ve sanırım tek hatıra oydu, ancak bu kez saat senin yanına geleceğimi göstermiyordu bana.
Hücre kapım açıldığında duyduğum gürültü yerimden sıçramama neden oldu. Korku sebebiyle Chubby'yi istemsizce sıktığımdan tiz ciyaklaması kulaklarıma dolar dolmaz parmaklarımı açmaya çalıştım ama onu bırakmaya cesaret edemeyip yumduğum gözlerimle başımı eğdim, sanki bunu yaparsam korktuğum her şey geçecekmiş gibi!
Ama yapmam gerekenler vardı, Harry...
Derin bir nefesle göğsümü doldurmak istesem de ciğerlerim âdeta sıkıntıyla dolmuştu, bunu yapamayıp tekrar yutkundum ve araladığım gözlerimle yavaşça yatağımdan inip Chubby'yi kafesine koydum. Bakışlarımı ürkekçe senin hücrene çevirdim; ürküyordum çünkü bana baktığında karşılaşacağım gözlerindeki nefreti, tiksintiyi ve öfkeyi görmeye gücüm yoktu.
Ama baktım. Nefes nefeseydin, lavabonun kenarlarına tutunuyordun. Terler saç tutamlarından akıyordu. Spor yapmayı sevdiğini biliyorum. Bana duyduğun öfke, sevdiğin şeyi yapmanı engellemediği için memnundum Harry. (Oysa sen benden gittiğinde Louis, duyduğum üzüntüyü bastırmak için vücuduma acı verecek kadar çok yapıyordum bu hareketleri.)
Ah, dün seni yemekhanede herkesin içinde nasıl da aşağılamıştım! Nasıl da bağırmış, nasıl da öfke kusmuştum... Gözlerindeki hayal kırıklığını, omuzlarındaki çöküntüyü, yavaşlayan soluklarını unutamıyorum. Unutmam mümkün olacak mı bir gün acaba? Bilmiyorum...
Sana baktığım sırada önümden geçen Cyrus ve arkadaşlarının bakışlarını gördüm. Korku yine bedenimi delmeye başladığında, Cyrus'ın işaretiyle gözlerimi eğdim. Birkaç dakika sonra da hücreden ayrılıp depo alanına gittim.
Gardiyan Joe beni gördüğü zaman başıyla içeriyi işaret etti, benim için kapıyı açtı ve o etrafa bakınırken ben kendimi depoda buldum. Joe... Aptal Gardiyan Joe! Cyrus'ın üç yüz dolarlık rüşveti için beni cehenneme atan Joe! Cehennemin en dibine gitmen için dua edeceğim.
Üç arkadaşın yan yana dizilmesiyle yüreğime dehşetli sancılar girerken, sırtımı duvara yaslayıp titreyen vücuduma sarılarak yutkundum. Cyrus'ın parmakları ensemdeki saçları okşuyor, midemi bulandırıyordu.
"Aferin," diye sırıttı. "Dün Harry denen domuzu iyi alt ettin."
"Ben bile korktum," dedi Greg. "Cyrus, sen yokken bunların ikisi bayağı yakınlaşmıştı, biliyorsun. Bizim malımız kendisinin kime ait olduğunu dün daha iyi hatırlamış olmalı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fighter's Feelings | Larry ✔️
FanficBir gün, başınıza gelmemesini umduğunuz şeyler yaşamaktan kaçınamayabilirsiniz. O zaman, kendinizi hiç istemediğiniz uç bir noktada bulurdunuz. Ben, lisanslı dövüşçü, Harry Styles. Yanlış bir hamle yapmamın bedelini hapse düşerek ödemem gerekiyor. D...