''Kader, Bize bu felaketi getirdi ve artık kendi kaderimizi yazmak zorundayız. Gece, Gündüzü yenmeye başladı ve şafak vakti, herkes ölümü tatmış olacak..''
''Freeman ve Ekibi, Santiago da büyük zorluklar atlattıktan sonra Botsvana'da gizli bir sığınağa gittiler. Yeni rotaları Singapurdu.. Fakat oraya gitmek inanılmaz zorlu olacaktı onlar için.. Helikopterlerinin oraya kadar dayanmayacağını biliyorlardı ve artık mühimmatları azalmıştı. Fakat Freeman için artık pes etmek, geri dönmek yoktu. Babasının ve karısının Resmini ateşe atan Freeman, ekibe ne kadar ciddi olduğunu gösterdi. Onun için artık intikam vakti gelmişti. Fakat büyük bir fırtına geliyordu yeniden.. Onlar için sıkıntılı bir yolculuk olacaktı..''
32.Bölüm - 3.Sezon
YER: BOTSVANA,AFRİKA
TARİH: 5 Mayıs 2016
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Freeman: Geldin mi Felix? Bir sıkıntı yok değil mi?
Felix:(Kapıları kapatır) huh.. tek sıkıntı sıcak sıcak.. Ortalıkta ne bir zombi var ne bir şey.. Çok sıcak.. İklimler çok kötü etkilendi..
Freeman: Ne kadar suyumuz kaldı?
Mike:(Son 2 litreyi gösterir) işte bu kadar..
Freeman: Oof.. (Sigara yakar) gitmemiz lazım yoksa sıcaktan gebereceğiz..
Thomas: İyi de nereye?
Freeman: Mike, sence bu helikopter bizi nereye kadar götürür? Hint okyanusunu geçemeyiz değil mi?
Mike: İmkanı yok.
Cristina: Peki karadan?
Mike: En fazla Afganistan'a kadar.. Tahminime göre..
Freeman: Afganistan mı?
Mike: Yani evet umarım..
Dusty: Oraya gidemezsiniz..
Freeman: Nedenmiş lan o?
Dusty: Şuan da en fazla direnişçi, katiler, hırsızlar orada çünkü. Her yerdeler, ama toplayacaklar onları, çobanların yani o Sementanın dediğine göre..
Felix: Nerede lan bu yaşam bölgesi?
Dusty: Bilmiyorum, bana bahsetmediler.
Freeman: Ben nelere dayandım sen çok iyi biliyorsun.. Oraya da dayanırım..
Dusty: Dayanamazsın.
Cristina: Ya bir kes sesini pislik. Bizde bu irade oldukça dayanırız..
Freeman: Gece yola koyuluyoruz, burada daha fazla sıcağa katlanamayız.(Yukarıdan yürüme seslerini duyar)
Felix: Noluyor lan?
Freeman: Şşş.. Sessiz olun, Thomas! Gel benle, emanetleri hazırlayın!
Freeman ve Thomas yavaşça sığınak kapağını kaldırırlar ve hafifçe dışarı bakarlar.. Direnişçiler gelmiştir ve onları arıyorlardır..