Bir iblisle anlaşma yapmak, yavaş yavaş sekse bağımlı hale gelmek, sert seksin acısını ve zevkini yaşamak, karşılıksız duygular yaşamak, Kraliçe Park Jimin'in geleceği için planladığı şey değildi. Kana susamış başka bir şey olmayan belirli bir iblis...
Bölümü normalde sabah atacaktım ama unuttum maruz görün lütfen...
Oy ve yorum yapmayı unutmayın İyi okumalar...
TW// Tüyler ürpertici gösteriler, Ölüm
Yazarın bakış açısı
Kraliçe Jimin'in hizmetkarlarından biri olan Jae, yatağında huzur içinde uyuyordu. Vücudu yatağın her tarafına yayılmış olduğundan yüksek sesle horluyordu. Battaniye başının üstünde olduğundan bir bacağı yatağın ucundan sarkıyordu. Yastık yere düştüğü için çoktan unutulmuştu.
Negatif enerji odayı doldururken odasının kapısı yavaşça açıldı. Odanın kapısı sıkı bir şekilde kilitlendi. Enerji insan vücudunun şeklini alıyordu ama tamamen siyahtı. Gölgeden hiçbir farkı yok.
Ama sırtından siyah kanatlar çıkarken ellerinden pençeler çıkıyordu. Ayak sesleri kan izinden başka bir şey değildi.
Jae bir saniye içinde uyandığında gölge hırladı. Ancak gücünün gölge nedenini göremedi.
"Oradaki kim?" Jae feneri eline alarak sordu. Kesinlikle bir Alfa'ydı ama gece olduğunda içgüdüleri ona hep ihanet ederdi.
Yerine atlarken boynuna soğuk bir rüzgar esiyordu. Arkasını döndü ve hiçbir şey görmedi. Arkasında bir adamın olduğundan haberi yoktu.
"Ölüm~"Gölge, Jae'nin bacağını tutup onu en yakın duvara fırlatırken fısıldadı.
Jae derisinin yandığını hissettiğinde inledi. Kollarına dokundu ama inledi çünkü acı veriyordu.
Vücudu yine ağırlığı ve kuvveti nedeniyle kırılan masaya savruldu. Ağzından kan gelinceye kadar işlem birkaç dakika devam etti. Görüşü bulanıklaşmaya başladığından dolayı aşırı kan kaybı nedeniyle yavaş yavaş bilincini kaybediyordu.
Gölge onun önünde durdu ve şeytani gücüyle Jae'yi havaya kaldırdı. Alfa gözlerini açtı ve gördüğü bir sonraki şey bir kabustan farklı bir şey değildi..
Elleri yanıyordu, karnından ve göğsünden durmadan kan akıyordu. Gözlerinde yanaklarına kadar uzanan derin bir kesik vardı. İçerisinde kan bulunan köpekler ortaya çıktı ve ayrıca normal Alfa köpek dişlerinden daha keskindiler. Pençeleri de kanlıydı ve uzundu, cadıya benziyordu. En korkunç şey gözleriydi. Korneanın tamamı kırmızı, iris siyahtı ve sağ gözbebeği
açık kırmızıydı, sol gözbebeği de açık kırmızıydı ama bununla birlikte koyu kanlı kırmızı mürekkeple bir kelime yazılmıştı,공 포, Terör anlamına geliyordu.
Jae "k..kimsin..sen?" diye kekelerken hava bayılmaktaydı.
Kişi ""Terör. Öldür...sen...acı verici" derken güldü. Jae'nin içindeki bir şey onu korkuttuğunda kişi ellerini kaldırdı. Ve kişi derin bir nefes alıp ellerini çırptı ve Jae'nin vücudu havaya çarptı.
Cesedi yere düşerken duvarlar kanla boyandı.
Bu kişi Jungkook'tan başkası değildi. Yanmış cildi normale döndü ve karanlık bir şekilde "Kimse omegama dokunamaz "diye mırıldanırken tüm görünümü değişti .
_Geçmişe dönüş _
Kraliçe akşam yemeğini yerken Jae Jimin'e bakıyordu . Jae'ye göre Jimin çok güzel ve sevişmek için çok güzel görünüyor. Jimin'le ilgili niyeti iyi değildi
En başından beri gözleri onun üzerindeydi. Jimin'i gizlice birçok kez takip etti. Arka bahçede tuvalete gitmek, diğer krallıkların kraliçeleriyle gülmek ve daha fazlası.
Sonra bir gün Jimin'i öldürmeyi planladı ama ondan
önce vücuduna tapındı . Jungkook öğrenci olarak buraya geldiği gün Jae'den gelen o heyecanı hissetti. Ve o gece öldürüldü . Jimin dünkü aktivitenin acısından dolayı homurdanırken nihayet sabah geldi. Gözlerini açtığında her şey zihninde taze ve netti. Ama sonra vücudunun temizlendiğini ve... elbise giydiğini fark etti.
'O..Ondan sonra ayrılmadı mı?' Jimin düşündü.
Taehyung koşarak ona geldiğinde yatağından kalktı.
"JİMİNAH!!" Taehyung vücudunu Jimin'in üzerine attı ve ikisi de yere düştü.
"T..Tae-"
"İyisin değil mi? Yaralı mısın? Küvetin içine kimse girdi mi?-"
Jimin'in kafası karıştığında sorular akın etti.
"Ne diyorsun Tae?" Jimin sordu
"D..Dün....birisi...Jae'yi vahşice öldürdü..." dedi Tae, kusma isteği hissederken. Banyoya koşup kustu. Jimin bir bardak suyla ona doğru koştu ve o da kendi hizasına çömeldi.
"İç şunu" dedi Jimin ve Taehyung itaatkâr bir köpek yavrusu gibi içti. Birkaç dakika sonra Taehyung nihayet normal durumuna geldi ve Jimin sırtını sıvazladı. "Neden kustuğunu ve bunun arkasındaki nedeni açıklar mısın?" Jimin sordu
"SİZE DAHA ÖNCE DE SÖYLEMİŞTİM!! JAE VAHŞİ BİR ŞEKİLDE ÖLDÜRÜLDÜ!!" Taehyung çığlık attı "NEDEN BANA AYNI ŞEYİ DEFALARCA SÖYLETİYORSUN!!"
"Jae öldürüldü mü?" Jimin tamamen şok olmuş bira şekilde sordu. "Evet" Taehyung cevapladı Jimin hiçbir şey söylemeden Taehyung'u odada bırakarak odadan çıktı. Omega, Jae'nin odasına doğru
koştu ve orada hizmetçilerin ve diğer gardiyanların girişte toplandığını gördü.
"Taşınmak!!" Jimin odaya girerken söyledi ama orada dondu. Odaların duvarlarının kanla boyalı olduğunu, Jae'nin cesedinin yerde yattığını görebiliyordu.
"Bunu kim yaptı?" Jimin sordu
"Hiçbir fikrim yok" dedi Yoongi odaya girip Jimin'in yanında dururken..
Odayı taradı ve gözüne bir şey çarptı. Komodine doğru yürüdü ama Yoongi Jae'nin cesedini yolundan çekmeden önce.
Jimin masaya göz attı ve masanın üstündeki nesneyi aldı. O bir çiçekti. Bu bir kaplan zambağıydı....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
