Şeytanların Alfası || jikook ||

18)" yeni başlangıç ya da..."

İyi okumalar aşklarimm

Yazarın bakış açısı

Jimin yavaşça gülümsedi ve Alfa'ya doğru yürüdü. Omega ellerini kavuşturdu ve "Diğerlerini uyandırmadan onu öldürmeyi nasıl başardın?" diye sordu.

Jungkook ona yaklaştı ve omeganın elini tuttu ve kanlı elini ona sürttü. Gülümserken Jimin'in elleri de kana bulanmıştı"Ona bir ders verdiğin için teşekkürler"

"Elbette tatlım." dedi Jungkook. "Daha önce soruma cevap vermedin." dedi Jimin. Jungkook kıkırdadı... evet ilk kez kıkırdadı ve "Ben Jeon Jungkook. Her şeyi yapabilirim"dedi.

Jimin kıkırdadı ve Jungkook'un saçını karıştırdı "Yavru Köpek"

"Affedersin?" Jungkook şaşkınlıkla sordu. Jimin daha çok kıkırdadı ve "Seni ilk kez gülümserken görüyorum, o aptal sırıtışı tutmak yerine bekle-kıkırda" dedi.

"Ne- hey! Sırıtmam aptalca değil" diye sızlandı Jungkook.Jimin ona Jungkook'u şaşırtan gözlerle bakıyor

"Ne?", "Jeon Jungkook sızlandı mı?" Jimin inanamayarak sordu

"Evet?"

"Bugün senin sorunun ne? Neden ateşli bir iblis gibi değilde yavru bir prens gibi davranıyorsun?!" Jimin diyor ki

"Yani benden ateşli halimden hoşlanıyorsun?" Jungkook aptal gülümsemesiyle sordu. "Evet-HAYIR- Ben..Yani evet ama hayır. Senin sözde ateşli halinden hoşlanmıyorum"dedi Jimin öfkeyle

"Elbette omega" dedi Jungkook ve omeganın şeftalisine tokat attı. (Şey bizde...)

Hamileliğin uzun bir duraklamasından sonra Jungkook

"Üzgünüm" dedi

"Haha? Bunu zaten söyledin"

"Bu....uygun değildi. Jimin-ah, daha önce söylediklerim için özür dilerim. Öfkeliydim ve ben...gerçekten kızgın olduğumda kendimi kontrol edemiyorum. Ama gerçek şu ki sen...sen yavru sahibi olmak için mükemmelsin.Ben...bende bunu ilk toplantımızda söyledim, en iyisi üremelisin ama...öfkeyle bunu söyledim ama...ama ben. .Yemin ederim bu bir yalandı...yalandı...Ben...özür dilerim..."' dediJungkook. Gözleri köpek yavrusu gibi büyük ve başı alçak

Jimin derin bir nefes alıp Jungkook'a doğru yürüdü. "O zaman ne hissettiğimi fark ettin mi? Sanki birisi gururumu elimden alıyormuş gibi hissettim...Ben..Çok parçalanmış hissettim..." dedi.

"Özür dilerim..." diye mırıldandı Jungkook. Aniden sıcak bir vücut tarafından yutuldu. Beyninin dolaşımı durdu, kalbi her zamankinden daha hızlı kan pompalıyordu ve her tarafının ısındığını hissediyordu... gerçi vücudu soğuktu

"Soğuksun" diye mırıldandı Jimin. Jungkook titrek bir nefes verdi ve şöyle dedi: "Çünkü ben..öldüm"

Jimin iblisin kalp atışlarını dinlerken gülümserken Jimin'in göğsüne sokulduğunu hissetti.

"Bana karşılık verir misin?" Jimin somurttu. Jungkook kıkırdadı ve kollarını omeganın küçük çerçevesinin etrafında doladı.

"Seni affediyorum." dedi Jimin. Jungkook rahat bir nefes aldı ve kücük bir 'tesekkür ederim' dedi

"Peki...geri dönelim mi?"

"Evet" Jimin başını salladı ve kaleye geri döndüler. Peki....ne zamandan beri bu kadar yakınlaştılar? 4 saat öncesinin senaryosunu görelim
.
.
.
.
.

Jimin salondan çıkar çıkmaz doğrudan kalenin arka tarafındaki göletin olduğu yere gitti . Jimin göleti seviyordu çünkü içinde çeşit çeşit balık ve kuğu da vardı. Kelebekler mutluluk içinde birbirleriyle oynuyor ve çarpışıyor .

Derin bir iç çekerek göletin yanına oturdu. Suzi'nin kulübesinde Jungkook'un karşılaştığı darbeden dolayı vücudu ağrıyordu.

Arkadan Jungkook elini Jimin'in üzerine koydu. Alfa sordu" Kafasını getireceğim ve ayaklarının altında tutacağım.Kulağa nasıl geliyor? "

Jimin alay etti ve "Neden bu kafayla oynamıyorsun ? Kulağa nasıl geliyor? " diye önerdi.

"Ben varım" dedi Jungkook, Jimin'in yanında 2 metrelik bir mesafede oturarak. Jimin ona baktı ve "neden mesafeyi koruyorsun ?" diye sordu.

"Çünkü başımı ellerimin arasına almak istemiyorum " diye yanıtladı Jungkook . Jimin gözlerini devirdi ve karşılık verdi"sen bir şeytansın ve şeytanlar zaten öldü "

"Şeytan mı? Hayır ama ben safkan bir iblis Alfa'yım, Jeon-"

"-Hornykook" Jimin öfkeyle tamamladı . Jungkook tükürüğünde boğuldu "Evet! Bu Jungkook"

"Her neyse aptal" diye mırıldandı Jimin

"Ne aptalca?!"

"Jungkook artı aptal eşittir aptal" diye tükürdü Jimin.Jungkook sırıttı ve "Sen benim yataktaki aptal omegam değil misin?" dedi.

"Kapa çeneni! Biraz utan ! Ah kurdum" diye haykırdı Jimin.Jungkook ona kırgın bir bakış attı ve şöyle dedi : "Ben cehennemde kıyafetler giyiyorum, oysa diğerleri siklerini ve amcıklarını kapatacak kahrolası bir elbise giyme zahmetine bile girmiyor!!"

"Seninle yapamam. Sanırım beynini cehennemde bıraktın"dedi Jimin. Jungkook gözlerini devirdi ve "Bu gece tarih yazdığımdan emin olacağım " dedi .

" Ne için tarih ?" Jimin kaşlarını çatarak sordu.

"Birini öldürme geçmişi-"

"Jungkook...birak onu"

" Hayır " dedi Jungkook Alfa sesiyle. Jungkook hemen özür dilediğinde Jimin teslimiyet içinde boynunu gösterdi

"Özür dilerim " dedi. Jimim kendine geldi ve ona güvenverici bir gülümseme verdi.

"Ne olursan ol ... erkek ya da kadın omega ... Alfalardan daha çok sana saygı duyulmalı. " dedi Jungkook çimlerle oynarken. Jimin ona yumuşak gözlerle baktı ve mırıldandı "Keşke senin bu tarafını her gün görebilseydim "

"Bir şey mi söyledin?", "tsk! Yapmadım" ama iblisin herşeyi duyduğunu çok az biliyordu .

" Yaptığı her şey uygun değil ve bunun için cezalandırılması gerekiyor " dedi Jungkook, kokusunda öfke yükseliyordu

"Hımm...ama-"

"Hayır ama Jiminie. Benim güzel omegama dokunmaya cesaret ettiğinden... Ona bir drama göstereceğim " dedi Jungkook.

"İstediğiniz gibi . Hayır dersem bile ... o zaten ölmüş olacak ." dedi Jimin. "Beni doğru anladın" Jungkook sırıttı

"Ama.... korkuyorum" dedi Jimin. Jungkook ona şaşkınlıkla bakarken Jungkook ışık hızıyla Omega'nın yanaklarını öptü
.

" İyi olacağım . Alfa benim gölgeme bile dokunamaz" dedi Jungkook . Jimin avucuyla alnına vurdu ve şöyle dedi "Senin için korktuğumu kim söyledi? Joon - gi'den korkuyorum. Acımadan ölmek zavallı şey ... hmm...Benim için iyi, benim için iyi "

Jungkook ona baktı, ağzı açıkken "Neden öldüm ?" diye mırıldandı. Jimin kıkırdadı ve " ama seni uzaktan izleyeceğim " dedi.

"Senin isteğin, benim emrim"
.
.
.
.
.
Belki....bu yeni bir başlangıcın başlangıcıydı...ya da dahafazlası mı gelecek?

15 oy
15 yorum
Olay