Takıntılı (Çeviri/JackJi Fanfic)

Takıntılı: Bölüm 33

Ç.N/Selamlar.Günde 1 bölüm yayınlamaya mı başladım sanki?:D:D Bu demek oluyor ki final daha erken çevrilip gelebilir.Fakat daha önce dediğim gibi, şu an en az 17 kişi daha devam isteği yapmazsa üzgünüm ama 2. sezonu çevirmeyeceğim.Beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum sadece emeğimin karşılığı için.İyi okumalar.^^

"Sana verdiğim kolyeyi hala takıyorsun...Beni seviyor olup olmadığını bilmiyor olsam bile, ben gerçekten minnettarım.." Young Ji onun gülümsediğini göremese bile gülümsedi.Sonra üzerini değiştirdi ve yüzünü yıkadı.Young Ji'nin yanına uzandı ve ona sarıldı.

"Bu sıcak kucaklamaya ihtiyacın var, iyi geceler..." dedi ve bir kez daha Young Ji'nin alnını öptü.Gözlerini kapattı ve uyudu.

**

Young Ji uykusundan uyandı.Belinde bir şey hissediyordu, ona baktı.Jackson'ın eli.Jackson hala uyuyor olmasına rağmen yüzünü ona döndü.Gözlerini onun yüzüne dikti.

Young Ji'nin BA

Jackson, aslında onunla kendimi güvende hissediyorum..Özellikle onun kollarında...Ben..Ben kendimi ona aşık olmaktan uzak tutmayı denedim ama yapamadım.Beni dün gece kurtardın, teşekkür ederim Jackson.Gülümsedim.

"İyi misin?" Jackson aniden gözlerini açtı ve bu soruyu sordu.Young Ji başka bir yere baktı.

"Evet, ben..Ben iyiyim.Teşekkür ederim." Young Ji ona teşekkür etti.Jackson Young Ji'nin baktığı yere baktı.

"Teşekkür mü?Ne için?" O her zaman böyleydi.

"Şey için...Dün gece, beni kurtardın." Young Ji kekeledi bir süre.Jackson gülümsedi.

"Her şey senin için.Young Ji..."Jackson ona seslendi ve yüzünü kendi yüzüne çevirdi.

"Ben gerçekten sesini, gülmeni, gülümsemeni, özledim.Özür dilerim." Jackson onun gözlerinin içine gözlerini dikti, af için bekliyordu.

"Ben..." Young Ji tekrar kekeledi. 'Bu durumdan nefret ediyorum...Neden her zaman ben onunla konuşurken kekeliyorum?!'

Jackson samimi bir şekilde "Seni incittiğim için özür dilerim, öldürdüğüm için özür dilerim...arkadaşını.Her şey için özür dilerim." dedi.Young Ji sessizdi. 'Onu unutmalı mıyım?O benim en yakın arkadaşımı öldürdü.Affetmeli miyim?Ama o dün gece beni kurtardı.Ben onunlayken her zaman güvende hissediyorum..' Young Ji iç çekti bir süre.Onun yüzüne baktı.

Young Ji içten "Tamam, özrün kabul edildi!"dedi ve gülümsedi.Jackson'ın gözleri büyüdü.

"Gerçekten mi?Tanrım, teşekkürler Yeobu/hayatım." Jackson ona sarıldı. 'Bu his yine geldi...' Jackson ona sarılırken gülümsedi.Şaşırtıcı bir şekilde Young Ji de ona sarılıyordu. 'Yine...Bu his' Jackson'ın içi pır pır ediyordu.

"Of, bana sarılma!" Young Ji ona sarıldığını fark etti ama onu usulca itti.

"Hehehe, tamam tamam." Jackson kıkırdadı.Her ikisi de yataktan çıktı.Young Ji banyoya gitti ve yüzünü yıkadı, Jackson da aynısını yaptı.

"Young Ji bir saniye buraya gel." Jackson ona seslendi.

"Ah, Neden?" Young Ji yanına gitti.Aniden, Jackson iki eliyle Young Ji'nin yüzüne dokundu ve onu dudaklarından öptü.Young ji'nin dili tutulmuştu.

"Bunu özlemiştim..." Jackson gözlerini onun yüzüne dikti.Young Ji gözlerini bir kaç kez kırptı.

"Gözlerin, burnun, dudakların..." Jackson parmaklarıyla onun gözlerine, burnuna ve son olarak dudaklarına dokundu.(Ç.N/Taeyang'a bir gönderme haha ) Jackson gözlerinin içine baktı.

"Young Ji, sana bir soru sorabilir miyim?" Sessizlik. "Young Ji?" Jackson bir kez daha ona seslendi.

"Ah, e-evet?"

"Sana bir soru sorabilir miyim?"

"Ah, tabi ki."

"Beni seviyor musun?" Bonus soru Young Ji'yi hayretler içerisinde bırakmıştı.

"Ben...A-ni/Ha-yır/" Young Ji inkar etmeye çalıştı.

"Gerçek...ten?" Jackson onun yüzüne yaklaştı ve gözlerinin içine baktı.

"Ben...Hatırlıyorum, seni unutmak o kadar da kolay değil." Young Ji konuyu değiştirdi.Jackson iç çekti.

"Ama, şimdi?" Jackson heyecanlandı. Young Ji bir şey söylemedi ama kırkırdadı.

"Young ji?Kendimi değiştirmek için, kendimi öldürebilirim..." Jackson aniden söylemişti bunu, Young Ji'yi şaşırtmıştı.

"Ani /Hayır/ sadece dalga geçiyorum...Hahaha" Young Ji yine gülümsedi.

"Bekle, sadece hayır mı dedin?Voah, endişelendin mi, bebeğim?" Jackson onu kızdırmaya başlamıştı.Young Ji onun omzuna vurdu ve onu orada bıraktı.

"Hahhahaha" Jackson güldü.